Sağlık Bakanlığı tarafından
yapılan Başhekim atamalarında ilginç ilişkiler atama listesini alt üst etti.
Sağlık sektörü ve AK Parti kulislerinde dolaşan iddiaya göre Buca Seyfi
Demirsoy Devlet Hastanesi’nin Başhekimi Ali Kasap bazı kişilerin baskısı
üzerine görevden alındı yerine Bozyaka İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde
yönetici olarak görev yapan Serdar Bayrak getirildi. Bu kez diğer “ekibin”
bastırması sonucu Ali Kasap 2 gün aranın ardından görevine iade edildi. Bu
arada Serdar Bayrak için gelen baskılarında artması üzerine Bayrak, İzmir
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde daha üst göreve getirilerek diğer ekibinde
memnun edilmesi sağlandı. Yine bir başka iddiaya göre Kasap’ın göreve iade
edilmesine Yamanlar Koleji’nin Genel Müdürü olan ağabeyi Sebahattin Kasap’ın ve
yakın çevresinin baskısının etkili olduğu ileri sürüldü. Bu arada bir diğer
iddia da Alsancak Nevval Salih İşgören
Devlet Hastanesi için ortaya atıldı. İddiaya göre Ayvalık Devlet Hastanesi
Başhekimliği’nden Alsancak Nevval Salih İşgören Devlet Hastanesi Başhekimliği
görevine atanan Osman Uçmaz’da gelen tepkiler üzerine Başhekim Yardımcılığı
görevine getirilerek yerine Osman Yaşar Öz atandı.
Türkiye genelinde ilginç
atamalar
Öte yandan İzmir’de
atamalar ile ilgili bu iddialar konuşulurken Türkiye Geneli’nde ise yapılan
atamaları ile ilgili olarak Sözcü gazetesi yazarlarından Saygı Öztürk’
tarafından kaleme alınan yazı Sağlık Bakanlığı içerisinde ki tüm ilişkileri göz
önüne çıkardı. Yazı’da atamalarla ilgili olarak çok vahim iddialar dikkat
çekti. Öztürk’ün http://sozcu.com.tr/saglikta-saadet-zinciri.html
adressinde yer alan “Sağlık’ta saadet
zinciri” başlıklı yazı aynen şöyle;
“Halkın Anayasal hakkı
olan sağlık hizmetini, “sektör” haline getirip, “Sağlıkta Dönüşüm”
olarak tanımlayan ve bunu uluslararası tekellere pazarlamaya çalışan
AKP, yandaşlarını da hiç ihmal etmiyor. Sağlıkta kıdemi, liyakatı
geçin… Bir tarikatın mensubu olmak ya da öyle görünmek önemli göreve
gelmenize daha etkili. Tabii AKP’li bakanın kardeşi olmak da aylık
maaşınızın 16 bin 250 lira olmasının yolunu açıyor.
Karadeniz bölgesindeki atamalar başta Trabzon olmak üzere Yavuz
Selim Vakfı’nın onayından geçiyor. İllerin kamu hastaneleri yöneticileri,
şube müdürleri, hastane müdürleri vakıfta yapılan toplantılarda
belirleniyor. Vakfın, Sağlık Müdürlüğü’nde kurduğu yapılanmanın
Trabzon’daki tepesinde Halk Sağlığı Müdürü Köksal Hamzaoğlu var.
Kendisi vakfın Mütevelli heyetinde. Bu bile olayların boyutunu
göstermeye yetmez mi?
Hastanede görevli 35 yıllık bir doktorun maaşı 2 bin lira. Döner sermayeden
aldığı payla birlikte eline 4 bin lira geçiyor. Bazı branşlarda döner
sermayeden aldığı miktar biraz daha artabiliyor. Emekliye ayrılması
durumunda eline ancak 1.900 lira geçecek. Sonuçta, Sağlık Bakanlığı
yandaşların yüzünü güldürürken çoğunluğu ise mutsuz hale getirdi.
Aynı kişiye üç ayrı
görev
Hastane başhekimliği,
yardımcılığı, hastane yöneticiliği maaş yönünden hayli çekici
hale getirildi. Sağlık Bakanlığı’nda görevli müsteşar yardımcıları,
genel müdürler, kurum başkanları, daire başkanları 4-5 bin lira
olan maaşı değil, kağıt üstünde başhekimlik, hastane yöneticisi
gösterilerek 10-12 bin lira maaş almaları sağlanıyor.
Örnek verelim: Müsteşar Yardımcısı Dr. Yasin Erkoç aynı zamanda
Sincan N. Körez Devlet Hastanesi Başhekimi. Müsteşar Yardımcısı
Dr. İsmail Demirtaş Gazi Mustafa Kemal Hastanesi Başhekimi, Dr.
Hakkı Yeşilyurt Ulus Devlet Hastanesi Başhekimi, Müsteşar Yardımcısı
Doç. Dr. Turan Buzgan Etimesgut Devlet Hastanesi Başhekimi. Bilgi
Sistemleri Genel Müdürü Dr. Hakkı Öztürk, bu genel müdürlüğün yanı sıra
Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nü de yürütüyor. Bunlar yetmiyor
Yenimahalle Devlet Hastanesi Başhekimi olarak da gözüküyor. Hakkı
Bey yorma kendini o işleri yapabilecek başkalarının bulunduğunu
da unutma…
Hepsi kağıt üstünde
başhekim
Genel müdürler Prof.
Dr. Ali Coşkun Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi Başhekimliğini
de yürütürken, diğer genel müdür Dr. İbrahim Şentürk ise hastane yöneticiliğinden
maaş alıyor. Yüksek maaşlılar arasında kurum başkanlarından Mustafa
Aksoy’u da aynı zamanda başhekim, Saim Kerman’ı da hastane yöneticisi
olarak görüyoruz.
Kurum başkan yardımcılarından Ercan Şimşek, Orhan Koç, Erkan Çiçek,
Ahmet Çakır, Muhammet Örnek, Orkun Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı
Doğan Demirel’le de başhekimlik sözleşmesi yapılmış.
Daire başkanları Abdulkadir Özbek, Hüseyin Fazıl İnan, Duygu Cengiz,
Muzaffer Akkoca, Bilgehan Karadayı, Turan Yamaç, Yavuz Elbaş, Bekir
Keskinkılıç, Yasin Akar, Sema Zergeroğlu, Berrak Başara, Banu Ayar,
İkbal Gültekin, Ünal Hülür, M.Mahir Ülgü, Kaan Karakaya, Osman Karakaşlı,
Erol Koç, Ferzane Mercan, Zafer Kalaycı, Hüseyin Özbay Hamza Yuvacı,
Alaaddin Dilsiz, Arif Kapuağası, Ertuğrul Eğin, Hasan Güler, Abdullah
Öztürk, İsmail Serdaroğlu, Hasan Öncül, Adem Kucur, Sedat Gülay, Sümeyye
Mungan, Kanuni Keklik, Ahmet Özlü, Ebru Aydın, Seher Musa Onbaşıoğlu,
Yavuz Uyar, Murat Gültekin, Banu Ekinci, Bahadır Sucaklı, Nazan Yardım,
Hüseyin İlter, Yıldırım Cesaretli, Sertaç Polat, Emre Yatman, Muhammet
Bayram, Murat Yeşilbaş, Murat Bilbay, Kemal Kulan, Hasan Başkaya, İsmail
Kaya, Abdullah Şeker, Cemil Akarslan, Merve Akın, Kemal Özgür Demiralp,
Aziz Alper Biten de yüksek maaş alsınlar diye başhekimlik, hastane
yöneticiliği gibi görevler için sözleşme imzalamış.
Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Hasan Çığır, yanına Hasan Aslanoğlu’nu,
Mustafa Ağca’yı, Engin Uçar’ı, Haluk Yılmaz’ı, Hakan Tırhış’ı,
Barış Uğur Oğraşangil’i, Fatih Göksel’i, Mustafa Bolkan’ı, Gülçin
Sarıyıldız’ı, Oğuz Sarıyıldız’ı, Ali Elmacıoğlu’nu, Serkan Seven’i,
Altuğ Narlı’yı, Namık Özbek’i almış. Ama onlar da yüksek maaş alsınlar
diye her biri Ankara’daki değişik hastanelerle başhekim yardımcısı
sözleşmesi imzalamış.
O görevi yapmadan maaş alıyorlar
Öyle bir saadet zinciri kurulmuş ki müsteşar yardımcısı, genel müdür,
yardımcıları, kurum başkanları, daire başkanları asli görevlerini
yapıyor ama maaşını daha yüksek olduğu için sözleşme yaptığı hastaneden
alıyor. Sanki o görevleri yapacak kimse yokmuş gibi aynı anda iki
koltuğu birden işgal ediyorlar.
Kağıt üzerinde başhekim, yardımcısı, hastane yöneticisi olanların
asıl görevi bakanlıkta olduğu için bu kez başka kişi hastane başhekimliği,
yardımcılığı ve hastane yöneticiliği görevini fiilen yürütüyor.
Onlar da iki koltuğu birden işgal etmiş oluyorlar. Buna kadrolaşma,
saadet zinciri değil de siz ne dersiniz(Saygı Öztürk’ün
“Sağlık’ta saadet zinciri” başlıklı
yazı için http://sozcu.com.tr/saglikta-saadet-zinciri.html)
Behzat Özkan ve Serdar Bayrak'ın devlet içi yapılarla ilişkisi yeterince araştırılmadı. Kollanıyorlar.