Geçtiğimiz hafta İzmir çok hareketliydi. İlk olarak Ak Parti İzmir’de uzun zamandır dillendirilen İl Başkanlığı değişimi yaşandı ardından yeni kurulan ve birçok kesim tarafından ne yapacağı merakla beklenen İYİ Parti’nin İl Binası’nın açılışı Genel Başkanları Meral Akşener tarafından yapıldı.
Ak Parti’de değişim ayrı bir yazı dizisi olacak kadar geniş ki bu konuda “Delinin Zoru” köşesini yakından takip etmenizi öneririm. Gelelim İYİ Parti’ye, İl Binası açılışı cidden kendileri için umut verici bir kalabalığın toplanmasına neden olmuştu ta ki Sayın Akşener’in bazı illerin ismini sayarak hoş geldiniz demesine kadar. Bu mesajdan sonra akla Ak Parti’nin İzmir Mitingleri için ifade edilen “Taşıma Miting” iddiası akıllara geldi. Gerçi bence kıyaslama hatası var birinde il teşkilatlarının yönetim kademesinden temsili katılım diğerinde ise otobüs kafileleri ile bu katılım sağlanıyor.
Gelelim açılış sonrası kulislere düşen iddialar ve konuşmalara; öncelikle bu toplantı sonrası CHP rahatsızlığını İl Başkanı Deniz Yücel’in açıklamaları ile net ortaya koydu. Özellikle ifade ettiği; “İYİ Parti'yi desteklemek için CHP’ye zarar vermek ya da CHP’nin oylarını düşürerek AK Parti’nin ekmeğine yağ sürmek çok doğru bir davranış olmaz. İzmir seçmeni de bunun bilincindedir" sözleri çekincesini net olarak ortaya koyuyor.
Ak Parti Hesabını İYİ Parti’ye Göre Yapıyor!
Ak Parti’de ise İYİ Parti’ye bakışı bir çok AK Partili'den duyduğum şekli ile hepimizin en içten temennisi olan “Allah devletimize zeval vermesin” duası "Allah İYİ Partililerin ayağını taşa değdirmesin" şeklinde ortaya çıkıyor. Öyle ki birçok Ak Partiliden, İYİ Parti’ye yönelik “Allah ayaklarını taşa değdirmesin” duydum. İzmir İl Koordinatöründen tutun da il ve ilçe yöneticilerine hatta sıradan partilisine kadar İYİ Parti’ye muhalefetin alternatifi olarak bakıyorlar. Gözlemlerini de “Bize asla oy vermeyecek cumhuriyet kadınları başta olmak üzere bir kesim İYİ Parti’ye oy atacak”, “CHP’de yüz bulamayanlar, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’ndan haz etmeyenler oraya geçmeye başladı”, “Ulusalcılar sosyal medya üzerinden CHP yerine İYİ Parti’yi desteklemeye başladı” diyerek dile getiriyorlar.
Yüzde 6 ile 8 Arası Oy Alsınlar Yeterli!
Ak Parti’de yerel seçim ile ilgili olarak tüm hesaplar neredeyse İYİ Parti’nin alacağı oy üzerine endeksli. Bu hesaplama yapılırken Ak Parti’nin katıldığı ilk yerel seçim olan 2004 yılındaki durumu göz önüne alınıyor. O dönem birçok ilçede ciddi oy alan ve sonraki seçimlerde CHP’ye oy atan Merkez Sağ seçmenin tekrar İYİ Parti çatısı altında toplanması mantığı üzerine kurulu planlara göre 14 (mevcut 7 ilçeye 7 ekleniyor) belediye hedefi konuluyor. Bu plana göre Merkez sağın İYİ Parti’de toplanması sonrası Aliağa, Bayındır, Bayraklı, Bergama, Beydağ, Buca, Gaziemir, Karabağlar ve Tire’de belediye başkanlığını kazanma hesapları var.
Zaten bu konuda İl Koordinatörü Mustafa Köse’nin uyarı yaparak çalışma tempolarını arttırmaları konusunda teşkilatlara uyarı yaptığı parti kulislerinde konuşuluyor.
GönderMe1: Ak Parti’nin bu hesabının karşısında en büyük engel yine Ak Parti Teşkilatlarının kendisi. İl Başkanlığına atanan Aydın Şengül, bunun farkında olarak çalışmalarını sürdürüyor. Mart ayı içinde yapılacak kongrelerde ilçe teşkilatlarının buna göre dizayn edilmesi bekleniyor.
GönderMe2: Ak Parti İl Başkanı Aydın Şengül’ün İl Kongresi’nde yapacağı liste ciddi merak konusu. Bu listede yer alan isimler 2019 sürecinde yeterlilik ve yetkinlik açısından dikkatle seçilmeli. Parti kulislerinde yer alan ve İzmir’deki ilçe başkanlıklarında önemli etkinlik sahibi olan ve Karadeniz Lobisi olarak adlandırılan yapının tekrar hakim olması Ak Parti’ye kaybettirir.
GönderMe3: İzmir’deki 14 yıllık gazetecilik yaşamım da gördüğüm önemli konulardan biri de CHP’nin ne kadar büyük iç kavgası olursa olsun, rakibe karşı son hamle de ciddi bir birliktelik içine girdiğidir. Bu tavır Ak Parti’nin İyi Parti üzerinden yaptığı hesaplamanın da tersine döndürebilir. O nedenle Ak Parti, İYİ Parti üzerinden hayal kurmak yerine daha çok çalışacak mücahitlerden kadro oluşturmak zorunda.
GönderMe4: Mücahit demişken; son zamanlarda parti kulislerinde yeni yönetime girecekler ile ilgili “isim-toto” oynanırken isimler ile ilgili “Mücahitlikten müteahhitliğe döndüler oradan da her şeye müsait oldular” söylemleri dikkat çekiyor. Bu söylem Ak Parti gibi bir yapıda dillendirilmeye başlamışsa bence durum cidden vahim.