Adaylık başvurusuna sayılı günler kala İzmir Büyükşehir Başkanlığı koltuğunda mücadele şiddeti dozunu arttırıyor. Ortaya çıkan adayların sert söylemlere yöneleceğine dair ilk sinyal Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar'dan geldi. Akpınar, Kocaoğlu'na "Kahve ağzıyla konuşma" çıkışı yaparak ateşe ilk odunu attı. Bu hamle Kocaoğlu'nun gerilim planını hayata soktu. Neyse biz konumuza dönelim. Son günlerde parti kulislerinde; "Milletvekilleri belediye başkan adayı olmasın" konuşuluyor. Peki bu ne kadar doğru?
Bunun sağlaması için öncelikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na bugüne kadar aday olanlara bakalım. Bu koltuğa daha önce bakanlık yapıp aday olan isimler var. Örneğin CHP dışından buraya aday olanlarla başlayalım
ANAP'tan Işın Çelebi bakanlık koltuğundan gelip aday olmuştu. DYP'den Yüksel Yalova eski bakandı ve göreve talip olduğunda TBMM Başkanvekiliydi.
SHP'den bu koltuğa gelen isimlerden Yüksel Çakmu da eski Bakandı. CHP adına koltuğa aday olan ve kazandıktan sonra "Efsane Başkan" lakabını alan Ahmet Piriştina ise vekillik koltuğunu bırakıp gelmişti.
Aziz Kocaoğlu'na karşı Ak Parti'den aday olan Taha Aksoy İzmir Milletvekiliydi. AK Parti'den bir başka rakibi ise Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı olan mevcut TBMM Başkanı Binali Yıldırım'dı.
Gelelim diğer büyük illere; 61. Hükümette, Aile ve Sosyal Politikalar Kurucu Bakanı olarak görev alan Fatma Şahin yürüttüğü bakanlık görevinden 26 Aralık 2013 tarihinde ayrılıp Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmuştur. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde yüzde 54,7’lik oy oranıyla seçilerek, Türkiye’nin İlk Kadın Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu. Ki halen görevdedir.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'de milletvekili görevini bırakıp bu koltuğa aday olan bir başka isim.
Tüm bu milletvekili ve bakanların belediye başkanlığına aday olmasının en büyük nedeni, Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının öneminden kaynaklanıyor. Tüm partiler bu önemden dolayı en büyük kozlarını sahaya sürmüşlerdi. Aynı durum bugün de geçerli.
Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti olan İzmir için bu durum daha da önemli. Zira CHP'nin elindeki en büyük belediye. Ve CHP'nin Türkiye geneline örnek model olarak sunduğu şehir.
Bu çerçevede; İzmir'i kazanmak için aday gösterilecek kişi için kriter belirlerken "Milletvekili aday olmasın" şartı getirilmeli mi? TBMM'nin devre dışı bırakıldığı sembolik bir şekle getirildiği bu dönem de 1 vekil çok mu önemli?
Ben yazdım kararı siz verin sevgili okurlar...
AKPnin yerel seçimlerde başarı çıtasını yükseltip yerel yönetimleri ne kadar çok almak istediğinin hepimiz bilincindeyiz.Kaldı ki İZMİR onlar için çok önemli.Burayı kazanmak için ellerinden geleni yapacaklardır.CHP ninde bu süreçte en doğru kararı vereceğinden kuşkum yok.Bence Milletvekili olması bu seçimde bize artı getirir.İzmirin tanıdığı,dürüstlük ve erdemlilik ile kalplere taht kurmuş,çalışkan,örgütü ile iç içe olan,vatandaşın işte bizden biri dediği,duruşu ve saygınlığı ile kendini kanıtlamış bir Milletvekilimiz ile,bu seçimi açık ara kazanacaksak,fazla söze gerek yok bence.Şahsi düşüncem bundan ibaret,saygılar.
Hiç önemli değil yeter ki doğru aday olsun.Zaten milletvekili olmasın diyenler muhtemelen başka adayların taraftarları.