1 Kasım tarihinde yapılacak erken seçim için partilerin başvuru süreci tamamlandı. Bu süreçte en az başvuru önseçim listelerini baz alacağını açıklayan CHP’de olurken, Ak Parti de de ciddi bir düşüş yaşandı. MHP’de ise isimler açıklanmamasına rağmen başvuru sayısında ciddi artışlar oldu.
CHP’de 7 Haziran listelerinde Birinci Bölge’den yer alan Sabri Ergül ve Turgay Bozoğlu, İkinci Bölge’den ise Taha Okay yeniden başvurmadı. İkinci Bölge’den YSK tarafından adaylığı düşürülen Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atila Sertel’in listeye montesi ve eksiklerin giderilmesi dışında bir değişiklik beklenmiyor.
CHP’de en büyük sürpriz ise önseçimde adeta hüsrana uğrayan Hülya Güven’in başvurusu oldu. Güven için, birinci sıradan kontenjan adayı olan Zeynep Altıok Akatlı için bir grubun bir grubun başlattığı aday gösterilmesin kampanyası çerçevesinde özellikle Alaattin Yüksel tarafından teşvik edilerek adaylık başvurusu yaptığı iddiası var.
MHP’de 7 Haziran listelerinde her iki bölgenin 4’üncü sıralarında yer alan Murat Taşer ve Recep Kök yeniden başvurmazken, adaylık isteyenlerin sayısının önceki döneme göre 2 kat arttığı iddiası kulislerde konuşuluyor.
HDP aday adaylarında dikkat çekici kriterler aradı. Özellikle kadına şiddet uyguladığı belirlenenler ve çok eşli olanların başvuruları kabul edilmedi. İzmir’de ise geçtiğimiz dönem parti ile sıkıntı yaşayan Ferhan Ademhan dışında listede bir değişiklik beklenmiyor. Zaten özellikle İzmir İl Eşbaşkanı Cavit Uğur ile karşılıklı açıklamaları olan Ademhan yeniden adaylık için başvurmadı. Ademhan’ında çift eşli olması nedeniyle sıkıntı yaşayacağından adaylık başvurusu yapmadığı iddia ediliyor.
Ak Parti’de ise adaylık süreci bu kez daha sıkı irdeleniyor. Özellikle 7 Haziran da seçime girilen liste için seçim sonrası yapılan eleştirilerin daha yüksek sesle dile getirilmesi, seçilen vekillerin yetersiz kalması, özellikle sosyal medya üzerinden kullandıkları “sokak dili” ve “terbiyesizlik” olarak değerlendirilen söylemleri listeler üzerinde yeni tartışma yarattı.
İzmir’de AK Parti’ye giden Doğu ve Güneydoğu oylarının listelerde Doğu ve Güneydoğu kökenli aday olmaması nedeniyle HDP’ye kaptırılması da listelere bu bölgelerden aday alınacak iddiasını da gündeme getirdi. Bu iddia bu bölgelerden çokça ismin aday adaylığı için başvurmasına yol açtı.
Bu başvurular içerisinde özellikle Konak İlçe eski Başkanı ve İl eski Yöneticisi olan Fevzi Bayram ve Mardinliler Vakfı Başkanı Rasim Kahraman isimlerini ön plana çıkardı. Bu iki isimden Bayram’ın özellikle teşkilat yöneticiliği ve daha önceki seçim çalışmalarında hemşehri dernekleri ile sıkı ilişkileri adını öne çıkarırken, Kahraman’ın da seçim sonrası Mardin Dernekleri ile birlikte Başbakanlığa yaptıkları ziyarette söz aldığı iddiası var.
GönderMe1: Aday adaylığı süreci ilginç işleri de ortaya çıkarıyor. Özellikle Ak Parti’de bu ekipler içinde bazı isimlerin desteklenen adaylar dışında el altından çalışması ciddi krizlerin habercisi gibi duruyor. Yakında kıyamet koparsa kimse şaşmasın.
GönderMe2: Ak Parti’de en büyük suç olarak görülen “Paralelcilik” bazı aday adayları için yeniden dillendirilirken bazı isimler ise “Paralelciliklerini saklamak ve temize çıkmak” için aday oldu. O meşhur atasözümüzdeki gibi Ak Parti İzmir’de “At izi it izine karıştı”
GönderMe3: Geçtiğimiz yazıda belediye başkanlığı adaylığı ile ilgili yazınca çok sayıda iddia da kulağımıza geldi. Özellikle “Bazı başkanlar makam araçlarında Multi Medya yok diye değişikliğe gitti” iddiası kafamı karıştırdı. Eski araçlarını satıp bu paranın en az 2 katına alınan bu araçlarda bulunan “Multi Medya” özelliği ne işe yarar? Bilen varsa bana da anlatsa cidden bu konuya yabancıyım.
GönderMe4: HDP’nin İzmir’den ciddi oranda oy alması CHP ve Ak Parti’de Doğu ve Güneydoğu’lu aday diye adlandırılan “Kürt Aday” arayışına itti. Listelerde çok sayıda böyle isim olsa da özellikle Ak Parti dışardan isim arıyor bilgisi geldi kulağıma. Gönlü vekillikte olan ama başvuruda bulunmayanlara duyurulur!