7 Haziran’da yapılacak seçime sayılı günler var. Seçim çalışmaları gün geçtikçe daha da artıyor. Tüm Türkiye’de olduğu üzere hergün yeni bir seçim sonucu senaryosu ortaya atılıyor. Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de gözler HDP’de. Barajı aşıp aşmayacağı tartışılan HDP’nin alacağı sonuç Türkiye’nin geleceğini belirleyecek gibi görünüyor.
İzmir’deki seçim sürecine gelecek olursak burada da seçimin kaderi HDP’nin elinde. HDP’nin barajı geçmesi halinde İzmir’deki milletvekili aritmetiği ciddi oranda değişecek gibi duruyor. Hele de 2011 seçimlerinde Bindeli oranlarla her iki bölgede de AK Parti’nin birer tane fazla vekil çıkardığını düşünürsek HDP’nin barajı aşmasından tüm Türkiye genelinde olduğu gibi en ciddi zararı Ak Parti görecek. Özellikle Birinci bölgede 2. sıradan gösterilen Ferhan Ademhan Ak Parti için adeta en büyük tehlike. Özellikle İzmir’de Ak Parti’ye ciddi destek veren başta Mardinliler olmak üzere Doğu ve Güneydoğu kökenli vatandaşlar üzerinde ciddi bir saygınlığı olan Mardin kökenli olan Ademhan’ın Ak Parti’ye gidecek oylarda ciddi bir kopma yaratacağına başta Ak partililer olmak üzere bir çok kesim hemfikir. Son olarak İzmir Mardinliler Federasyonu(İMAF) çatısı altında yer alan 17 derneğin deklarasyon yayınlayarak Ferhan Ademhan’a destek vereceklerini açıklaması bunun en net kanıtı olarak duruyor.
Açıkça söylemem gerekirse CHP’nin Roman kökenli Özcan Purçu’yu seçilecek noktadan göstermesinin ardından Cemal Bekle ile elindeki Roman kartı boşa düşen Ak Parti üst yönetiminin bu kartı tekrar kazanmak adına ardı ardına yaptığı Bekle’ye MKYK üyeliği vaadi ve www.gercekhaberci.com yazarlarından olan Konak Belediye Meclis Üyesi Metin Özçeri’ye verilen Başbakanlık Danışmanlığı hamlelerinin benzerini başta Mardinliler olmak üzere Doğu ve Güneydoğulu vatandaşlarımıza sunmaması Ak Parti’nin bu kaybı döndüremeyeceğini kabul ettiğinin göstergesi olduğunu düşünüyorum.
Burada Ak Parti’nin elinde kalan tek koz olan Necip Nasır çok fazla efor sarf etse de listedeki sırası en büyük handikap olarak görünüyor.
MHP’de Kılıç ve Koç taşıyacak
MHP’de ise seçimin kaderi birinci sıralarda yer alan Grup Başkanvekili Oktay Vural ve Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu’ndan öte birinci bölgede genç kadın aday Senem Kılıç ve ikinci bölgede de Murat Koç taşıyacak gibi. Her iki isimde kendilerinden beklenenden çok daha fazla bir efor sarf ediyorlar. MHP İzmir’den çıkaracağı milletvekili sayısını arttırsa bu isimlerin hakkını kimse yememeli.
CHP’de 8+8 hedefi zor gibi
CHP İl Başkanı Bedri Serter’in göreve geldiği ilk günden beri genel seçimler için ortaya koyduğu 8+8 milletvekili hedefi devam etse de alan çalışmalarında bu iş zor görünüyor. Özellikle bazı isimlerin çalışmalarının neredeyse hiç dile gelmemesi manidar. CHP’yi bu hedefinden saptıran en önemli unsurlardan biri kim ne derse desin Atilla Sertel’in yaşadıklarıdır. CHP halen bu sarsıntıyı üzerinden atamamış görünüyor. Bunun yanı sıra İl eski Başkanı Ali Engin’in durumu da seçimin kaderini belirleyecek gibi görünüyor. Özellikle CHP’nin oy deposu olan Karşıyaka’da Engin isminden dolayı CHP’ye oy vermeyecek isimler var. Olayı abarttığımı düşünenler önceki seçimlerde Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen ile ilgili yaşanan durumu hatırlatmak isterim.
GönderMe1: Adaylar son düzlüğe girdiklerinden olsa gerek daha çok haber paylaşmaya daha çok açıklama metni yollamaya başladı. Bütün partilerin adayları ile ilgili hergün 10 larca mail geliyor. “Ne var bunda gelecek tabi çalışmalarını anlatıyorlar” diyenleriniz olacaktır. Amenna en doğal hakları tabiki de ama biraz da gerçeklik payı olmalı değil mi? Gelen maillerde ne hikmetse hepsi tek başına iktidar olacakları açıklaması yapıyor.
GönderMe2: Gelen maillerde CHP’nin adayları dışında neredeyse proje açıklayan yok gibi. Hele de Ak Parti’nin bazı isimleri var ki 2 laflarından biri “CHP şunu yaptı” deyip eski defterleri açmadan öteye gitmeyen açıklamaları ile sadece çalışma yapar hale geldiler. İktidarda sanki kendileri değil de CHP var ve muhalefet eder havadalar. Daha partilerinin bulunduğu yeri idrak edemeyenlerin bu tür açıklamaları kendi partilerine zarar vermekten öteye gitmiyor. Zaten suçladıkları kitle onlara oy vermiyor. Muhalefetin yaptığı eleştiri ve suçlamalara cevap vermek yerine bu yola başvurmaları kararsızları da rakiplerine sevk etmekten başka bir işe yaratmıyor.
GönderMe3: Maşallah Ak Parti’nin tüm adayları çevresindekilerinin de etkisi kendilerine birer bakanlık yakıştırıyor. Orman ve Su İşleri Bakanı dışında maşallah ne ararsanız var. Hangi bakanlıklar mı? Sayalım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı, Anadolu Ajansı ve TRT’den sorumlu (Basını zapt etme sevdası ile) Devlet Bakanlığı, Dış Türklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı hatta ve hatta Aile ve Sosyal işler Bakanlığı.
GönderMe4: İzmir siyaset kulisleri ithalinde ithali olan bir milletvekili adayının yakın çevresine ifade ettiği, “Bu nasıl liste bunlar benden çok aşağıdalar” sözleri ile çalkalanıyor. Ama ne hikmet ise bu ithalinde ithali adayı kendi partisi de tüm sıcak açıklamalarına rağmen bir türlü bağrına basamadı. Hatta o gidecekse oy vermeyelim diyenleri bile duydu bu kulaklar.