CHP’nin Seçim Bildirgesi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklandı. Bildirgeyi Sayın Genel Başkan daha anlaşılır kılmak düşüncesiyle olacak ki dört stratejik hedef üzerine oturttu. Uygulamada ya da uygulanabilirliliği konusunda hedefe ulaşmak için çeşitli yol ve yöntemlere elbette başvurulabilir. Tüm bu detaylara rağmen konunun özü; biri siyasi diğeri de ekonomik boyutu teşkil etmektedir. Ekonomik boyutta dikkat çeken en önemli husus bu güne kadar ne Genel Başkan tarafından ne de “ekonomik kurmayları” tarafından, uygulanmakta olan Kemal Derviş patentli ekonomik politika uygulamalarından vazgeçileceği izlenimidir. Öyle ki izlenen ekonomik uygulamalar sonucu gelir dağılımında ciddi bozulmalar yaşandığı, Sayın Genel Başkan’ın verdiği örnek, gerçekten çarpıcıydı. O da şu; “2002 yılında Türkiye nüfusunun % 1’i Ülke servetinin % 39’na sahipti. İktidarın 13 yıllık uygulaması sonucu, bu gün nüfusun %1 servetin % 59’u na sahiptir” diyor. Genel Başkan konuya değinmişken açıyı % 1 değil de % 5 olarak ele alsaydı görecekti ki nüfusun % 5’i Türkiye’de servetin % 80’i ne sahip olduğunu itiraf edecekti. Bu korkunç bozulmayı yaratan işte o mucizevi Derviş politikalarıydı.
Sayın Genel Başkan gerek önseçim kararıyla gerekse açıkladığı seçim bildirgesinin içeriği konusunda parti tabanını şaşırtmış, ancak bir o kadar da sevindirmiştir. Seçim bildirgesinde dile getirilen hususlarda hedef kitle tespiti, partinin son yıllarda uzak durduğu, yeni liberal propagandanın etkisiyle türban, dindarlık, cemaatçilik, gibi günümüzün siyasi yapılarını memnun edeceğini umarak, yarattığı izlenim, parti tabanında savrulmalar yaratmış ve ekonomik politikaların etkisinde inleyen toplumun yaşadığı sefaleti göremez olmuştu.
Bu gün havuz medyası ve düzenin “uç beyleri” tarafından dillendirilen efendim bu kaynağı nereden bulacaksınız, zırıltısının, çok bir anlamı yok. Kaynak bu gün için bulunur bulunmaz ayrı konu.
Ancak bu vaatleri yerine getirebilecek, üretim ekonomisi olarak adlandırılan ekonomik yapılanmayla, çalışma hayatına tanınacak öncelikle beraber, gelir adaletsizliğini giderecek mali politika uygulamalarıyla temel hedefinin gelir dağılımındaki hakça bölüşüm ilkesini, dağa taşa, dosta düşmana anlatarak ve buna uygun örgütlenme modelini yaratarak halkın umudu olmalıdır. Partideki bu uyanışı kutluyoruz.
Siyasi vaatler bölümü kanaatimce titrek ve flu bir görüntüyle programa yansımıştır. Sayın Genel Başkan’ın önseçim kararıyla birlikte, yansıyan yeni demokratik anlayışla, parti tabanında partinin tüzük ve programına uygun yapılanmayı mutlaka sağlamalıdır. Tabanda ön seçim olmalıdır feryatlarına rağmen Genel Merkez gereksiz bir yönetmelik değişikliğini anti demokratik bir uygulamayla değiştirip parti gündemini gereksiz bu konuyla ilgili meşgul etmiş ve örgütün demokratik hevesi köreltilmiştir. Bu yanlışa sebebiyet verenler yine Genel Başkana rağmen hak etmedikleri koltukları işgal ettiler. Bereket Genel Başkan bireysel bir hamleyle örgütteki yılgınlığı önseçime girerek toparlamıştır. İşte bu demokratik hamle seçim bildirgesinde örgüt içi demokrasi anlamında bir karşılık bulmuşsa da ülke demokrasisi için talepler en az ekonomik vaatler kadar cüretkar ve istekli olmalıydı.
En önemli sorun olarak gördüğü Kürt sorunu konusunda hala parti çözümünü dile getiremiyor. Bu anlamda Doğu ve Güneydoğu Bölgesi dışındaki Kürt vatandaşların oyundan mahrum kalıyor. Oysa CHP “birlik temelinde her türlü demokratik hak ve talepleri tartışmaya hazırım” demesi yeterlidir. Parti Programında belirtildiği şekilde “CHP her türlü asimilasyonu reddeder” şekildeki program amacını ”gelin birlikte hayata geçirelim demelidir.” Konuyu TBMM’de çözelim söylemi bu konuda AKP ile uzlaşmaya hazırım demekten başka bir şey değildir.
Bildirgede dile getirilen devletin restorasyonu konusunu daha farklı ele almak mümkündür. Anayasa değişikliğini sağlamak için siyasi desteğin boyutu vurgulanmalıydı. Cumhuriyet ve ümmet vurguları tezatları açıklıkla belirtilmeliydi. Hedeflenen “eğitim reformu” ya da yeniden yapılandırılması günümüzün en önemli atağı olacaktır. Türkiye’de aileler bu konuya gerek yurt içi gerek yurt dışı ciddi kaynak aktarıyorlar.