Seçimler bittikten sonra, arzuladığımız sonucu alamamış olsak da öncelikle değerlendirmemiz gereken hususlar var. Bu süreçte başarılı olan rakibimiz ne yaptı biz ne yaptık. Henüz bu değerlendirmeleri yapmadan "kelle istemek" CHP’lilikle bağdaşmayacağı gibi, ülkeyi değiştirmek iddiasında olanların tavrıyla hiç bağdaşmaz. Değişimi yapabilmek için "değişime" yol açacak fikirlerin ne?
Önceki yazımda, AKP'nin bu seçim sonucundan başarılı çıkmasını sağlayan iki hamlesinden söz ettim. Biri, çözüm sürecini beraber yürüttükleri PKK'yı artık bir terör örgütü olarak görüp silahlı mücadele dahil her türlü baskı ve tutuklama yoluna gitmesi, diğeri de hukuki yöntemleri zorlayarak "Cemaat"e yönelik işyerlerini, radyo ve TV kanallarını bir nevi gasp ederek devre dışı bırakması. Yani açık bir mücadele yöntemi. Bu iki hamleyi yaparken anlaşılan beklentisi çok yüksek olduğundan herkesin gözüne sokarcasına seçim ve oy kaygısı düşünmeksizin gerçekleştirdi. Peki yalnız bu muydu? Hayır doğru hatırlıyorsam "saray"da 13 kez muhtarlarla toplantı yaptı. Her seferinde sekiz yüz muhtar çağırsa yaklaşık on bin muhtarı "saray" da ağırladı. Kitlelere nüfuz edebilmek için bunun ne kadar önemli bir taban çalışması olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Yine basından öğrendiğimize göre hem "saray" hem de Davutoğlu boş zamanlarını "tarikat" önderleriyle görüşerek geçirdiler. İl ilçe başkanları hangi mahallenin hocasıyla, imamıyla, müezziniyle ne toplantılar yaptıklarını ise zaten bilmemize imkan yok.
Bu hamlelerin ilkini biz de yapabilirdik. Fakat bırakın muhtarlarla toplantı yapmak partinin ilçelerdeki mahalle temsilcileriyle toplandığımızı dahi görmedim. Bir siyasi partinin iç dinamiğinin mahalle temsilcileriyle harekete geçeceğini, yeni kuşak CHP’liler bir türlü anlayamadı. Artık Türkiye genelinde çok etkili olduklarını gördüğüm kadın üyelerin emeklerine saygısızlık etmemek adına, onları bu eleştiri sürecinden ayrı tutmak istiyorum. Elbette biz tarikat liderleriyle toplantı yapamayız. Peki bunun laiklikle bağdaşmadığını, ülkemizin bu gerici politikaları hak etmediğini, zaten Anayasa Mahkemesi kararına göre laikliğe aykırı davranan bir parti olarak suçlusunuz. Buna rağmen hala bu tip davranışlarda bulunma cüretini nerden alıyorsunuz, diyen bir demecimizi, eleştirimiz, beyanımızı okuyan duyan var mı?
CHP mücadele geleneklerinden koparılmış bir partidir. Kitle içinde çalışmayı bilmiyor. Semt pazarlarının toplandığı günlerde, gidip pazarcı esnafın elini sıkmak bir kitle çalışması değildir. Üstelik bu esnaf haftanın farklı günlerinde şehrin farklı semtlerinde iş yapmaktadır. İzmir'de de ders alınacak çok ilginç konular var. AKP'nin belediyeleri bulunan Menderes hariç, tüm ilçelerde oylarımız gerilemiştir. Bunu şu nedenle söylüyorum; demek ki halk nezdinde etkili çalışıyorlar. Menderes ilçesinde oy artışı sağlamamızın nedeni de gerek ilçe gerekse, adaylarımız ciddi anlamda köy çalışması yaptıklarından. Bu da gösteriyor ki; eğer kitle içinde çalışmayı becerirsek başarabiliriz.