Es Selamın Aleyküm Sevgili Delisever Dostlar…
Malumunuz Anayasa değişikliği için referandum süreci tam gaz devam ediyor. Bu süreçte İzmir'e başta Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere çok sayıda bakan geldi. Yapılan bu ziyaretlerde ben gibi deliler ve normal insanlar dşında "çok akıllı ve uyanık geçinen zevat" yine fotoğraf karelerine girmek için yarıştı. İşte bu yarış içinde son dönemde partimiz içinde başlatılan "Ak Partililer-AKPliler tartışması" yeniden hortlatıldı. Sosyal medyada klavyenin tuşuna her basan neredeyse bu tartşmayı gündeme getirdi. Allahtan sosyal medya dediğimiz facebook, twitter var sevgili Deli Dostları yoksa bu insancıklar ne yapardı?..
Bir önceki yazımda da dile getirdiğim gibi, bu zevat bırakın referandum süreci ve seçimlerde oy getirmeyi işi “kamplaşma” ve “savaş” havasına çekerek partiyi tıpkı CHP gibi "kavgalı ev" gibi yansıtıyorlar. Ey bu yolu tutan çok akıllı ve uyanık kardeşlerim "gittiğiniz bu yol yol değildir!" Bu söz Deli kardeşinizin sizlere naçizane tavsiyesidir.
Sevgili dostlar bu "AKPliler-Ak Partililer farkı ortaya çıktı" söyleminde bulunanların önemli çoğunluğunu parti içinden yakinen tanırım. Partinin ilkesini bilmediklerini ve çıkar menfaat sağlamak için İktidar Partisi olan Ak Parti'ye geldiler diye imalı sözlerle suçlanan bu insanlar ile suçlayanlar arasındaki tek fark onların suçladıkları isimlerden en fazla 1 yada 2 sene önce partiye gelmiş olmaları. Bu Deli aklımın almadğı şey; bu arkadaşların önemli kısmı geldikleri günden beri AKPli dedikleri ile aynı halet-i ruhiye de olmaları iş, makam, mevki ve koltuk kovalayanlar olmaları.
Aslında onlara da hak vermemek elde değil be Sevgili Deliseverler... Zira yeni gelenler ya da AKPli denilenlerle rekabet etmeleri gerekiyor. Zaten kendileine belirledikleri hedefler konusunda yeterince rakipleri var yeni rekabetçilerin gelmesi işlerini zorlaştırıyor. Malum hedeflerine ulaşamadıkları seçim dönemlerinin hemen ardından partininin adına ithafen sağda solda "adaletsizlik ve kişisel kalkınma örnekleri" vererek eleştiri yapacak korodan daha çok ses çıkacak. Bu da dertlerini daha az dinlemeleri demek. O nedenle biraz da mazur görmek lazım bu isimleri sevgili Deli Dostları...
Öte yandan geçen yazımdan dolayı çok sayıda mesaj aldık. Gerek Patronum Adem Nakçı'ya direk gelen telefonlar gerekse de gelen yakışıksız yorumlar isyanı anlatıyordu. Vallahi de billahi de gelen yorumlardan ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Özellikle İl SKM'de sorumlu kadınların birbirlerine tavrını dile getirmek bile istemiyorum. Yeni İl Binasının açılışında (bu arada hayırlı uğurlu olur inşallah) fotoğraf çekimi ile görevli hanım kızımızı kim neden polis zoruyla attırmaya kalktı? Sadece bu iki konuyu incelese o yorum sahipleri ne kadar haklı olduğumu görürler.
Sevgili Deli dostları yineliyorum, bazı ilçeleri bu konuda tenzih ediyorum. Ama çoğu ilçenin durumu vahim..