Es Selamın Aleyküm Sevgili Delisever Dostlar…
Ak Parti içinde hafta içi yaşanan değişim ile ilgili Maşallah herkes bir alim bir ulema şaşarsınız. Herkes yine “Dava Adamlığı” içerisinde hikayeler anlatıyor yeni yeni senaryolar üretiyor. Ama daha taraf olacakları ismi seçemediler. Zira her şey Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasında olduğundan taraf oldukları adamın isim atanmayınca hayalini kurdukları ve ranta devşirecekleri makam ve mevkiler hayallerinde kalacak. Kazanan kim olursa olsun kazanma derdindeler. O nedenle tek paylaştıkları Sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili şeyler oluyor. Bunu yaparken de Maşallah en ağdalısından buram buram yağ kokan “Reis” ifadesini kullanmaktan geri kalmıyorlar.
Sevgili Delisever Kardeşlerim…
Bu durum bile Ak Parti’de son yıllarda yaşanan büyük değişimi ortaya koyuyor. Bir dönem dava derken İslam Ülkelerine liderlik edecek büyük Türk Devleti ülküsü akla gelirken bu zat-ı şahanelerin partiye girmeleri ve makam mevkilere sirayet etmelerinin ardından büyük rant imparatorluğu, vahşi kapitalizmin uygulama sahası akla geliyor. Buna son dediğime dokunan kim olursa olsun bir şekilde “paralelci, partiye zarar veren, kişisel hırsı olan, reis düşmanı” olarak yaftalanarak kötülemeye başlanıyor. İşte bu düzene çomak sokmak isteyen bırakın parti yöneticisi Başbakan dahi olsa hemen makamından kovmak için çalışma başlıyor. O kişi mutlaka kovulma pozisyonuna getirilmeye çalışılıyor.
Bu tavır il ve ilçe başkanları için kanıksanır hale gelmişti ama ilk kez bir Başbakan için uygulandı Sevgili Delisever Dostlar… Biz il ve ilçe başkanları, ya da milletvekili ve belediye başkanlığı adaylıkları sırasında yapılan temayüllerde şahıslar ile ilgili dosya, bilgi, belge ve iddialara şahit olmuştuk ama ilk kez en tepedeki ismin bu kadar pervasızca hedefe alındığını gördük.
İşte Pelikan Dosyası dedikleri ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ve yakın ekibi ile Numan Kurtuluş gibi bazı isimleri yemek için yapılan hareket bahsini ettiğimiz operasyonların tıpa tıp bir benzeridir Sevgili Deli Dostları…
Peki “neden bu iş yapıldı?” diye soracak olursanız, Sayın Davutoğlu Hoca, bu dava adamı(!) geçinenlerin tekerine çomak sokma hareketi başlatmak üzereydi. Davutoğlu Hoca’nın tasfiye sürecini başlatan en önemli olaylardan biri, getirmek istediği il-ilçe teşkilatları ve vekilleri kapsayacak ekonomik şeffaflık projesiydi. Bu proje hayata geçtiği an rant hortumları kesilecek ve makam-mevki için Ak Parti’ye gelen AKP’liler deşifre olacaktı.
Sevgili Delisever Kardeşlerim…
Bu bahsettiğimiz isimleri sıradan partili ya da düz üye sanmayın. Bunlar partinin her yerinde mevcutlar ki bu girişimden bu kadar korktular. Ak Parti’nin ilk kuruluşunda görev alan Milli Görüşçüler bu isimlerden rahatsız oldukları için kenara çekildiler. Zira kavga o kadar kirli ki bu kardeşlerimiz sıçrayacak necasetten korunmak için beklemedeler.
Ne bu rantiyeci tayfa partiyi ele geçireceğini düşünsün nede başkaları bu kanıya varsın. Bu zat-ı şahanelerinin bir oyunu varsa Allah’ın Adaleti de vardır. Büyük Şair Sezai Karakoç’un dediği gibi;
“Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır.”