Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz. Sultan Süleyman'a kalmadı. Böyle hiç bir kitap yazmaz.
Günlerdir yatıyorum, kalkıyorum dilimde bu şarkı. Git diyorum gitmiyor, sus diyorum susmuyor. Fena halde takıldım!
Yaparım öyle şeyler arada.
Günlük ruh halimi yansıtan bir şarkı, kendiliğinden gelir ve dilimin ucuna yerleşiverir. Bazen çabuk çıkar gider.
Bazen de günlerce benimle kalır.
Neyse. Biz, gerçek konumuza yani, bu dünyanın hiç kimseye kalmayacağı meselesine gelelim.
Bildiğiniz üzere, ABD'li milyarder, ünlü işadamı ve banker David Rockefeller'ın kronik kalp yetmezliği nedeniyle New York'taki evinde uykusunda hayatını kaybettiği belirtildi.
Peki kimdir David Rockefeller.
Ve David Rockefeller;in ölümü neden ülkemizde büyük bir sevinçle karşılandı.
12 Haziran 1915 de dünyaya gelmiştir. Şeytana tapan bir ailede büyümüştür. Aile yahudidir, ancak asıl inançları kabbala inancıdır.
Kendisi masonların yöneticisi, bilderberg yöneticisidir.
Afganistan, Irak, Filistin, Çeçenistan vb masum Müslüman ülkelerine giren ve son dönemlerde Ortadoğu'da yaşanan ayaklanmaların planlayıcısıdır.
Müslüman kanı içmekten mutluluk duyuyorum diyen David Rockefeller, İslamiyeti yıkmak istiyorsak önce Türkiye'den başlamalıyız, gibi ifadeler kullanarak Türklere, olan düşmanlığını açıkça sergilemiş ve yaptığı bazı itiraflarla bunu kanıtlamıştır.
İşte David Rockefeller'in söyledikleri:
"Türkiye'ye Adnan Menderes zamanında Marshall yardımı ile el attık"
"Mesela Türkiye'yi ele alalım. Türkler de yıllar boyu komünizme karşı savaşmıştır. 1950' lerde ülke yönetimine bize desteğimizle Adnan Menderes gelmişti. Aslında Menderes bizimle gayet güzel bir diyalog kurmuştu. Bizden seçimde aldığı destek karşılığında, Marshall Yardımı adı altında devamlı borç alıyor ve ülkesinde yatırımlar yaparak sanayi yapısını geliştiriyordu. Fakat o kadar plansız ve programsız harcama yapıyordu ki ödeme günleri geldiğinde, bizden borç ödemek için tekrar tekrar borç istemeye başladı. Biz de kendisinin ülkesini yabancı sermayeye açmasını ve bizim şirketlerimize özel imtiyazlar tanımasını, diğer bir deyişle Osmanlı İmparatorluğu'na dayatılan kapitülasyonlar benzeri şeyler talep ettik. Menderes bize bunu hiçbir zaman kabul etmeyeceğini söyledi ve bizden uzaklaşmaya başladı"
"Ülke insanı ilk defa asfalt yollarla tanışıyor, fabrikalar arka arkaya dikiliyordu. Ülkenin çoğunluğu Müslüman olduğu için ülkenin her yerinde camiler yaptırıyordu. Menderes bu şartlarda iktidarda ki yerini uzunca bir süre için, sağlamlaştırdığını sanıyordu. Bir darbe ile bu işe son verildi ve sonunun öyle bitmesini istemediğimiz halde, çalışma arkadaşlarıyla beraber idam edildi. Sadece Celal Bayar kurtuldu, çünkü MASON'du ve yakın arkadaşı Papa Roncalli ya da diğer adıyla 23. john, Vatikan'ın baskısıyla onu idamdan kurtardı"
Ve itiraflarını arka arkaya sıralamaya devam ediyor:
1980 Darbesi bizim isteklerimiz doğrultusunda yapıldı.
"O zamanlar ülkede bir solcular, bir sağcılar iktidara geliyor ve bizim; isteklerimiz doğrultusunda ülke ekonomisini yönetiyorlardı, fakat Amerika ve Avrupa da gelişmiş ülkelerin piyasaları doyuma ulaşmışlar ve biz yeteri kadar mal satamaz olmuştuk, bunun üzerine diğer az gelişmiş ülkelere uyguladığımız planı onlara da uygulamak istedik ve serbest ekonomisine geçmelerini ve ithatalatın serbest bırakılmasını talep ettik. Bu isteğimizi kabul etmiş görünüyorlar fakat işi uzatıyorlardı.
En sonunda bu ikilem yine bildiğimiz yollarla, ordo, ab chaos ile çözüldü. Yani önce kaos, sonra düzen provokatörlerimiz aracılığı ile sağ ve sol ideoloji kavgaları başlatıldı. Binlerce Türk genci uydurma ideolojiler uğruna can verdi"
"Kürt Devleti projesini hayata geçirmek için önce örgü yarattık"
"Beyni yıkandığı için temiz hayallerle işe başlayan Özal, sonunda bu sistemin gerçeklerini görerek kendisini de kapitalizmin çarklarına kaptırdı. Ailesini ve yakın çevresini zengin etmeye başladı.
Ülke insanının tepkisini ölçmek için kendisinden kürt devleti fikirleriniden bahsetmesini istedik, fakat bu düşünceler kendisine pahalıya maloldu. Biz de Kürt Devleti projemizi hayata geçirmek için PKK denilen bir örgüt yaratıldı.Bu örgütle uğraşmak ülke ekonomisine çok büyük zarar verdi."
"Sanırım yakın gelecekte topraklarından biraz daha, bir süre sonra da bizim için hala geçerli olan sevr anlaşması uyarınca hemen hemen tamamından fedakarlık etmek zorunda kalacaktır."
"Türkiye bizim için çok önemli. Bir kere israil Devleti topraklarının su kaynaklarının önemli bir kısmı şu anda Türkiye'ye aittir.
Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumdadır. Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yeraltı kaynaklarına sahip ortadoğu ve kafkasya ya hakim olmak istiyorsak bu ülke elimizin içinde olmalıdır."
"Müslüman ve demokratik bir ülke olarak bu konuda öncü bir ülkedir. İslamiyeti yıkmak istiyorsak önce türkiye den başlamalıyız."
David Rockefeller, yaşama sevdası ve dünya hırsıyla 200 yaşına kadar yaşamak istiyorum deyip,
6 kalp ameliyatı
2 böbrek nakli yaptırmıştı.
Sonuç:
Dünya'ya kazık çakacağını düşünen tüm inançsızlar gibi o da ölümü tatmıştır.
İlginç bir durum tabi.
Sizi bilmem ama ben yaşım ilerledikçe insanlara daha çok acıyarak bakıyorum. Üç günlük dünya yahu.
Tüm bu hırslar, mal, mülk, para sevdası, iktidar savaşları, onca hengame yalan bir dünya için mi yazık, çok yazık. Ah bilmiyorlar ki mahşerde de ilahi bir adalet olduğunu ve sonra diyorum ki, ölüm var ulan, ölüm var.
Hala neyin derdindesin...