Aloooo anasını sattığımın kızı ne lan iki saattir telefonun meşgul.
Şey annem aramıştı aşkım kızma. Başlatma şimdi anandan seni almaya geliyorum hazır ol. Ve buluşurlar.
Nasılsın sevgilim?
Sevgilinden başlatma oğlan mıyız biz? Peki erkeğim nasılsın? bozuk biraz. Boşver ne lan bu eteğin boyu biraz daha kısa giyseydin de diz kapaklarında gözükseydi.
Off aşkım ya yine başlama. Sana mı soracam ağzını dağitirim. Bak benim manita böyle giyinip ağzına burnuna boya süremez çizerim.
Önüne bak beni kızdırma düzgün yürü. Ulan fingirdeklik senin ruhunda var.
Peki canım sen nasıl istersen.
Eee söyle bakalım seni nereye götüreyim.
Sahilde yeni cafe açılmış oraya gidelim. Yok boşver çay bahçesine gidelim.
Peki aşkım.
Surat yapma lan bana. Adam gibi oturacaksan otur kafamın civatalarını attırma. Biz delikanlı adamız bize gelmez öyle cafe falan hem racona ters.
Şimdi durup dururken nerden çıktı bu demeyin. Uzun zamandır kendi kendime konuştuğum, söylendiğim ve bir türlü aklımın kabul etmediği bir gerçek.
"Kadınların maço erkek sevdası"
Çoğu zaman Hemcinslerimi anlamakta güçlük çekiyorum. Düşünüyorum, düşünüyorum işin içinden çıkamıyorum. Hem şiddetten yakınacaksın, hem de maço erkek seveceksin. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu.
Geçenlerde bir arkadaşım anlatıyor.
Benim ki öyle kıskanç, öyle kıskançki, beni kendinden bile kıskanıyormuş.
Şaşkın bir ifadeyle, nasıl yani? diyorum.
Ne bileyim işte. Alışkın olmadığım bir durum. Beni bugüne kadar hiç kıskanan olmadı ki. merak ediyor insan. Nasıl bir duygu, neye benziyor. Hani çok şükür yüzüne bakılmayacak kadar çirkin de değilim ama. Neyse!
Konuyu asıl getirmek istediğim yer kadına şiddet ve kadın cinayetleri.
Kadın cinayetleri çok çetrefilli ve kaynakları çok fazla.
İşte bunlardan birisi de, bazı kadınların "maço" erkek sevdası.
Kadınlarımız "maço"tabir edilen "astığı astık,kesiği kestik" erkeklerı hala çokça tercih ediyorlar. İşin garibi bu tür erkekler zaten kendilerini saklamıyorlar.
Dilleri, duruşları, davranışları her an kendilerini ele veriyor. Ancak yine de bu kişiler dışlanmıyorlar. Kabul görüyorlar.
Mesela hiç tahmin bile etmeyeceğiniz kadar Feminen ruhlu kadınlardan, en sade kadına kadar. bir çok kadının içinde gizli bir Kezbanlık yatar.
Onlara göre erkek dediğin şöyle masaya yumruğunu vuracak.
Vuracaksın kardeşim vurmasa olmaz, bazı kadınlar bundan hoşlanıyor, vuracaksın neye vurduğun önemli değil o anda, masaya vur, duvara vur, kır dök hızını alamadın mı? gel bana vur.
İşte erkek bu!
Düşüncesi bile beni ürkütmeye yetiyor. Evde bağrıp çağıran bir adam. Ve aynı çatı altında ben. Şöyle hafiften bir masaya vursa o an korkudan ölür giderim.
Kadınlarımız bir yerlerde hata yapıyor. Kendilerini göz göre göre ateşe atıyorlar.
Bundan sonrası kendiliğinden geliyor zaten. Daha tanıştığında kendisini ezeceğini, söz hakkı vermeyeceğini bildiği adama teslim ediyor kendini. Onlar için ezilmek, susturulmak önemli değil. Önemsedikleri tek şey, güçlü kuvvetli bir erkek tarafından sahiplenmek ve korunmak. Bana sahip çıksın istiyorum, sahiplensin istiyorum.
Sanırsınız ki sahipsiz kedi, sokakta buldular kendllerini.
Dedim ya bazı kadınları hiç anlamıyorum.
Hem maço erkek isterler, hem de onlarla yapamazlar. Neymiş efendim beni çok kısıtlıyor, bana nefes aldırmıyor.
Eee güzelim en başından sen istedin bunu, beni sahiplensin dedin ya. O da senin kendine sahip çıkamayacak kadar beceriksiz olduğunu anladı o yüzden seni kanatlarının altına aldı.
Ya boğup öldürene kadar, ya da istediğin gibi şiddet boyutunda.
Sardı, sardı sardı.
Harika