“Şeyh uçmaz mürit uçurur” derler bir laf vardır ya çok severim… Kerameti kendinden menkul kurtarıcılar yaratmaya pek muktedir yurdumda geçtiğimiz hafta yapılan referandumun ardından iş, spor ve sanat dünyasının bazı ünlülerinin yaptığı açıklamalar bir fıkrayı çağrıştırdı nedense…
Çok bilinen bir fıkradır; Padişahın biri kendine dalkavuk alacak olur duyurulur tüm ülkeye. Bizzat kendisi birer birer sorgudan geçirir bütün adayları. Her adaya “senden dalkavuk olmaz” der. Adaylar da dalkavukluk konusunda ne kadar marifetli olduklarını ispata çalışırlar. Adaylardan birine “Senden dalkavuk olmaz” dediğinde, aday; “doğru söylediniz sultanım. İsabet buyurdunuz haşmetlim. Benden dalkavuk olmaz padişahım” diye karşılık verince sarayın dalkavuk başı olur.
Efendim herkesin bildiği üzere dalkavukluk; kişiliksiz ve erdemsiz insanların güç karşısında takla atarak çıkar elde etme çabasıdır, her devrin ve her dönemin adamı olduklarından varlıkları çok şaşırtıcı değildir…
Ürkütücü olan şudur ki dalkavukluk ciddi bir salgın haline gelmiş ve toplumun geniş bir kesimini işgal etmiş görünüyor. Toplumun tolere edeceği sıklıkta dalkavukluk olsa olsa mizah konusu olur. Ama toplum dalkavukluğa teslim olma aşamasına gelmişse bu ciddi sosyal bir trajedidir.
Dalkavukluk çıkar üzerine kurulu olduğundan, güç ve otorite ibresine göre sürekli yön değiştirir. Ki malumunuz çıkar dengeleri çok değişkendir.
Kıssa der ki;
Osmanlının son dönemlerinde Sadrazam olarak atanan biri iftar yemeği verecekmiş. Oldukça kalabalık olan davetliler akşam ezanını beklerken birden Sadrazamın görevden alındığı haberi yayılmış. Kalabalık anında dağılmış ve yemekler ortada kalmış.
Yani diyeceğim o ki, dalkavukluk ihaneti beraberinde getirir. Tarihte en büyük ihanetler dalkavuklar tarafından yapılmıştır.
Konumuza çok yakışan bir Fransız atasözü der ki; “Yalayan ısırır da”.
Dalkavuk rakip gördüğünü arkadan vurur, pusu kurar, yargısız infaz yapar, zayıfın üstüne basarak, güçlünün önünde yalakalık yapar.
Ve dalkavuk var olan otoritenin iradesini abartarak yansıtır. Asla ona ters düşmez.
Dalkavuğun iradesi çıkar ve güç durumuna göre yön değiştirir.
“Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı diyeceksin” tam dalkavukça bir sözdür. “Evet efendim, sepet efendim, isabet buyurdunuz efendim. Siz bilirsiniz efendim” diye eğilip bükülen tavır, yeni efendiler bulunca tam tersine dönüşecektir…
Zemini iyice kayganlaşan yurdumda dalkavukluğun kitabını yazanlar her geçen gün çoğalırken bizden hatırlatması; dalkavuklar teneke kahramanlar yaratır ve emin olun ki rüzgar yön değiştirdiğinde bizden daha hızlı hareket edeceklerdir…
Tabi anlayana... Anlamayana davul zurna :)