Ahmet Küçükbay İfadesini Verdi: O İsimler Hakkında Neler Söyledi?

TAKİP ET

İzmir'de, Fethullahçı Terör ÖrgütüParalel Devlet Yapılanması (FETÖPDY) üyesi ve yöneticisi oldukları iddiası ile tutuklanan, örgüt içinde Babalar Grubu olarak bilinen işadamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk, Metehan Kavuk ve Şeref Sipahi hakkındaki iddianame tamamlandı. İddianamede, söz konusu şahısların İzmir'de ilin en üst düzey örgüt yapılanmasında yer aldıkları belirtildi.

İzmir'de, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi ve yöneticisi oldukları iddiası ile tutuklanan, örgüt içinde "Babalar Grubu" olarak bilinen işadamları Ahmet Küçükbay, Abdullah Kavuk, Metehan Kavuk ve Şeref Sipahi hakkındaki iddianame tamamlandı. İddianamede, söz konusu şahısların İzmir'de ilin en üst düzey örgüt yapılanmasında yer aldıkları belirtildi. İddiaya göre örgütün İzmir ve Ege Bölge İmamı Bekir Baz'ın da bu grupta mütevelli olduğu vurgulandı. Çok sayıda delil ve tanık ifadesinin bulunduğu iddianamede, "Babalar Grubu"nun FETÖ/PDY adına yürüttüğü faaliyetler ile örgütün yurt içi ve yurt dışı faaliyetleri için büyük miktarda finansal kaynak sağladığına ilişkin belgeler sunuldu. Savcı, iddianamede, sanıkların "Terör kanununa muhalefet", "Silahlı terör örgütüne üye olma ve yönetme", "Terör örgütünü finanse etme" suçlamaları ile cezalandırılmalarını istedi.

Babalar Grubu İddianamesi Hazır

İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato koordinasyonunda, örgütlü suçlar üzerinde çalışan cumhuriyet savcısı Zafer Dur tarafından hazırlanan 164 sayfalık iddianame İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. İddianamede, tutuklu sanık olan işadamları Ahmet Küçükbay, Şeref Sipahi, Abdullah Kavuk ve Metehan Kavuk'un, FETÖ/PDY'nin İzmir yapılanmasında sekiz kişilik "Babalar Grubu"ndaki faaliyetleri anlatıldı.

Bakkallıktan Milyarder İş Adamlığına

Tutuklu işadamı Ahmet Küçükbay'ın iddianamede yer alan emniyet ve savcılık ifadesi dikkat çekti. Küçükbay, ifadesinde, memleketi Manisa Kırkağaç'ta bakkal olduğunu, askerlikten sonra İzmir'e taşındığını, 1979 yılında aile şirketi Orkide Yağları'nı kurduğunu, 1980'de ise Fethullah Gülen Cemaati ile ilk temasını yaşadığını anlattı. Örgütün elebaşı Fethullah Gülen ile 1985 yılında Yamanlar Koleji'nin toplantı salonunda tanıştığını dile getiren Küçükbay, "Konuşmasının çoğu dini içerikli sözlerdi. Zaman zaman ağlayarak orada bulunanları etki altına almaya çalışıyordu" diye konuştu. FETÖ/PDY'ye katıldıktan sonra hızla zenginleşen Küçükbay, ifadesinde, o yıllarda devlet tarafından sağlanan teşvik kanunlarından faydalandığını, ilerleyen yıllar boyunca tarım, inşaat, gayrimenkul, organizasyon, gıda, liman, sanayi ve ticaret şirketleri kurarak işlerini büyüttüğünü anlattı. İddianamede, Küçükbay'ın, örgüt STK'ları olan Türkiye İşadamları Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), Ege Batı Akdeniz Sanayici İşadamları Federasyonu (ESİDEF), İzmir Genç İşadamları Derneği (İGİD) kurucularından olduğu kaydedildi.

STV'YE Kuruluşundan İtiaren para Vermiş

İddianamede, Küçükbay'ın Samanyolu TV'nin kurucuları arasında olduğu ve bu şirkette hissesi bulunduğu bilgisi verildi. İfadesinde, FETÖ/PDY'nin yayın organı Samanyolu TV'nin ilk olarak İzmir'de kurulduğunu belirten Küçükbay, "1993'te işyerimde Hidayet Karaca ve Mahmut Akdoğan ile toplantı yaptıktan sonra kanalın kuruluşuna maddi destek verdim" dedi. Küçükbay, kanala para desteğini uzun yıllar sürdürdüğünü, 2015 yılında desteğini ve reklamlarını çekince STV Genel Yayın Yönetmeni Hidayet Karaca'nın İzmir'e gelerek kendisini tehdit ettiğini sözlerine ekledi. Küçükbay, İhsan Kalkavan'ın sahibi olduğu ve FETÖ/PDY adına faaliyet gösteren Işık Sigorta'ya ortaklığından da bahsetti. Küçükbay, TUSKON, cemaat okulları, Türkçe Olimpiyatları, örgütün medya organları gibi birçok FETÖ/PDY faaliyetine para aktarması hakkında, kendisinin hayırsever olarak yardımda bulunduğunu savundu.



"Kanal 35'i Tekelioğlu Kurdurttu"

Küçükbay, İzmir'de 2007 yılında kurulup, uydu yayını yapan, 15 Temmuz 2016'daki darbe kalkışmasından sonra kapatılan Kanal 35 televizyonu hakkında da bilgi verdi. Küçükbay, televizyonun kuruluşu ile ilgili olarak, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eniştesi de olan AKP 24. Dönem İzmir Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu'na işaret etti. Küçükbay, "2007 yılında Mehmet Tekelioğlu, yanında Fatih Yıldırım (AKP İzmir Konak İlçe Teşkilatı eski başkanı), Niyazi Memur (AKP İzmir İl Yönetim Kurulu eski üyesi), Nazmi Kalyoncu (AKP İzmir İl Teşkilatı eski başkan yardımcısı) ve inşaat şirketinden ortağım Selim Gökdemir ile birlikte fabrikama geldi. 'Televizyon kurmak istiyoruz.  İzmir'in sağ görüşlü bir televizyon kanalı yok. Önümüzde seçimler var. Siyasi programlar yaparız. Dini programlar da yaparız. Sen de ortak ol, kişi başı 100 bin TL sermaye koyalım' dedi. Eşit hisseli altı ortak olarak kanalı kurduk. Danışma mekanizması Mehmet Tekelioğlu'ydu. Daha sonra ortakların çoğu ayrıldı, hisselerin yüzde 75'i bende, yüzde 25'i Selim Gökdemir'de kaldı" diye konuştu.



"Ortağım Beni Dolandırmak İstedi"

Küçükbay, Gökdemir'in televizyonu yönetmek istediğini, kendisinin "Davul başkasında, tokmak başkasında olmaz" diye karşılık verdiğini söyledi. Küçükbay, daha sonra Gökdemir'in televizyonu ele geçirmek için plan yapıp, kendisini dolandırmak istediğini de iddia etti. Diğer yandan, iddianamede, Küçükbay'ın, FETÖ/PDY üyeleri ve yöneticilerini, örgütün stratejisini yaymak amacı ile bu basın kuruluşuna yerleştirdiği ifade edildi.



Gediz Üniversitesini Onlar Kurmuş

İddianamede, "Babalar Grubu"nda yer alan şahısların birlikte hareket ettiği, FETÖ/PDY'ye bağlı İzmir'deki Gediz Üniversitesi'nin kurucuları oldukları bilgisi aktarıldı. Grubun, bu üniversiteyi kurmak için Sipahi Eğitim, Sağlık ve Spor Vakfı'nı faaliyete geçirdikleri belirtildi. Küçükbay üniversitenin kuruluşu için 4 Milyon TL verdiğini söyledi.

Gülen,'in Talimatıyla Bank Asya'ya Destek 

İddianamede, Ahmet Küçükbay'ın 17/25 Aralık'tan sonra örgüt lideri Fethullah Gülen'in talimatı üzerine Bank Asya'ya yüklü miktarlarda maddi destek sağladığı belirtildi. Küçükbay'ın, Bank Asya BDDK'nın kontrolüne girdikten sonra bankadan desteğini çektiği de kaydedildi.

7 Haziran'dan Sonra Gülen'le mi Görüştü         

İddianamede, Küçükbay'ın sık sık Amerika Birleşik Devletleri'ne giderek, FETÖ/PDY elebaşı Fethullah Gülen ile Pensilvanya'daki malikanesinde yüz yüze görüştüğü iddiaları da yer aldı. 7 Haziran 2015 genel seçiminin ardından, o ay içinde ABD'ye giderek, Pensilvanya'da Fethullah Gülen ile buluştuğu iddiası sorulan Küçükbay, "Benim Amerika'da oğlum yaşamaktadır. Burada Türkbay isimli, yıllık cirosu 40 Milyon Dolar olan bir şirketim vardır. Merkezi New York şehrindedir. Doğrudan uçuş ile New York'a gitmiştim. Bu gidişimin sebebi ticari işlerim ve ailevi ilişkilerimdir" yanıtını verdi. Küçükbay, Abdullah Kavuk ile birlikte, Fethullah Gülen'in aylık giderleri için düzenli olarak harçlık gönderdiği iddiasını da kabul etmedi.

"1 Dolar Kızımın Nişanı İçindi"          

Küçükbay, gözaltına alındığında cüzdanında bulunan 12 adet 1 Dolar ile ilgili olarak ise paraların üzerindeki harf serilerinin ne anlama geldiğini bilmediğini söyleyerek, "Üzerimden çıkan bu 1 Dolarlar kızımın nişanında bahşiş amacı ile yanımda bulundurduğum ve büyük kısmını kullandıktan sonra kalan paralardır" açıklamasını yaptı.

15 Temmuz'dan Sonra Örgüt İrtibatı Sürmüş                                                          

İddianamede, Küçükbay'a ait telefon, internet hattı ve bilgisayarlarda yapılan teknik incelemeler sonucunda, kendisinin iddia ettiği gibi FETÖ/PDY ile irtibatını kesmediği, 15 Temmuz 2016'dan sonra da örgüt üyeleri ile irtibatını sürdürdüğünün tespit edildiği bilgileri yer aldı.

Cumhurbaşkanı'nı Aşağılama Mesajları                                                                              

İddianamede ayrıca, Küçükbay'a ait görüşme ve mesaj içeriklerinde "Cumhurbaşkanı'nı aşağılama" olarak değerlendirilebilecek hususların ek rapora konulduğu belirtildi.

Her Yıl 4 Yıl Milyon Dolar Himmet                                                          

İddianamede ifadesine yer verilen tanıklardan AKP Bayraklı Belediye Meclisi Üyesi Adem Seçilmiş, Fethullah Gülen'in beddualarından sonra FETÖ/PDY'den ayrıldığını belirterek, kimlerin himmet (bağış) yaptığı hakkında bilgiler verdi. Seçilmiş, Ahmet Küçükbay'ın her yıl 4 Milyon Dolar, Rodi giyim firması sahipleri Fethin Kazancı ve Fatih Kazancı'nın her yıl 3 Milyon Dolar, Üniversal Kimya'nın sahibi Emir Ağbaş'ın her yıl 1.5 Milyon Dolar örgüte bağış yaptığını iddia etti.



Örgütün Salı Toplantılarına Kimler Katıldı                                                              

FETÖ/PDY'nin İzmir'deki yapılanmasında "Babalar Grubu" üyesi olarak tanınan ve örgütün en önemli finansörlerinden biri olduğu belirtilen milyarder işadamı Ahmet Küçükbay hakkında mahkemeye sunulan iddianamede çarpıcı bilgiler yer aldı. Tutuklu sanık Küçükbay İzmir'de hangi işadamları ve bürokratlar ile FETÖ/PDY toplantıları yaptıklarını emniyet ve savcıya anlattı. İzmir'in merkezindeki lüks bir otelde, örgütün İzmir ve Ege Bölge İmamı olduğu iddia edilen Bekir Baz gözetiminde 'Salı toplantıları' yapıldığını belirten Küçükbay, "Bu toplantılarda Rıza Akça, Mesut Sancak, Salih Esen, Levent Ürkmez, Oğuz Özkardeş isimli kişiler bulunurdu. Toplamda 20-25 kişi olurduk" dedi.

Örgüt Toplantılarında AKP'li Vekiller de Vardı                                                            

Otelin yanısıra bazı işadamlarının yazlık villa, çiftlik ve işyerlerinde de toplantıların devam ettiği bilgisini veren Küçükbay, Kemalpaşa Ulucak'taki kendine ait çiftlikte, Mustafa Kürkan'ın İzmir Narlıdere Sahilevleri'ndeki konutunda, Kemal Çolakoğlu'nun Çeşme Paşalimanı'ndaki evinde, Ramazan Davulcuoğlu'nun Buca Kaynaklar Belenbaşı'ndaki çiftliğinde yemekli toplantıların devam ettiğini anlattı. Küçükbay, bu kapsamda, işadamı ve AKP İzmir Milletvekili Necip Kalkan'ın da Bayraklı'daki bir restoranda yemekli toplantı düzenlediğini söyledi. 

   

Bürokratlar da Katılıyordu                                                                                                

Küçükbay, otelde düzenlenen örgüt toplantılarının bazılarına birçok bürokratın da geldiğini ifade etti. Küçükbay, buluşmalardan birinin eski Türk Telekom İzmir Bölge Müdürü Yücel Yaşar ev sahipliğinde kurumun yemekhanesinde gerçekleştiğini dile getirdi. Ramazan ayı toplantılarına ise İzmir, Aydın ve Manisa'nın eski valileri ile eski İzmir Başsavcıları'nın da katıldığını söyledi.

Kütahyalı ve Küçük'ü Nasıl Sansürlettiğini Anlattı                                           

FETÖ/PDY'nin başkenti olarak nitelenen İzmir'de, örgütün üst düzey yöneticisi ve en önemli finansörlerinden olduğu iddiası ile tutuklu sanık Ahmet Küçükbay, emniyet ve savcılık ifadelerinde, AKP yanlısı gazeteciler Cem Küçük ve Rasim Ozan Kütahyalı'nın yazı ve yorumlarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Küçükbay, 1 Kasım seçimlerinden bir ay önce Kütahyalı'nın Sabah gazetesindeki köşe yazıları ve Beyaz TV'deki yorumlarında, Küçük'ün de Star gazetesindeki köşe yazıları ve Kanal 24'teki konuşmalarında, kendisinin FETÖ/PDY üyesi olduğunu söylediklerini hatırlattı. Küçük ve Kütahyalı'nın, kendisinin örgütün aktif üyesi olduğu ve yolsuzluklar yaptığı yönünde iddialarda bulunduklarını hatırlatan Küçükbay, bu durumdan kurtulmak için hangi işadamlarını devreye soktuğunu dile getirdi.



Yazılarını Birden Kesti                                                                                                    

Küçükbay, eski ortağı olan işadamı Selim Gökdemir'in Kütahyalı'yı susturmak için kendisine yardımcı olacağını ve Sabah gazetesi yönetim kurulu başkanvekili Serhat Albayrak ile arasının iyi olduğunu söylediğini öne sürdü. Gökdemir'in bu iş için Ensar Vakfı'na 3 Milyon Dolar bağış yapmasını ve bu işlem yapmak için parayı kendisine vermesini istediğini söyleyen Küçükbay, parayı vermediğini, İstanbul'a giderek Albayrak ile bizzat görüştüğünü ifade etti. Küçükbay, yaklaşık iki saat görüştüğü Albayrak'a, Kütahyalı'nın yazı ve yorumlarından duyduğu rahatsızlığını anlattığını, bu konuya çözüm bulmak için geldiğini söylediğini ifade ederek, "Ancak (Albayrak) kendisinin benim (FETÖ'cü olmadığım yönünde) röportaj yapmam konusunda bilgi ve taleplerinin olmadığını, Selim Gökdemir isimli şahısla da hiçbir şekilde görüşmediğini belirtti. Orada anladım ki Selim Gökdemir beni Serhat Albayrak ve Ensar Vakfı'nın ismini kullanarak dolandırmak istemiş" dedi. Küçükbay, "Serhat Albayrak ile yaptığım bu görüşmeden sonra Rasim Ozan Kütahyalı'nın hakkımdaki gazete yazıları birden kesildi. Ancak televizyon programlarındaki konuşmaları devam etti" diye konuştu.   

Cem Küçük'ü Susturmak İçin Mesut Sancak Aracı Oldu

Küçükbay, Kütahyalı'nın yanısıra, aynı tarihlerde hakkında yazı ve yorumlarda bulunan Küçük'ü susturmak için ise aracı olarak işadamı Mesut Sancak'ı devreye soktuğunu söyledi. Küçükbay, "Star gazetesi grubundan olduğunu bildiğim ve tanıdığım Mesut Sancak'ı kendi kullandığım telefon numarasından aradım. Durumu kendisine aktardığımda medya sorumlusunun yeğeni Murat Sancak olduğunu, onunla görüştükten sonra bana dönüş yapacağını söyledi. Mesut ertesi gün bana dönüş yaparak Murat'ın Cem Küçük ile görüştüğünü söyledi. Benim hakkımdaki köşe yazılarını ve Kanal 24'teki ifadelerini sorduğunda ise Cem Küçük kendisine İzmir'den bilgi geldiğini, halen benim FETÖ'cü olarak işlere devam ettiğim bilgisinin verildiğini söylemiş. Murat da kendisine 'Ahmet Küçükbay'ı bir araştıralım, böyle bir durum var mı, yok mu, bir bakalım, ondan sonra yazarsın' demiş. Bu konuşmadan sonra da Cem Küçük benim hakkımda yazılar yazmayı bıraktı" dedi.



Sancak Röportaj Desteği Verdi  

Küçükbay, Mesut Sancak ve Murat Sancak'ın, kendisine haber ve röportaj desteği verdiklerini de anlattı. Küçükbay ifadesinde, "Hatırladığım kadarıyla 2015 yılı Ekim ya da Kasım ayında Murat Sancak aile içerisindeki bir düğün için İzmir iline geldi. Mesut Sancak kendi kullanımında olan Bayraklı'daki ofisine beni davet etti. Ben buraya gittiğimde ise ofiste Mesut Sancak ile Murat Sancak bulunuyordu. Murat Sancak bana bizzat 'Ağabey, nedir bu işin aslı astarı? Senin bu FETÖ'cüler ile bir bağın var mı? Halen devam ediyor musun? Cem Küçük böyle söylüyor. Cem'e İzmir'den bilgi gelmiş senin halen devam ettiğine yönelik' dedi. Ben de kendisine bu yapıdan ayrılma sürecimi anlattım. Bunun üzerine Murat bana 'Ağabey o zaman ben sana İzmir muhabirimizi göndereyim, sen ona röportaj ver, verdiğin röportajı Star gazetesinde yayınlayalım' dedi. Yaklaşık bir saat görüştükten sonra onların yanından ayrıldım. Olayın üzerinden birkaç gün geçti ve Star gazetesinin İzmir muhabiri işyerime geldi. Benimle bu hususlar ile ilgili röportaj yaptı. Yaşadıklarımı ayrıntılı olarak muhabire anlattım ve 26 Kasım (2015) tarihli Star gazetesinde bu röportaj 'Paralel Çeteye Geçit Yok" başlığıyla yayınladı. Cem Küçük bu röportajdan sonra aleyhime olan yazı ve konuşmalarını Star grubu gazete ve televizyonlarında birden kesti. Ancak çıktığı diğer kanallarda konuşmalarına devam etti" diye konuştu.  

Sancak'tan Operasyon Öncesi Uyarı Mesajı                                             

İddianamede ayrıca, Mesut Sancak'ın, Ahmet Küçükbay'a uyarı mesajı göndererek polis operasyonu yapılacağı bilgisini verdiği kaydedildi. İddianamede, "Mesut Sancak isimli şahıs, Ahmet Küçükbay isimli şahsı uyararak, kendisine polisin operasyon hazırladığı konusunda bilgilendirmesi yönünde mesajlar olduğu" ifadesi yer aldı. Söz konusu mesaja ilişkin deliller ek rapora konuldu. Ahmet Küçükbay, 15 Temmuz Darbe Kalkışması'ndan sonra 29 Ağustos 2016'da polis operasyonu ile gözaltına alınarak tutuklanmıştı.



Yenikapı'da Selfie Yapmıştı                                                                                           

Ahmet Küçükbay 15 Temmuz Darbe Kalkışması'ndan sonra 7 Ağustos 2016'da İstanbul'daki Yenikapı Mitingi'ne katılarak, burada cep telefonu ile fotoğraf çekmişti. Sosyal medya sayfasında yayınladığı "mitinge destek" fotoğrafı ile dikkat çeken Küçükbay, Twitter'daki hesabında örgüt için "Fitne, fesat yuvası" diye yazmıştı. Küçükbay, 15 Temmuz'dan sonra gazetelere FETÖ/PDY karşıtı ilanlar vermişti. Küçükbay, 29 Ağustos 2016 tarihinde tutuklanarak cezaevine konulmuş, şirketlerine de kayyum atanmıştı.

 

Kaynak: EGENİN SESİ