Aşık Veysel'e saygıyla…

TAKİP ET

Büyük ustaya özlem konseri

 

 

"Güzelliğin On Para Etmez", "Kara Toprak", "Beni Hor Görme Gardaşım" isimli eserleriyle gönüllerde taht kuran halk ozanı Aşık Veysel’in mirasını gelecek nesillere aktarmaya çalışan Ege Bölgesi Aşık Veysel Kültür Derneği 'uzun ince bir yol'a çıktı. Dernek, Veysel'i ölümünün 45. yıldönümünde eserleriyle ancak.  

Sivas’ta doğup önce Türkiye’nin ardından dünyanın tanıdığı 200’e yakın şiirinde aşktan, sevgiden, saygıdan, merhametten, alçak gönüllülükten, birlik ve beraberlikten söz eden, bunları nasihat eder gibi dizelerine döken Aşık Veysel Şatıroğlu'nu şimdiki nesle hatırlatıp, gelecek nesle de doğru bir şekilde tanıtmayı amaçlayan dernek 16 Mart'ta 10.30'da Karşıyaka Kız Meslek Lisesi'nde söyleşi ve mini dinleti sunacak. Dernek, Veysel'in ölüm yıldönümü olan 21 Mart'ta da Karşıyaka Ziya Gökalp Kültür Merkezi'nde izleyici karşısına çıkacak. Konserde Dernek Başkanı Adalet Özkan, Yar. Doç. Dr. Mehmet Yardımcı, Emel Barutçu, TRT sanatçısı Muazzez Özacar, Öğretim Görevlisi Hüseyin Koçak, dernek solisti Necdet Kurt, Naci Şirin, Hülya Ergöl, Kürşat Erkuvan, Elif Bahşi, Aşık Veysel Okulu Korosu sahne alacak. 

"Mühür gözlüm", "Şu sızma bir düzen ver" gibi eserleriyle bilinen Aşık Ali İzzet Özkan'ın torunu olan, Aşık Veysel'i yakından yanıma fırsatı da bulan Dernek Başkanı Adalet Özkan, "Amacımız Ege'de bütün illeri, ilçeleri tek tek gezip Aşık Veysel söyleşileri yapmak, konserler vermek istiyoruz. Uzun ince bir yola çıktık. Derneğimiz 2011'de kuruldu. 300'ün üzerinde üyemiz var. Bu yıl 500'e çıkarmayı hedefliyoruz. Diğer illerde, ilçelerde şubeler açmak istiyoruz. Federasyona, konfederasyona kadar ulaşmak istiyoruz. Anadolu kültürünü Aşık Veysel özünden anlatmayı amaçlıyoruz. Aşık Veysel, görenlerden daha güzel gördü, yaşadı, anlattı. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Onu bütün dünya kabul etti" dedi. 

Aşık Veysel ile ilgili bir anısını anlatan Özkan, "Aşıklık ruhu bizde de var. İlkokul öğrencisiydim. Susamıştım. Aşık Veysel'in bahçesine gittim. Veysel amca susadım dedim. Elimden tuttu, bastonunu aldı, beni bahçesinin en üst köşesinde kaynak suyun başına götürdü. Dizlerimi o görmediği iki taşın üzerine dayayıp eğilerek içmemi söyledi. Bunu hiç unutamam" dedi.