Ayhan Sefer Üstün: AK Parti'de disipline sevk edilmesi gereken asıl kişi Mahir Ünal'dır

TAKİP ET

Ahmet Davutoğlu ile birlikte AK Parti'den ihracı istenen bir diğer isim de Ayhan Sefer Üstün'dü. Odatv'den Müyesser Yıldız, AK Parti'den ihraç belgesi eline ulaşan eski Sakarya milletvekili Ayhan Sefer Üstün ile konuştu.

Tam 3 dönem Sakarya milletvekilliği yapan Ayhan Sefer Üstün, AK Parti’nin öne sürdüğü ihraç gerekçelerine tepki gösterdi.

Bir siyasetçi için konuşmanın en önemli argüman olduğunu belirten Üstün, “Konuşmayacaksak, meramımızı nasıl anlatacağız? İşaret dilini mi kullanacağız? ‘İnsanlara susun. Ağzınızı açmayın’ mı diyorsunuz? Ülkede rejim değişti de biz mi farkında değiliz. Totaliter rejimlerdeki gibi kapalı odalarda düşünüp, konuşabilir, ama kimseyle paylaşamazsın noktasına mı geldik acaba?” dedi.

Pelikancıları eleştirmek ihraç gerekçesi



Pelikancıları eleştirmesinin ihraç gerekçesi olarak sunulduğunu belirten Ayhan Sefer Ürdün, şu ifadeleri kullandı:

“Birinci madde, paralel yapıları ve Pelikan’ı eleştirmişim. Demişim ki, ‘Bence en önemli sebep AK Parti dışında politika belirleyen paralel yapı oluşması ve stratejik kararların burada alınıyor olmasıdır. AK Parti’de stratejik kararları artık bu paralel çetesi biliyor ve uygulatıyor’. Bu değerlendirme partide birçok arkadaşımız tarafından yapılıyor. Örneğin Sayın Aydın Ünal da pek çok kez bu tehlikeye işaret etti. O nasıl disipline sevk edilmediyse, ki doğrusu budur, bizim sevkimiz yanlış bir tutumdur.”

Başkanlık sistemine eleştiri de ihraç gerekçesi



“Ucube parlamenter sistemden kaçalım derken, başka bir ucube sisteme yakalandık. Burada kuvvetler ayrılığının olmadığı, parlamentonun iyice güdükleştiği bir sistemle karşı karşıyayız. Bu sistem Başkanlık sistemi değil” demesinin ihraç gerekçesi sayılmasına tepki gösteren Üstün, “Hukukçu ve siyasetçiyim. Sistem eleştirilerini her zaman yapabilirim. Bir siyasetçi sistem eleştirisi dahi yapamayacaksa, hangi konuyu konuşacak. AK Parti ve hükümet de sistemin iyi işlemediğini gördüğü için bir komisyon kurdu. Başkanlığını da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay yapıyor. Tam bu noktada biz de iyi niyetle birtakım değerlendirmelerde bulunmuşuz.” şeklinde konuştu.

Ayhan Sefer Üstün’ün AK Parti’den ihracına neden olan bir başka gerekçe de Üstün’ün AK Parti’nin yaşadığı oy kaybını sorgulaması olmuş.

Üstün hatırlanacağı gib bu konuda “MHP, AK Parti tabanına hortum bağlamış… AK Parti neredeyse MHP’li gibi düşünmeye başladı… Bir zaman gelecek, elinizde aşırı sağa kaymış bir parti kalacak. Bizi dinlemek varken, Perinçek’i dinliyorlar” demişti.

Ayhan Sefer Üstün ihraç gerekçesinde bahsedilen bu gerekçeye 1 Kasım 2015 seçimlerinde Davutoğlu önderliğinde en yüksek oy oranını yakaladıklarını hatırlatarak, “Sonraki seçimlerde sürekli oy kaybına uğradık ve bu kayıp MHP’ye doğru akış olarak gerçekleşti. Kaldı ki, bu sözler seçimlerden sonra yapılmış, AK Parti lehine değerlendirmelerdir. Ayrıca bu gerçekliği birçok siyasetçi ve analist de dile getirdi. Bunun neresinde tüzük ihlali var?” şeklinde cevap verdi.

Üstün: Disipline asıl Mahir Ünal sevk edilmeli



Bir diğer gerekçe de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın, Ahmet Davutoğlu aleyhindeki tweetine, Ayhan Sefer Üstün’ün tweetle karşılık vermesi gösterilmiş.

Ayhan Sefer Üstün, disipline asıl sevk edilmesi gereken kişinin Mahir Ünal olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Sayın Mahir Ünal, Sayın Davutoğlu’na twitterden hakaret ve iftira içeren sözler sarfetti, terör destekçisi gibi göstermeye kalktı. Ben de Mahir Ünal’ı etiketleyerek, ‘Sayın Mahir Ünal, İstanbul seçimleri öncesi teröristbaşının mektubu okunurken, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ın mülakatı yayınlanırken, sessizdiniz. Terörle mücadele hukuk içinde yapılırsa sonuç verir, aksi takdirde farklı hedefler için yapılan keyfi uygulamalar toplumu böler ve terörizmin amacına hizmet eder’ dedim. Bununla parti üyelerine, yöneticilerine karşı iftira, hakaret, karalama veya küçük düşürücü beyanlarda bulunma suçunu işlemişim. Oysa bu gerekçelere uyan Mahir Ünal’ın sarfettiği sözlerdir ve asıl disipline sevk edilmesi gereken odur. Çünkü halen bu partinin üyesi olan, Genel Başkanlık ve Başbakanlık yapmış Davutoğlu’na tweetle bel altı vuruşlar yapmış, hakaret ve iftirada bulunmuştur. Ben de kendisine gerçekleri hatırlatan bir tweet atmış, çelişkiyi göstermek istemişim.”