Bakan Tekin'e göre "Dev Bütçe" Eğitimciye göre "Öğrenciye yansımayan bütçe"
2024 yılında eğitime 1 trilyon 90 milyar lira ayrılırken Veli-Der İzmir 2'nolu Şube Başkanı Turgut Aydın 'Bu oran, en temel eğitim gereksinimlerini karşılamaktan uzaktır. Bu da demektir ki, MEB bütçesinin öğrenciye yansıması çok sınırlı olacaktır' değerlendirmesinde bulundu.
Uğurcan BOZTAŞ-GERÇEK HABERCİ-ÖZEL HABER-2024 yılı bütçe görüşmeleri bu hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) başladı. 2024 yılında bütçe giderlerinin 11 trilyon 89 milyar lira ve bütçe gelirlerinin ise 8 trilyon 437 milyar lira olacağı ön görülüyor. Bütçeden en çok pay ise 1 trilyon 90 milyar ile Millî Eğitim Bakanlığına (MEB) ayrıldı. Bu rakam toplam bütçenin yüzde 14,6’sını oluşturuyor.
‘NİTELİK HER GEÇEN YIL DÜŞÜYOR’
Veli-Der İzmir 2’nolu Şube Başkanı Turgut Aydın, paradaki değer kaybına dikkat çekerek Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe ile övünmesini gerçekçi bulmayarak kamuoyunu yanılttığını vurguladı. Önceki senelerde eğitime ayrılan bütçelere oranla artış olduğunu Aydın şunları ifade etti;
“Sayısal olarak neredeyse bir önceki yılın iki katına yakın artış yapılmış gibi görünse de, bu miktarı genel bütçeye oranladığınızda yüzde 9,64’e tekabül etmektedir. Yani son üç yıllık göstergeye göre her yıl bütçe miktar olarak artmış gibi görünse de oransal olarak yüzde 1’lik gerilemeler görülmektedir. Bu da iktidarın, eğitimi ne kadar ciddiye aldığını, göstermektedir. Aslında bu gerileme 2017’den bu yana devam etmektedir. Sayın Tekin en büyük bütçenin MEB ait olduğunu söylüyor, ama diğer taraftan sizin de dediğiniz gibi eğitimin hal-i pür melali ortada. Eğitimin neresinden tutsanız elinizde kalıyor. PISA değerlendirmeleri de zaten bunu gösteriyor. Mademki, her yıl bu kadar büyük bütçe MEB’e veriliyor, eğitimin niteliği niye artmıyor; bırakın artmayı nitelik her geçen yıl düşüyor.”
Eğitime ayrılan bütçenin nelere harcandığı kalemlere dikkat çeken Aydın; “Bakanlıkça deprem riski nedeniyle ve 6 Şubat’ta 11 ilimizde depremde yıkılan okulların yeniden inşası, bütün öğrencilere ücretsiz bir öğün yemek ve içme suyu verilmesi başta olmak üzere okullardaki, eğitim araç gereç ve donanım eksiklerinin giderilmesi, eskilerinin yenilenmesi, yıpranmış okul binası ve eklentilerinin onarılması gerekir. Ancak bu oran, en temel eğitim gereksinimlerini karşılamaktan uzaktır. Bu da demektir ki, MEB bütçesinin öğrenciye yansıması çok sınırlı olacaktır” dedi.
ÇEDES MASRAFLARI MEB BÜTÇESİNDEN KARŞILANIYOR
Aydın, bütçenin Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi için kullanılacağını belirterek; “Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumunda satır aralarında bunu ifade etmektedir. Zaten ÇEDES projesi kapsamında manevi danışman adı altında okullarda görevlendirilen din görevlilerinin ücretleri, yine ÇEDES kapsamında geziye götürülecek çocukların yol masrafları okul tarafından, yani MEB bütçesinden karşılanıyor. Öncelikle çocuklarımızın üstün yararı ve ülkemizin aydınlık geleceği için, laik, bilimsel, demokratik, kamusal eğitime dönülmelidir. Bizde, yüzde 9,16 olan MEB bütçesindeki eğitim yatırımlarının payı, OECD ülkeleri ortalaması olan yüzde 20’ye çıkarılmalıdır. Yine ülkemizde, öğrenci başına ortalama 5 bin 743 lira olan yıllık eğitim harcaması, OECD ülkelerindeki 11 bin 990 lira ortalama seviyesine çıkarılmalıdır” diye konuştu.
“BU BÜTÇE HALKIN BÜTÇESİ DEĞİL”
Eğitim-Sen İzmir 2’nolu Şube Başkanı Nafiz Ceylan Halitbey ise bütçenin rant bütçesi olduğunu ileri sürerek; “Bütçe halkın bütçesi değil. Bu bütçe biz emekçilerin vergileriyle doldurulmuş bir rant bütçesidir. Bütçede anasınıflarında çocuklar için bir öğün yemek yok. Bu bütçede yandaşa teşvik veriliyor ve kendisine yakın olanlara vergi affı var. Biz bu bütçeyi asla kabul etmiyoruz. ÇEDES projesinin laik eğitim sisteminde yeri yoktur. Yandaş ve liyakatsiz imam hatip mezunlarını okullarda değerlendirilmemeli. Amaç onlara para vermekse kararname ile bu imamları sarayınızda değerlendiririz. Okullar bilim yuvasıdır ve imamlara yer yoktur” dedi.