Barzani'den Türkiye'ye: Tehditleri Kabul Etmiyoruz

TAKİP ET

Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) Başkanı Mesut Barzani, Türkiye'den kendisine üst perdeden yöneltilen sözlere yanıt verdi: 'Tehditleri kabul etmiyoruz.'

KBY, 25 Eylül’de bağımsızlık referandumuna gidiyor. Referanduma çok sayıda ülkeyle birlikte Türkiye de karşı çıkıyor.

Öyle ki dün yapılan MGK ile Bakanlar Kurulu’yla başbakan ve cumhurbaşkanının açıklamalarında askeri seçenek gözardı edilmedi.

Rudaw’ın aktardığına göre Amerika’nın Sesi’ne konuşan Barzani, günler sonra Türkiye’ye yanıt verdi.

KBY lideri, başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelerle iyi ilişkiler içerisinde olmak istediği belirterek şunları söyledi: “Umarım referandum Türkiye’yle olan ilişkilerimizi etkilemez. Ancak hiç kimsenin tehdidini de kabul etmiyoruz. Tehdit dilini kullanan Türk yetkililere bu mesajımın açık bir şekilde ulaşmasını istiyorum. Biz ne yaptık? Bir halk bağımsız olmak istediğini söylüyor. Buyrun bunu neden istediklerinin sorun.”

‘Nasıl bir günah işledik?’

Barzani, ABD’nin iptal çağrısı yaptığı referandumun dünyanın sonunun olmadığını ifade ederek seçimin ardından ciddi diyalogların süreceğini kaydetti.

Barzani şöyle devam etti: “Bizim ABD ve uluslararası toplumla değil, Bağdat’la sorunlarımız var. ABD ve uluslararası toplumun garantörlüğünde Bağdat’la anlaşmak istiyoruz. Bağdat ne şimdi ne de gelecekte referandumu kabul etmeyecektir. Madem öyle biz de ne şimdi ne de gelecekte kuyrukları olmayı kabul etmiyoruz. ABD’nin düşüncesinin değişmesi için çok çaba sarfettik. Bağımsızlık istemekle nasıl bir günah işliyoruz? Onlara, ‘Gelin amacımıza nasıl ulaşabileceğimizi konuşalım’ dedik. Ancak onlar ‘Referandum yapmayın ve gelin konuşalım’ diyorlar. İyi de neyi konuşacağız? Verilen herhangi bir garanti yok. ‘Bunu yapma, ertele’ deniyor. ABD 14 yıldır aynı dille bizimle konuşuyor.” 

‘Ölüm de olsa hazırız’

KBY lideri, Iraklı yöneticilerin ABD’lilerin sözlerine kulak verdiğini anlatarak bölgesel sınırlara dikkati çekti: “Sykes Picot ve Sadabat gibi anlaşmaların zamanı doldu. 1960 ve 1970 yıllarında değiliz. Artık kendi kaderimizi tayin etme zamanı geldi. Hiç kimsenin bize yol çizmesini istemiyoruz. Bunun sonunda ölüm de olsa hazırız.”