Başkan Kocaoğlu, Terk Ettiği Törenin Perde Arkasını Anlattı

TAKİP ET

Başkanı Aziz Kocaoğlu, Selçuk'tak İZBAN töreninde yaşanan olayın perde arkasını anlattı. İZBAN'da yüzde 50 ortak olmalarına rağmen Selçuk'taki programı basından öğrendiklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu, "Program bize bugün, yani törenin yapıldığı 8 Eylül tarihinde ulaştı. Yani ortada bir gariplik olduğu bellydi. Ama biz bunu gündem yapıp ortamı germek istemedik" diye konuştu.

Kürsüye çıkğında bazı gruplar tarandan yuhalandığını, 'in aşağı' ve 'konuşma' gibi seslerin yükseldiğini harlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "Diğer taraan da Sayın Cumhurbaşkanı'na tezahürat yapıldı. Ben bu tezahürata tepki göstermedim, göstermem de.. Bu, benim kişiliğimle bağdaşmaz. Ama Sayın Başbakan, sanki orada yokmuş ve bana yapılan o sataşmaları duymamış gibi, benim tepkimi Sayın Cumhurbaşkanı'na yapılan tezahürata bağladı ki, bunu şiddetle reddediyorum. Sayın Başbakan'a yakışramadım" dedi.

Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:

BU NASIL ORTAKLIK?

hayata geçirmek için TCDD, Ulaşrma Bakanlığı ve Başbakanlıkla görüşmeler sürdürdük ve sonunda yüzde 50 ortaklıkla İZBAN kuruldu. Türkiye'de ilk defa bir kamu iksadi devlet teşekkülü ile bir yerel yönemin ortak projesi olarak her zaman da gururla bahsek. Ama ortada bir türlü anlamlandıramadığımız garip şeyler olmaya başladı. İZBAN'ın Alsancak Garı'ndaki açılış törenine davetliler dışında taraarlar alınarak o devlet töreni siyasi bir plaorma çevrilmiş ve ortam gerilmiş. Yine İZBAN'ın Torbalı'daki temel atma ve açılış törenlerinde de benzeri tacizlere muhatap oldum. Bunu gelenek haline gerdiler. Biz Sayın Başbakan'ın 8 Eylül'de İzmir'e geleceğini ve İZBAN'da Selçuk'tan trene binip ha açacağını basından öğrendik. Bu projenin yüzde 50 pay ortağı olmamıza rağmen.. Bugüne kadar birlikte çalışmamıza, birlikte planlamamıza rağmen, bu programda bize ortak çalışma zemini yaralmadı. Daha sonra TCDD Genel Müdürü beni arayarak programın henüz belli olmadığını söyledi. 8 Eylül'de, yani bugün, tören günü İzmir Valiliği'nden program elimize ulaş. Bu çerçevede Sayın Başbakan'ı havaalanında karşılayıp Selçuk'taki programa geçk. Uzun süredir İzmir'le bir siyasi gerginlik yaşanmasına rağmen ben Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ya da bakanları karşılıyorum. Ken ilgilendiren törenlere de kalıyorum. Buradaki amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. Ama seçilmiş bir belediye başkanı, bir siyasetçi olarak duruşumla, davranışımla böyle bir tavrı hak etmediğime inanıyorum. Orada her seferinde taraarlarını gerenlerin, bir belediye başkanının yuhalanmayacağını kalkıp söylemeleri gerekirdi. Bunu hiç bir AKP'li siyasetçiden görmedim. Tören sırasında bağırıp çağıranları kimse susturmaya çalışmadı bile.. Bunu da çok yadırgadım. Herkes geçğimiz yıllarda İzmir Enternasyonal Fuarı açılışında, Açıkhava Tiyatrosu'nda yaşananları harlayacakr. O zamanın Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e protesto olunca, ben kürsüye rlayıp herkesi susturmuş ve Sayın Bakan'dan özür dilemişm. Ondan sonra bir daha böyle bir olay yaşanmaması için elimden gelen azami gayre gösterdim ve böyle bir olayı bir daha yaşatmadım. Devlet adamlığı, siyasetçilik budur; konuğuna, ortağına, devlet büyüğüne nasıl davranılacağını göstermektir."