Bülbül, "Ustalık devri yolsuzlukla devam ediyor"

TAKİP ET

HDP Milletvekili Kemal Bülbül, "Ustalık devri yolsuzlukla devam ediyor" dedi. TBMM kürsüsünde 'Vergi Kanunu Yasası' na dair konuşan HDP milletvekili Kemal Bülbül; 'Ayakkabı kutusundan pandoranın kutusuna...Kutu kutu pense oynayanları izah ettik. Çıraklık/kalfalık/ustalık devri, yolsuzluk/yoksulluk/hırsızlık ile devam ediyor" diye konuştu.

TBMM kürsüsünde “Vergi Kanunu Yasası” na dair konuşan HDP milletvekili Kemal Bülbül; “Ayakkabı kutusundan pandoranın kutusuna...Kutu kutu pense oynayanları izah ettik. Çıraklık/kalfalık/ustalık devri, yolsuzluk/yoksulluk/hırsızlık ile devam ediyor.” dedi.

Kemal Bülbül, meclisteki konuşmasında şu sözlere yer verdi: “2 /3854 sayılı Vergi Usul Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi kanun teklifinin 23 maddesi....Ne alengirli cümle..Yani bunu dinlendir ki memleket kurtuldu Vallahi, yani düze çıktık, ekonomi kurtuldu, işte şahlandı vesaire. Velhasıl-ı kelam, üzerine bir şey söylemek lazım tabii. Vergi Usul Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik öngören bu kanun teklifinin mükelleflerin vergi uyumlarını gözetmek, vergi güvenliğini artırmak, sosyal devleti ve rekabet ortamını güçlendirmek, yatırımları teşvik edip ihtilafları sonlandırmak, vergi uygulamalarında öngörülebilirliği sağlamak gibi amaçları olduğu iddia ediliyor ama bu iddialara iddia makamının kendisi de çok büyük ihtimalle inanmıyor. Torba yasası mı, zorba yasası mı, hurda yasası mı nedir, böyle karmakarışık şeyler getiriliyor ve tam da hangi dönemde yapılıyor? Pahalılığın, açlığın, fahiş fiyatın sorumlusunun olmadığı, sanki başka bir güç var memlekette fahiş fiyat diye bir şey çıkarıyor, fahiş fiyata müdahale edeceğiz diyor. Bilinmeyen bir rakibi var hükümetin, fahiş fiyata müdahale edecek. Efendim Hani bir isim koymuşlardı vaktiyle Çırak, kalfalık, ustalık”, bu çıraklık kalfalık ustalık ne ile devam ediyor? Pahalılık, işsizlik, yoksulluk yolsuzluk ile. Vergiden söz edilirken vergi kaçırmanın ayyuka çıktığı bir yöntem haline geldiği ayakkabı kutusundan pandora kutusuna; Limak Kalyon, Kolin, Rönesans Holding, Demirören Holding, Cengiz Holding, Çalık Holding...bunlar tutmuşlar Ayakkabı kutusundan. Pandoranın kutusuna tutuşmuşlar el ele, kutu kutu pense oynuyorlar. Kutu kutu pensede kim arkasını dönse acaba, arkasını dönen kim olacak ve bu arkasını dönme vakasının altında ne çıkacak. Üstelik bu kadar millilikten, yerlilikten dem vurulup milli duyguların ayyuka çıkarılmaya çalışıldığı, en milli olan yarışmasının yapıldığı bir yerde paranın tamamına yakın devlet bütçesine yakın paranın yurt dışına kaçırılmasına...Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir iştir! Bu nasıl bir ekonomiye sahip çıkmadır! Yani bunun üzerinde konuşmaya değmez ama burada bulunmanın gereği olarak bunu konuşacağız, değerlendireceğiz.”

“Çıraklık/kalfalık/ustalık devri, yolsuzluk/yoksulluk/hırsızlık ile devam ediyor” diyerek eleştiride bulunan Kemal bülbül, sözlerini Detli Divane’nin şiiriyle bitirdi: “Sevgili Dertli Divane'yi duymuşsunuzdur. İnsani kâmildir. Bakın bunu ne güzel anlatıyor ve diyor ki;

Yaşanılası dünyanın
Ne tadı ne tuzu kaldı
Ömür denen şu zamanın
Çoğu gitti azı kaldı

Çalışmadan yiyenlerin
Derimizi giyenlerin
Nice benim diyenlerin
Ne izi ne tozu kaldı

Çürük ökçe yırtık taban
Kurdu kuşu ettik çoban
Gariban daha da gariban
Ne çulu ne bezi kaldı

Bizden geçinen kalleşler
Döner geri bizi taşlar
Sıvıştı yaren yoldaşlar
Ne sözü ne özü kaldı

Cahiller kendini aklar
Kamiller özünü yoklar
Kurudu çaylar ırmaklar
Serçeşme'nin gözü kaldı

Dertli Divani'nin varı
Canandır canın öz yari
Geçti bu devrin baharı
Ne yazı ne güzü kaldı”