CHP İzmir İl Kongresi başladı

CHP İzmir 38. Olağan İl Kongresi dakikalar içinde başlıyor, adayların 3'ü de salonda yerlerini alırken delegelere 'Salona yerleşin' çağrısı yapılıyor.

Batuhan KAYA/GERÇEK HABERCİ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir’de 38. Olağan İl Kongresi’ni gerçekleştiriyor. Fuar İzmir’de gerçekleştirilen kongreye CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP İzmir Milletvekilleri Tuncay Özkan, Mahir Polat,Yüksel Taşkın, Rıfat Nalbantoğlu, Ednan Arslan, Sevda Erdan Kılıç, CHP İzmir önceki dönem Milletvekilleri Kani Beko, MYK Üyesi Devrim Barış Çelik, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, ilçe belediye başkanları, İYİ Parti İl Başkanı Sinan Bezircioğlu, Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı katıldı. CHP Genel Başkan Adayı ve Grup Başkanı Özgür Özel’in de kongreye katılım göstermesi bekleniyor. Toplamda CHP'li 42 milletvekili katılım gösterdi.
CHP İzmir İl Başkanı ve CHP İzmir İl Başkan adayı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir İl Başkan adayı Aytekin Tunus ve Mehmet Şakir Başak kongre salonuna tezahüratlarla giriş yaptı. Aslanoğlu, Tunus ve Başak’ın temsilcileri salonda yerlerini alırken, kongrenin dakikalar içerisinde başlaması bekleniyor.

CHP Konak İlçe eski Başkanı Aytekin Tunus ve CHP Konak İlçe eski Başkanı Mehmet Şakir Başak salona beraber geldiler.

Aslanoğlu: Sadece geçmişi değil geleceği de konuşmalıyız
CHP İzmir İl Başkanı ve CHP İzmir İl Başkan adayı Şenol Aslanoğlu 38’inci İzmir Olağan Kongresinde adaylık konuşması yaptı.
CHP İzmir İl Başkanı ve CHP İzmir İl Başkan adayı Şenol Aslanoğlu 38’inci İzmir Olağan Kongresinde adaylık konuşması yaptı. Aslanoğlu’nu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Neden ilk kongreyi İzmir’de yaptınız diye soruyorlar? Takvim açıklanır açıklanmaz genel başkanımıza gittim ve dedim ki, “İlk kongreyi İzmir’de yapmalıyız”. İzmir, kurtuluşun ve kuruluşun şehridir, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermiş şehirdir, Erdoğan’a 1 milyon 20 bin oy farkı atmış şehirdir, on yıllardır yerel iktidar olduğumuz kenttir. Tüm Türkiye’deki CHP’lilerin gözü İzmir’dedir. Bu heyecanı İzmir’den tüm Türkiye’ye yaymamız ve ilk il kongresini burada yapmalıyız. Bildiğiniz gibi 28 Mayıs’tan sonra AKP ve yalakaları topyekün bir savaş başlattılar, muhalif olan her şeye karşı bir savaş başlattılar. Muhalif olan herkesi terörist diye yaftalayıp engel olmak istiyorlar, muhalefet namına hiçbir şeye tahammülleri yok. Cumartesi Annelerine tahammülleri yok, 28 yıldır yavruları için aralıksız eylemlerini sürdüren Cumartesi Annelerine selam olsun. Seçilmiş milletvekilini meclise sokmuyorlar, Can Atalay’a selam olsun. Baskı ve iftiralarla bizi yıldıracaklarını zannedenler, görüyor musunuz, dimdik ayaktayız. Bir gün mutlaka yeneceğiz, bir gün mutlaka yeneceğiz, bunu söyleyeceğiz bin defa, sonra bin defa daha, çoğaltacağız marşlarla, yürüyeceğiz yeniden yaratılmanın coşkusuyla, yürüyeceğiz çoğala çoğala. Bunların faşizan baskıları sürse de mücadeleye devam edeceğiz, mücadelenin bayrağını daha da yükselteceğiz. Sizden korkmuyoruz, mücadele için çok çalışacağız.”
“Biz Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasındayız”
“Göreve geleli 8 ay oldu, 8 ay boyunca gecenin köründen sabaha kadar çalıştım, 8 kez dahi kendi iş yerime gitmedim. Sahurda da vardık iftarda da gece taksi duraklarında, sabah balık halindeydik. Günde 5-6 ilçe gezdik, geldiğimiz dönem deprem oldu hem İzmir’de çalıştık hem deprem bölgesinde çalıştık. Seçim başladı, 45 gün her sabaha 8:30’da toplandı yaparak başladık. Adaylığımı açıkladığım törende sizlere sormuştum, ‘Şahit misiniz?’ demiştim, şahidim dediniz. Normalde görev yapan il başkanları, 4-5 senede bir milletvekili seçimi, 1 yerel seçim, 1 kongre anca görür ama bizim dönemimizde hemen hemen hepsini tamamladık. Seçilip yerel seçimlerde de yer alırsam hem milletvekilliği seçimi hem cumhurbaşkanlığı hem delege seçimleri hem de yerel seçimleri görmüş bir il başkanı olacağım. Bu kadar sıkışık bir takvimde tebrik etmek isteyenlere randevu veremedim, 8 aylık süreç sabah başladı gece yarılarında bitti. Bu nedenlerle randevu veremediğim dostlarım, hakkınızı helal edin lütfen. ‘Çalıştım mı?’ diye sordum, herkes ‘Çalıştın’ dedi. Bundan sonra yeni şeylerden konuşacağım, sürecin en başından beri en yüksek tondan haykırdım, bu partinin genel başkan değişikliğine değil daha çok çalışmaya ihtiyacı vardır. Her toplantıda konuştum, biz dimdik genel başkanımızın arkasındayız. Biz dimdik Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasındayız. En çok çalışanımızın Kemal Kılıçdaroğlu olduğuna şahit misiniz? Demiştim, siz de ‘Evet’ demiştiniz, şimdi sizleri sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu ayakta alkışlamaya davet ediyorum. Size, hakkımız helaldir sayın Genel Başkanım.”

“Geleceğe de odaklanmalıyız”
“Bizi bugünlere getirenleri, bize 100’üncü yıl onurunu yaşatanları yad etmek istiyorum. Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın ve Kemal Kılıçdaroğlu. Rahmetle andığımız genel başkanlarımız ise Bülent Ecevit, İsmet İnönü ve Mustafa Kemal Atatürk. Bu parti 100 yaşına boşuna gelmedi, bu partiyi bugüne kadar var eden kadrolarımız var. Seçimlerde gece gündüz çalışan kadın kollarımız var. Yapay zekadan, hiç kimsenin çalışmadığı fabrikalardan bahsetmek istiyorum. Bizim kongrelerimizde nasıl seçilirimden çok gelecek yüz yılda neler olacak konuşmalıyız. Torunumu nasıl bir CHP bekliyor konusunu konuşmamız gerekiyor. Gelecek, geleceğin sorunları, geleceğin çözümleri ve 22’nci yüzyıla yön verecek teknolojilerden bahsetmemiz gerekiyor. Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz her şey yavaş yavaş yaşamlarımıza girmeye başladı. Şimdi sizi uzun yüzyıla götüreceğim ve 22’nci yüzyıla damgasını vuracak gelişmelerden bahsedeceğim. Dünya sıcaklığı her geçen gün artıyor, buzullar eriyor ve yer yüzü sular altında kalmaya başlıyor. Dünyanın birçok şehri ve ülkesi sular altında kalma tehlikesi altında ve İzmir de bunlardan birisi. Bununla ilgili büyük bir problem olduğunu göremiyor muyuz? 75 yıl sonra büyük bir problem olacağının farkında değil miyiz? Bazı bilim insanları yüzen şehirlerden bahsediyor, yüzen şehirlerin birbiriyle birleşebileceği ve ayrılabileceğinden bahsediyor. Yeni bir dünya kuruluyor, biz, yeni bir dünya düzeni kurulur ve biz o dünyada yerimizi alırız diyen bir liderin partisinde konuşuyoruz. Görünen o ki, 2075 yılında 11.2 milyar olacağız, dünya daha kalabalık bir yer haline gelecek, biz hazır mıyız?”
Gençlerin önünü açmamız gerekiyor
“Hava trafiği her gün daha yoğun hale gelecek, Amazon şirketi teslimatlarında drone kullanmayı düşünüyor. Biliyorsunuz şu an hava koridorlarımız askeri ve sivil olarak var, geleceği görenler diyor ki, gökyüzü bugünkü deniz gibi olacak. Biz buna hazır mıyız? Bunlardan konuşacak mıyız? Su, insan hayatı için inanılmaz önemli, birçok Afrika ülkesinde çok ciddi su problemleri var, hatta su savaşları çıkacağı düşünülüyor. Biz su savaşlarına hazır mıyız? 1951’de başlayan yapay zekâ yeni geleceği tanımlıyor, Putin diyor ki, ‘Yapay zekaya hâkim olan dünyaya hâkim olur’. Bizim, yapay zekadan bahsediyor olmamız lazım, parti daha çok gelecekten ve daha az geçmişten bahsetmesi gerekiyor. Biz bu dünyanın neresinde olacağız, içinde olmalıyız. Gençlerini yurt dışına kaçıran değil herkesi yaşadığı yerde doyuran bir parti olmalıyız. Hazır olmalıyız. Gençlere yol açmalıyız, partimizi daha ileri taşıyacağına can-ı gönülden inandığım gençlere yol açmalıyız.”

Başak’tan kongrede tarihi sorumluluk vurgusu: ‘Ben konuşmayayım, ben zarar görürüm’’ diyerek yapamayız
CHP Konak İlçe eski Başkanı ve CHP İzmir İl Başkan adayı Mehmet Şakir Başak, 38’inci İzmir Olağan İl Kongresi’nde konuştu.
CHP Konak İlçe eski Başkanı ve CHP İzmir İl Başkan adayı Mehmet Şakir Başak, 38’inci İzmir Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Konuşmasında tarihi sorumluluk vurgusu yapan ve CHP’nin değişime ihtiyacı olduğunu ifade eden Başak şöyle konuştu:
“Bu tarihi kongrede CHP’nin bir neferi olarak, CHP’nin örgütçü bir neferi olarak, örgütçü mücadelemle sizleri selamlıyorum. Şu cümleyle başlamak istiyorum, ‘Korkma, korkma, korkma’. Yüz yıllık bir mirasın, çınarın, bedel ödemiş o mirasın üzerinde siyaset yapıyoruz. Buna ne kadar layığız dönüp bir bakmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Benim söylediklerim sizlerin çığlığıdır, bugün bu çığlığın, bu mücadelenin sesi olabilmek için karşınızdayım. Ömrümün yarısını CHP’de geçirdim, tabi ki insanların mücadelede eksikleri ve yanlışları olur, hata yapabilirler ancak ilkesel hatayı siyaset affetmez. Üstünde durduğunuz ve mücadele ettiğin CHP’nin, canlarıyla bedel ödemişlerin ruhunu sızlatmamak lazım. Bana dediler ki, ‘Neye güveniyorsun da aday oluyorsun’ ben de dedim ki, ‘Örgütüme güveniyorum, örgütümün vicdanına güveniyorum.” 
“Kendimizi sorgulamamız gerek”
“Değerli yol arkadaşlarım, bu sese alışkın değilsiniz biliyorum, bu sizin, bu sokağın sesidir. Tarihi bir sorumlulukla karşınıza çıktım, hiç aday olmadım, aday olmaya gerek duymadım. Bugünkü duruşumuz, konumumuz, herkes dönsün kendine bir baksın, sokaklara bir baksın, örgütün umuduna bir baksın, sokaklarda heyecan var mı yok mu bir baksın. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek ahmakların işidir. İl Genel Meclisi üyeliği yaptım, Konak’ta 3 dönem İlçe Başkanlığı yaptım, Kurultay Delegeliği yaptım, asla örgütün başını öne eğmedim, asla örgütümden başka kimsenin önünde de eğilmedim. Biraz önce çarşaf listeyi mi düşüneceğiz yoksa 2’nci yüzyılı mı takip edeceğiz konuşuldu. Biz bulunduğumuz yılda mı yaşıyoruz yoksa elli sene öncesini mi yaşıyoruz? Kişilik, karakter, ilke ve adalet olarak sorgulayalım kendimizi, her birimiz ayrı ayrı kendimizi sorgulayalım.”
“Yüzde 70’i geçemiyorsan kalen değildir”
“İzmir CHP’nin kalesidir deniyor, ben buna inanmıyorum. Biz 25 senedir bu şehirde iktidarız ve yüzde 50’yi geçemiyoruz. Yüzde 70’i geçemezsen kale olamazsın, bunun için karşınıza çıktım ben, yeni bir anlayış için karşınıza çıktım. Değişim deniyor, değişim örgütün çarkından başlamalıdır, sizi hiç sorgulamıyorum delege arkadaşlarım. 22 yıldır bu iktidar bir yoksulluk yarattı ve bu yoksullukla bu ülkeyi tasarladı. Maalesef biz onları kendimize benzetmeye çalışırken biz onlara benzer olduk. Bu kongrede üzülerek söylüyorum 617 delegenin 67 tanesi bana oy verebildi. Neden vermediniz demedim, bir anlayıştan söz etmek istiyorum, bu tarihi bir kongre ve önümüzde bir yerel seçim var. Ben ekmeksizliğin ve açlığın ne olduğunu bilirim, sokağın ne olduğunu çok iyi bilirim. Anadolu’yu arşın arşın gezdim, bu halk 22 yıldır aynı iktidarı seçiyorsa bir problem var, bu problem bizdedir. Biz gidemiyorsak, onlar kendini bizde göremiyorsa sorun bizdedir. Broşür dağıtarak milleti ikna edemiyoruz, yüzde 25’i aşamıyoruz. Ben bu yüzden karşınıza çıktım ve il başkanlığı nasıl yapılır göstermek istiyorum.”
“Bizim kendinden vazgeçmiş olanlara ihtiyacımız var”
“İlçe başkanlığı dönemimde, 2014 yılında aday olduğumda bir afiş yaptırdım, dedim ki, ‘Yapılmayanı yapmaya geliyorum’, ben, benden öncekilerin yapmadığını yapmaya geliyorum. İnsanlarımız siyasetten kaçar oldu, yalan dolan diyorlar, haksız değiller. Mazbatamı aldıktan sonra ilçe yöneticilerimle oturdum, ‘Bana davul getirin’ dedim. İnsanlara seslendim oradan, buradan seslendiğim gibi, ‘Şerefli, namuslu insanlar, siyasete girin, siz girmedikçe kişiliksiz ve karaktersiz insanlardan tarafından yönetilmeye mahkûm kalacaksınız. Siyaset bireylerin kendileri için kullanacağı bir kurum değildir, bu tarihi görev için bu çığlığı sizinle paylaşmak istedim. Akademideki arkadaşlara gittik dedik ki, ‘Biz bu halka ulaşamıyoruz”, bize bir çalışma getirdiler. Çalışmada çıkan sonuç şu, okuyan bir toplum değiliz, görsel bir toplumuz. O zaman ben bu halka ulaşmak için bir proje yaptım, karikatür projesi, çocukluğumuzda Gırgır dergisi vardı, bir karikatürist arkadaş buldum ve siyasi olayları karikatür olarak yaptırıp dağıtarak bulduk. Biz yolunu bulduk, dedik ya, yapılmayanı yapmaya geliyoruz. Basının arkasından konuştuğu isim olmak için bir yol bulmalıydık. Dedik ki, öyle bir şey yapmalıyız ki basın bizim arkamızdan koşmalı, Daltonların karikatürlerini 17/25 Aralık tarihinde bakanları esinleyerek yaptık. Sözcü Gazetesi dahil yayınladı. İnsanlara ulaşma noktasını bulmak için çalışmak gerekiyor. Yeter ki sen iste, yeter ki ben deme, yeter ki mücadele et, burada üzülerek söyleyeceğim, bu noktada hangimiz çoğunluğuz diyebiliriz, birisi diyor ki, ‘Ben konuşmayayım, ben zarar görürüm’. Böyle CHP’lilik olmaz. Sayın delegeler size söylüyorum, böyle olmaz, tarihi bir sorumluluğunuz var. Bir anlayış ve bütün olarak Anadolu’nun tümüne yayılmalı, devrimcilere, kendinden vazgeçmiş olanlara ihtiyaç var. Önümüzdeki yerel seçimlere hazırlanmak için bu ruha, örgütün iktidar olması için buna ihtiyaç var. Şunu da söylemek ve belirtmek istiyorum, önümüzdeki yerel seçimler için söylüyorum, her türlü ön seçim, her türlü ön seçim.”