Çıray'dan CHP ve İYİ Parti ittifakı yorumu: Türkiye Cumhuriyetine sadakat bunu gerektiriyordu

İYİ Parti eski Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla İYİ Parti ve CHP arasındaki ittifakıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 
Yapılan ittifak sayesinde İstanbul, Ankara başta olmak üzere 11 büyükşehirin alınmasının perde arkasını yazdı. 
İttifak'ın amacının parlamenter rejime dönüşünün yolunun açılması olduğunu söyleyen Çıray'ın paylaşımı şu şekilde:
Yazdıklarımın CHP’nin içine girdiği kurultay süreci ile asla alâkası yoktur. Sadece ileride bugünlerin tarihini yazacak olanlara notlardır. Olayların perde arkasını bilen biri olarak.. “Sezar’ın hakkını Sezar’a” vermek adına @kilicdarogluk'nun kaybın tek nedeni olarak “günah keçisi” yapılmasına karşı çıktım. “Vurun abalıya” yapılıyor, dedim. Öyle olunca da beni eleştirenler oldu. Bunun üzerine acaba nerede hata yaptım diyerek.. Kılıçdaroğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarının sadece son bir yılki açıklamalarını okudum. Acaba onu "uyaracak bir karşı çıkış" kamuoyu ile paylaşılmış mı diye baktığımda.. Gördüğüm tablo İsa’nın sözü çağrıştırdı bana: “İçinizde ne günahsız olan ilk taşı atsın.” 
Lütfen hatırlayın.. MHP’nin de açıkça AKP'nin yanında yer alması ve "16 Nisan anayasa" değişikliğinin önceden koalisyonlara mecbur kıldığı ittifak sistemi yüzünden.. Siyasetin çare kurumu olduğunun bilinci ile.. Türk Milleti’nin özgürce mutluluğu arama hakkını sağlamak için.. @herkesicinCHP'yi kuşatılmışlıktan... Aziz Türk milletini de beyin yıkama operasyonlarına karşı savunmasız olmaktan kurtarmalıydık.
İşte Kemal Bey'le ve bürokratik deneyimlerden geçmiş siyasilerle geliştirdiğimiz ve onun desteği olmaksızın asla başarılamayacak bu büyük proje yüzde 51 olabilecektik. Böylece torunlarımıza, çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakabilecektik. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümsüz eseri Türkiye Cumhuriyetine sadakat bunu gerektiriyordu. Milletimizi enkazın altından sağ salim çıkarmak için ne gerekirse yapmalıydık. Ve hukukun üstünlüğüyle ‘parlamenter rejime’ dönüşün yolunu açmalıydık.
CHP ile birlikte ama.. CHP’yi değil.. Hepimizin ortak sahibi olduğumuz kurucu değerlerimizi korumak ve kollamak için bir partiye daha ihtiyaç vardı. Merkez sağ başta olmak üzere.. Merkez sol ve siyasi yelpazenin tüm millî unsurlarını kapsayacak şekilde.. ‘Milli Merkez’ siyaseti bir partide vücut bulacaktı. Benzer idealleri seslendiren ve MHP'den ayrışan arkadaşlar bir fırsat yaratmışlardı.
Bu proje başarıldı mı? Kısmen başarıldı. O sayededir ki, İstanbul zaferiyle birlikte ortaya çıkan Ekrem İmamoğlu diye genç ve umut verici bir siyasi figürümüz var.  O sayededir ki, siyaseten tasfiye olmuş olan Mansur Yavaş yeniden doğabildi... On bir büyük şehir belediyesi kazanıldı.
Şimdi haklı olarak soracaksınız.. Bu büyük proje neden cumhurbaşkanlığını Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına yetmedi? Bence o da kazanmıştı..! O da başka bir yazı konusu.