ÇOCUKLARIMIZ YAZ  BOZ TAHTASI DEĞİLDİR

TAKİP ET

İzmir Kent Konseyleri Birliği Liselere Giriş Sınavıyla ilgili basın açıklaması yaptı. İşte o açıklama:

 

Ne yazık ki eğitim sistemimiz siyasallaştırılarak, her iktidar döneminde yapılan değişiklikler ile sürekli bir yaz-boz tahtasına dönüştürülmektedir. Oysa siyasetin bulaştırılmaması,partiler üstü bir anlayışla ele alınması ve özenle korunması gerektiği kurumlarımızın başında çocuklarımız ve Milli Eğitim Bakanlığı gelmelidir. Çocuklarımız geleceğimizdir. Onları gelecekte diğer dünya toplumları karşısında dezavantajlı bir duruma düşürmeyecek, evrensel ve bilimsel temellere dayanan bir eğitim sistemi ile donatmalıyız. İktidarların küçük politik hesaplarına çocuklarımızı ve ülke geleceğimizi kurban etmemeliyiz.

 

Deneme tahtasına çevrilen milli eğitim, bu yıl LGS adıyla duyulan uygulama ile, çocuklarımıza yaşamları boyunca unutamayacakları ağır bir travma daha yaşatmıştır. Çocuklarımızın en güzel yıllarını yaşayamadan, geleceklerinin şıklar üzerinden tarif edildiği, bilimin, sanatın, felsefenin, sporun yok sayıldığı bir eğitim sistemi ile sorgulama ve doğruyu bulma yeteneklerine engeller konmuş, böylece eğitimin kalitesi de düşürülmüştür. Bunu dünya eğitim kalitesi sıralamasında 101.sıradaki yerimizden de anlamaktayız.

 

Çocuklarımıza bir yandan paran varsa eğitim var anlayışı dayatılırken, diğer yandan parası olmayana açık liseler ve imam-hatip okulları seçenek olarak dayatılmaktadır. Konu ile ilgili eğitim uzmanları ve velilerin görüşleri dikkate alınmadan verilen kararlarla, ülke çapında  mağduriyetler yaşanmakta ve veliler isyan noktasına getirilmektedir.

 

Üzülerek söylüyoruz ki, yapılan tüm uyarılara rağmen, LGS sınav uygulaması ile 91.687 öğrenci açıkta kalmış, 162.209 öğrenci özel okula mecbur bırakılmış,  %10' luk dilime giren 428 bin öğrencinin %70' i merkezi sınavla öğrenci alan okullara yerleştirilememiş, 92.010 öğrenci yazmak zorunda bırakıldıkları 4. ve 5. tercihlerine yerleştirilerek istemedikleri okullarda okumak zorunda bırakılmışlardır.

 

 

Son günlerde kamuoyuna yansıyan haberlerden de 700 bin öğrencinin yanlış yerleştirme mağduru olduğunu öğreniyoruz. Yüz binlerce çocuğumuzun mağduriyeti söz konusu iken, Milli Eğitim Bakanlığı' nın hala bir açıklama yapmamış olmasını anlamak ise mümkün değildir.

 

Yaşanılanların sorumlusu çocuklarımız değil, bu eğitim ve sınav sistemini yaratanlardır. Milli Eğitim Bakanlığını acilen çözüm bulmaya davet ediyoruz.

 

Merkezi sınav ile yerleşmeye hak kazanan 428 bin öğrencinin %70'i tercihlerine yerleşememiştir. Yerel yerleştirmede de merkezi sınav puanı ve okul başarı puanı öncelikli olarak değerlendirilmediği için 300 bini aşkın öğrenci ya açıkta kalmış, ya da okul türü dayatması nedeniyle açıkta kalma kaygısı ile istemediği okul türlerine yerleşmek zorunda bırakılmıştır. Çocuklarımıza bu travmaları yaşatmaya hakkımız yoktur. İstemediği bir okula gitmeye zorlanan bir çocuktan başarı beklemek ne kadar doğrudur.

 

            Çocuklarımız seçeneksiz bırakılıp, İmam-hatip okullarına zorlanmamalıdır. İhtiyaç fazlası İmam-hatip okulları Anadolu liselerine dönüştürülmelidir.

Her öğrencinin istediği okulda eğitim görme hakkı vardır. Tüm çocuklarımızın istediği okula yerleşmesi sağlanmalıdır.

Çocuklarımızın en temel hakkı olan eğitim hakkı için tüm velileri çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.

 

Laik, kamusal, bilimsel eğitimi inşa etmek, çocuklarımızın hayallerine sahip çıkmak bizim elimizde...

 

Geleceğimize sahip çıkmak için herkesi tek ses olmaya çağırıyoruz.

 

Birlikte başarabiliriz.