Cumhurbaşkanı Erdoğan Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda konuştu: Burada yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

Eski Başbakan Adnan Menderes, dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edildiği Yassıada'nın adı, 2013 yılında Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na dönüştürülmüştü. Çehresi son 5 yılda değişen 103 bin 750 metrekarelik alana sahip ada, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı

Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde: 

- Üzerinde bulunduğumuz Yassı Ada'da yapılan, faillerin itirafıyla önceden verilmiş emirlerin uygulanmasıyla geçen yargılamaların sonu çok büyük bir felaketle bitmiştir.

- Aslında burada yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi. 

- 27 Mayıs askeri darbesinin ardından yaşananlar sadece demokrasimiz değil, adalet adına utanç verici. 

- Yassıada'da yıllar boyunca bir zulüm makinesi işletilmiştir. Yassıada'da kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan tarihi, değerleri ve inançlarıyla milletimizdi. 

- İdamlar milletimizin yüreğine kor bir ateş gibi düştü. 

- Menderes'i ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkaranların alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecek. O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idam sehpasına gönderilen milletin bu 3 adamı değil bizatihi milli iradenin ta kendisi olmuştur. Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın aziz hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. Her üç kahraman da idam sehpasına gurur ve inançla yürüdü. 

- Tarihi değiştiremeyiz ama doğru yorumlanması için hatırlanma biçimini şekillendirmek elimizdedir.

- Sürgüne gönderildiği Hindistan'dan idam kararlarının hukuki ve meşru olmadığını, insanlık duygularıyla uyuşmadığını belirterek trajediyi engellemek için çırpınan merhum Alparslan Türkeş'i rahmetle yad ediyoruz. 

- Adadaki her tesise tarihi anlamına uygun isimler verildi. 

- Milletimizin her bir ferdinin, özellikle gençlerin bu dönemi çok iyi bilmesi gerekiyor. 

- CHP çok partili hayata geçisi ancak açık oy gizli tasnif yöntemiyle başlatmıştı. Böyle bir demokrasi olabilir mi? 1954 ve 1957 seçimleri milletimizin demokrasi ve özgürlük konusundaki tercihinde kararlı olduğunu gösterdi. 

- Sadece darbe yapanları değil, ordumuzun içine darbe virüsünü sokanları da bu millet asla affetmeyecek. Ülkemizdeki tüm darbelerin temel karakteri, milletimizin değerlerine düşmanlıktır.

- Yassıada'yı da Yaslıada'yı da tarihe gömüp, burayı Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirmeyi kararlaştırdık. Bu da bize nasip oldu. Demokrasi ve Özgürlükler Adası, geçmişten bugüne verilen istiklal ve istikbal mücadelesiyle gönüllerdeki hasbi sevginin nişanesi olacaktır. 

- Oyunları bozulunca, milli iradenin desteğini alma ümitleri kesilince, bunlarda her yol darbeye çıkmaya başladı. 

- Kaç tane sondaj gemimizin Akdeniz'de olduğunu bilmeyecek kadar bunlar cehalet timsalidir. Fatih sondaj gemimiz 29 Mayıs'ta İstanbul Boğazı'ndan geçerek Karadeniz'e açılacak. 

- Rahmetli Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a ve şimdi de Cumhur İttifakı'na aynı nefret duygularıyla yöneldiler. Bunun sayısız örneğiyle karşılaştık. Milletimiz kılcal damarlarına kadar ezbere bildiği bu habis zihniyete 1950'lerden beri ülkemizi emanet etmemiştir. Türkiye 2023 hedeflerine ilerledikçe bu zihniyet beyhude çırpınmaya devam edecektir.