Demirtaş'tan Diyalog Çağrısı

'Toplumun 'Evet' ve 'Hayır' kampları şeklinde değerlendirilmesi tehlikeli' diyen Demirtaş, önümüzdeki dönemde yeni ittifakların gündemde olabileceğini söyledi.

BirGün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden anayasa değişikliği referandumunun sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Referandum sonrasında barış ve özgürlük umudunun güçlendiğini görmekten sevinç duyduğunu belirten Demirtaş, 2019’a kadar birçok siyasi parametrede değişiklikler olacağını söyledi.

Demokrasinin ortak paydasında önümüzdeki dönem yeni ittifak olasılıklarının şekillenebileceğini söyleyen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı; “Siyaset kurumu ittifaklara açık olmak zorundadır. Hep ifade edildiği gibi siyasette 24 saat bile uzun zamandır. Bizler ilkesel duruşumuzu korumakla birlikte, demokratik çözümler adına ilkesel ittifaklara açık olacağız ama 2019 için şimdiden isimler üzerinde spekülatif tartışmalar yapmak doğru değildir. Doğru olan şey isimleri değil ilkeleri tartışmaktır.”

İlkesiz uzlaşmalar halka dayatılamaz

Demirtaş, demokratikleşmeye ve temel özgürlük ilkelerine, toplumsal barış perspektifine sahip olabilecek çalışmalara açık olacaklarını vurguladı.

Demirtaş, şöyle devam etti; “Bu çalışmalar ‘Evet’ içinden de ‘Hayır’ içinden de olabilir. Hiç kimse halkı kendi siyasi malı gibi göremez, hiç kimse ilkesiz uzlaşmaları halka dayatamaz. Ancak toplumun ‘Evet’çiler ve ‘Hayır’cılar olarak iki ayrı kamp şeklinde değerlendirilmesini yanlış ve tehlikeli görüyorum. Hele hele ‘Evet’ diyen seçmen kitlesinin demokrasi karşıtı ya da demokrasi düşmanı olarak ifade edilmesi siyasi körlükten ve halkı aşağılamaktan başka bir şey değildir.”

Yıldırım: Ortak düşüncemiz

Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın açıklamasını BirGün’e değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, “Ortak düşüncemizdir” dedi.

HDP’nin bundan sonraki çalışmalarında 2019’a dönük bir hazırlık içerisine girdiğini ifade eden Yıldırım, “Halkımız ‘Evet’ ve ‘Hayır’ kategorizasyonu üzerinden değerlendirilmemeli. Eş Genel Başkanımız da bunu belirtmiştir” diye konuştu.

‘Evet’ ve ‘Hayır’ diyenlerin ayırt edilmeden kendi hedef kitleleri olduğunu söyleyen Yıldırım, “Sayın Demirtaş’ın açıklamasını, bizim siyasi perspektifimiz içerisinde sadece bizim gibi düşünenlerin olmadığını, bizim gibi düşünmeyenlerin de çıkarlarını koruyan, kollayan ve onların gelecek umutlarını büyüten bir anlayışla baktığımızın bir ürünü olarak okumak lazım” dedi.

Ahmet Yıldırım, ‘yeni ittifaklar kurulabileceğine’ yönelik açıklamaları hakkında ise şunları söyledi; “Selahattin Demirtaş’ın ittifakları da Türkiye’de toplumsal meselelerin çözümünde özellikle çatışmasız, güvenlikçi politikalar olmaksızın bir politik hattı öncelemek bakımından ifade ettiğini düşünüyorum. Bu temelde biz partiler ve kişiler üzerinden kurgulamaktansa 80 milyon insanın gelecek tahayyüllerini kapsayan bir anlayışla yaklaştığımızı ifade etmek istiyoruz. Kendi parti hassasiyetimizi dayatan bir noktada da değiliz. 2019 için uzlaşı olacaksa, parti doğrularını dayatmadan yapılabileceğini söylüyoruz. Herkesin kendisini temsil edebileceği ve yönetiminde katılımını sağlayabileceği bir ülke tahayyülü içerisindeyiz.”

***

 

Demokratik birliğe ihtiyaç var

CHP Milletvekili Deniz Baykal tarafından ‘cumhurbaşkanı yardımcısı’ olarak önerilen Ahmet Türk de, 2019’daki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bir araya gelinmesi gerektiğini, ancak şimdiden isimler üzerine konuşmanın doğru olmadığını kaydetti.

Türk, “Türkiye’de demokrasinin aldığı yaraların sarılması konusunda demokratik bir birliğe ihtiyaç var. Bunun için geniş bir yelpazeyi ortaya koymak, demokrasi için birlik ruhuyla bir araya gelmek lazım. (...) 2019’da seçim var ve elbette demokrasi için bir araya gelmek lazım. Parlamenter demokratik rejimin yeniden işler hale gelmesi, sorunların barışçı yöntemlerle çözümlenmesi için bir adıma ihtiyaç var. Ama bu nasıl olur, bunu şimdiden gündeme getirmek ve şahıslar üzerinden bunu yorumlamak doğru değil” dedi.

Kürt sorununun çözümü konusunda umudu olmadığını da söyleyen Türk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtleri sindirmeye yönelik politikalarına devam edeceğini belirtti.