"Demokrasi için nefes" mitingine yoğun ilgi: Binlerce kişi katıldı

TAKİP ET

'Demokrasi için nefes' mitingi binlerce kişinin katılımıyla Gündoğdu Meydanı'nda yapıldı. Mitinge çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu  temsilcisi katıldı.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERİ- “Demokrasi için bir nefes” mitingi bugün (8 Temmuz)  saat 18.00’de Gündoğdu Meydanı’nda yapıldı. Mitinge yaklaşık on bin kişi katıldı, girişlerde yoğun güvenlik önlemi alındı. Miting boyunca alanın etrafında polis helikopterlerii dolaştı.
Kimler katıldı?
Mitinge İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Örgütü, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan, KESK, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Emek Partisi, Yeşil Sol Parti, Toplumsal Özgürlük Partisi, Yeşil Sol Gelecek Partisi, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, CHP Güzelbahçe Belediyesi, Türkiye İşçi Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, İzmir Baro, Sosyalist Emekçiler Partisi, İzmir Tabip Odası, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, EYT, Çağdaş Hukukçular Derneği, TMMOB, İHD, Halk Evleri, İzmir Kent Konseyi katıldı. Bazı vatandaşlar da çevreden ve evlerden mitingi izledi.
“Kadınlar katlediliyor”
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kadınların özgürce sokakta dolaşamadığını belirterek, “İstanbul Sözleşmesinden çıkarak kadına yönelik şiddetin cinayetlerinin önü açılıyor. İktidarın bu faşist saldırılarına karşı kadınlar toplumsal muhalefetin en önünde yer alıyorlar ve asla İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Kendini ifade edemeyen biat eden bir toplum tasavvur ediliyor”
Dokunulmazlığı AYM kararı beklenmeden kaldırılan ve cezaevine atılan Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu hatırlatan Başkan Sarı, uzun mücadeleler sonucunda Yargıtay kararı ve yapılan uzun mücadele sonucunda serbest bırakıldığını belirtti.
“Emekçi artık nefes alamıyor”
Pandeminin bedelinin halka ödetildiğini vurgulayan Sarı, şöyle konuştu:
“Ülke ekonomisi karanlık güçlere mafya siyaset rant üçgenine teslim edilmiş durumda. Her gün ortaya çıkan ifşaların üstü örtülemiyor. Bütçe, Merkez Bankası, kayıtlı kayıtsız tüm ekonomi saraya teslim edilmiş durumda, saraydan habersiz kuş uçmuyor? Bu arada emekçiler yoksul halka pandeminin ve ekonomik krizin bedeli ödetiliyor. Bütçenin yüzde 75’ni biz emekçiler oluşturuyoruz, ama bu bütçeden ne emekçiler ne de halk olarak yüzde25 pay alamıyoruz. Sürekli olarak artırılan dolaylı dolaysız vergiler, elektriğe, doğalgaza temel tüketim maddelerine yapılan zamlarla alım gücümüz yok ediliyor, asgari ücret yoksulluk sınırının altında işçiler emekçiler artık bunalmış durumda.”
“Yoksullar, sefalete mahkûm edildi”
İşten atmalar yasak dendiği halde kod-29 ile binlerce işçinin işten atılmasına değinen Sarı, “Kriz var dedi, işsizlik fonu, halkın bütçesi sermayeye teşvik olarak dağıtıldı. Pandemi bahanesiyle emek yoğun sömürü, esnek kuralsız çalışma biçimleri artırıldı; işsizler, işten atılanlar, emekliler, yoksullar sefalete mahkûm edildi” ifadesini kullandı.
Buldan, “İzmir özel olarak seçildi”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Deniz Poyraz’a sıkılan kurşun Kürtlere, kadınlara sıkılan kurşun olduğunu söyleyerek konuşmasında şunlara yer verdi:
“Biz bu katliamın özel olarak hedef alındığını ve planlı örgütlü bir katliam olduğunu başından beri söyledik. Bu aynı zamanda barış umuduna sıkılan kurşundur, bu halkların kardeşliğine ve birlikte yaşam umuduna sıkılan kurşundur. İzmir’in özel olarak seçilmesinin özel bir nedeni var; çünkü İzmir renkli bir şehirdir. Buradan bir kez daha bu katliam lanetliyor ge kınıyoruz. Sevgili Deniz’e söz veriyoruz senin hayallerini gerçekleştireceğiz ve bize bıraktığın bayrağı asla yere bırakmayacağız. Bu katliamla beraber Türkiye’ye korku salmak istediler. Başaramadılar, başaramayacaklar. İşte sevgili arkadaşlar bu korkudan dolayı HDP’ye yönelik saldırı ve operasyonlarını durdurmadılar, kapatma davası açtılar. HDP, cesaretin umudun güvencesidir. HDP kadınların ve gençlerin umudu, barışın ve demokrasinin teminatıdır. HDP’ye bu kadar yüklenme nedeni budur. HDP ne adliye koridorlarına sığar ne de cezaevlerine. İzmirli sevgili kadınlar her gün özgürlüğü ve eşitliği için sevgili kadın yoldaşlarım. İzmirli kadınlar şunu söylüyor; gümbür gümbür geliyoruz. Sizler İstanbul Sözleşmesi’ni feshedebilirsiniz; ama bütün kadınlar bu sözleşmeyi yaşamın her alanında uygulamak için alanlardalar, gücünüz hiçbir zaman kadınlara yetmedi, yetmeyecek.”
“Denizlerin yolu ışığımız olsun”
Türkiye’deki Kürt sorununu halkın çözeceğini savunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da, “Deniz Poyraz’ı hedef alan kurşun Türk ve Kürt halkının arasını bozmak istedi. Cevabını burada veriyoruz. Kürt sorununu halk çözecek. Bizim birliğimiz gücümüz bu buluşmalardan. Ezilen gençleri, emekçileri, bütün demokrasi güçleri kucaklıyoruz. Eşitliğe ve demokrasiye giden yolu hep birlikte açacağız. Demokrasi ittifakını halkın bağrında kuracağız. Nerede demokrasi mücadelesi varsa HDP olarak her zaman orada olacağız. Bütün mücadelelerde, yürüyüşlerde oradayız, biz sizlerleyiz. Denizlerin yolu ışığımız olsun” diye konuştu.
“Düzen acilen değişmeli”
Siyasi cinayetlere Türkiye’nin yabancı olmadığını dile getiren Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, “Biz bunları tanıyoruz. Deniz’e sıkılan kurşun bir kişiden çıkmadı, bunun arkasında güçler var. İktidar halka fedakârlık yapma çağrısında bulunuyor, halk pazar artığından çocuğuna yemek yapıyor fedakârlık değil mücadele zamanıdır. Sevgili dostlar basın ifade özgürlüğünün karşısında cezaevindeki gazetecilerin kalemi olacağız. Bülent Kılıç’ın alamadığı nefes olacağız, her birimiz deniz olup çağlayacağız. Tekellerin iktidarı yenilecek, halk kazanacak, özgürlükler kazanacak, bu iktidarın kadınları yok sayan, ayrımcı politikaları yenilecek, gençlik kazanacak” dedi. Gürkan bu düzenin işçilere işsize gençliğe emekçiye vereceği hiçbir şey olmadığını, var olan bu düzenin acilen değişmesi gerektiğini belirtti.
Son konuşmacı olan Toplumsal Özgürlük Partisi Sözcüsü Juliana Gözen ise iktidarın halkı korkutmaya çalıştığını savunarak şunları ifade etti:
“Deniz’e söz vermiştik, denizin özlemini duyduğu ülkeyi yaracağız demiştik. İlk adımı bugün İzmir’de burada attık. Onlar bizi korkutmayı çalışıyor; ama onlar korksunlar. Ülkeyi mafya ve çetelerle iş birliği yapanlar korksunlar. Halkı açlığa, yoksulluğa sürükleyen ve sarayda bolluk içinde yaşayıp halka porsiyonlarınızı küçültün diyenler korksun. Pandemide biz fabrikalarımıza giderken utanmadan evde kalın çağrısı yaptılar. Korkmuyoruz, buradayız onlar korksunlar. Bir gecede çıkan kararnamelerle ülkeyi yönetiyorlar. Tek adamın verdiği kararla bizim geleceğimizi karartıyorlar. Haklı olan da meşru olan da biziz. İnsanca ve onurlu bir yaşam hepimizin hakkı. Bugün İzmir’de atılan bu adım Türkiye’nin her yerinde büyüyecek.”
Praksiz Grubu’nun konseri ile başlayan miting, Bajar Grubu ile sona erdi.