Deyr ez Zor'da DSG'ye karşı protestolar sürüyor: 'Baskılara son verin'
Suriye'nin Deyr ez Zor kentinde Arapların, Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) karşı başlattıkları protesto eylemleri üçüncü haftaya girdi. Arap aşiretleri açıklama yaparak DSG'nin kendilerine karşı baskı yapmaması ve Arapların terör suçlamasıyla tutuklanmamasını istedi. DSG ise halka dağıttığı bildirilerde gösterileri, IŞİD'in yeniden canlandırma girişimi olarak kabul edip gösterilere sert bir şekilde müdahale edeceklerini duyurdu.
Edinilen bilgilere göre Suriye'nin petrol zengini bölgesi olan Deyr ez Zor'da Arap aşiretleri petrol sorunu, gelir adaletsizliği ve yapılan tutuklamaları protesto ediyor. Bölgedeki halk son haftalarda daha iyi hizmet, daha iyi siyasi temsil ve petrol zengini bölgenin kaynaklarına daha iyi erişim talebiyle sokaklara dökülüyor.
Arap aşiretleri DSG'nin kendilerini terör bahanesiyle tutukladığını ve kendilerine baskı yaptığını savunuyor. Protestolar ilk başlarda Busayrah’tan Şuheyl’e uzanan bazı köy ve kasabalarda patlak verirken, bugünlerde ise petrol sahalarının büyük bölümünü barındıran DSG güçlerinin kontrolündeki Deyr ez Zor'un geniş bir bölümüne yayıldı.
Arap aşiretleri de ortak açıklama yaparak bölgedeki insanların terör suçlamasıyla tutuklanmaması gerektiğini belirterek, baskıların sona ermesi çağrısında bulundu.
Suriye Dışişleri Bakanlığı Pazartesi günü Birleşmiş Milletler’e mektup göndererek “DSG milislerinin saldırıları ve hainliğine son verilmesi” çağrısında bulunmuştu.
Hükümet, DSG’yi gösterileri bastırmakla suçlamış ve ülkenin her köşesindeki vatandaşlarını savunma sorumluluğuna dikkat çekmişti.
DSG: GÜÇLERİMİZE İLİŞKİN YALAN İDDİALAR BULUNMAKTADIR
DSG Sözcüsü Kino Gabriyel ise, Suriye devletinin DSG’nin Deyr ez Zor’da katliam yaptığı iddialarını yalanladı.
Kino, Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın BM Genel Sekreterliği ve BM Güvenlik Konseyi Başkanlığı’na gönderdiği ve DSG’nin Deyr ez Zor’da katliam yaptığı iddialarının yer aldığı mesaja ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın BM ve Güvenlik Konseyi’ne sunduğu mesajda, Deyr ez Zor’u kurtaran ve terör hücrelerine karşı mücadeleye devam eden güçlerimize ilişkin yalan iddialar bulunmaktadır. Güçlerimiz, doğrudan IŞİD örgütüne bağlı terörist hücre yapılarına karşı mücadelesini sürdürmektedir. Bahsi geçen hücre yapıları, Fırat Nehri üzerinde bulunan Şam merkezi hükümeti ile milislerinin kontrolündeki bölgelerden alanlarımıza geçirilmektedir. IŞİD örgütü mensupları bu bölgelerde rahatça dolaşmakta, kurtarılmış bölgelerdeki halkın yaşamını hedef almakta, özel ve kamu mülkleri üzerinde tehdit oluşturmaktadır."ABD Başkanı Donald Trump, daha önce birçok kez, “IŞİD’e karşı zafer” açıklamaları yapmış ve Suriye'de bulunan Amerikan askerlerinin hemen hemen tamamını geri çekeceğini ilan etmişti. ABD, YPG ve bağlı örgütlere verdiği desteği ‘IŞİD’e karşı mücadele’ olarak gerekçelendiriyordu. IŞİD’in bölgeden çıkarıldığı açıklamasına rağmen ABD’nin YPG’ye mühimmat sevkiyatı kafalarda soru işareti yaratıyor.
Türkiye'nin YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de ‘terör örgütü’ olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu tezini kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.