Diyarbakır 1 Mayıs mitinginde beyaz tülbent ve açlık grevi gerginliği
Diyarbakır'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü düzenlenen miting ile kutlandı. Polis, beyaz tülbentle gelenleri miting alanına almak istemeyince gerginlik yaşandı. Mitingde yapılan konuşmalarda ise cezaevlerindeki açlık grevleri ve ölüm oruçlarına dikkat çekildi.
KESK, DİSK, Diyarbakır Tabip Odası ve TMMOB öncülüğünde İstasyon Meydanı’nda 1 Mayıs mitingi düzenlendi. “Burası çok önemli kıdem tazminatı hakkımızı söke söke alırız” ve “Çocuğun çıkaramadığı sesi ol” gibi pankartlarının asıldığı miting alanına girişler, dört ayrı kolda kurulan kontrol noktalarında yapılan üst aramalarının ardından gerçekleşti. Mitinge HDP Diyarbakır Milletvekilleri ile CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile EMEP, TKP, ESP gibi parti başkanları katıldı.
KONTROL NOKTASINDA BEYAZ TÜLBENT GERGİNLİĞİ
Miting alanı girişinde polis kontrol noktalarında beyaz tülbent gerginliği yaşandı. Polis alana gelen herkesin boynunda olan beyaz tülbentlerin açlık grevleri için takıldığını belirterek alana almak istemedi. Uzun süre engellemenin ardından TMMOB üyeleri alana beyaz tülbentlerle girdi. Daha sonra yapılan görüşmelerin ardından beyaz tülbentle alana girişe izin verildi.
TTB: ÇALIŞIRKEN ÖLMEDİĞİMİZ, YAŞAYACAĞIMIZ BİR MEMLEKET İSTİYORUZ
Mitingde Diyarbakır Tabip Odası adına konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya “Çalışırken ölmediğimiz, yaşayacağımız bir memleket istiyoruz. Devletin kendi kurallarına uymayan yer memleket değildir. Devletin kendi hukukuna uyduğu bir memleket istiyoruz. İnsanların açlık grevine girmek zorunda kalmadığı bir memleket istiyoruz. Toplumsal sorunlarda şiddetin bir yöntem olarak kullanılmadığı bir memleket istiyoruz” diye konuştu.
DİSK: TÜLBENT, BARIŞIN SİMGESİDİR
DİSK adına konuşan Mehmet Salih Doğrul da şunları söyledi: “Barış tülbentlerini boynumuza astılar. Mezopotamya topraklarında tülbent barışın simgesidir. Toplum yeni bir travmayı kaldıracak durumda değil. Trajik bir son olmaması için cezaevlerinde ölümlerin yaşanmaması adına herkesi sorumlu olmaya davet ediyoruz.”
DTK: TÜRKİYE’DE İNSANLIK ADINA BİR ŞEY KALMADI
Ardından konuşan HDP Milletvekili ve DTK (Demokratik Toplum Kongresi) Eşbaşkanı Berdan Öztürk “Bugün cezaevlerinde binlerce tutsak, DTK Eşbaşkanımız, Hewler, Galler ve Avrupa’da direniş ruhu büyüyor. Bu tarihi bir direniştir. 1 Mayıs da direniş alanıdır. Türkiye’de insanlık adına hiçbir şey kalmadı. Sayın Öcalan üzerinde 5 Nisan 2015’te tecridin ağırlaştırılmasıyla, tekçi zihniyet ve faşist zihniyet saldırılarını derinleştirdi. Türkiye ekonomik olarak çökmüşse bu faşist zihniyetin ve tekçi zihniyetin sonucudur. Sayın Öcalan’ın sesi barış ve özgürlük sesidir. Bu sesten korktukları için tecridi ağırlaştırıyorlar. Siyasetleri, ahlakları ve vicdanları çökmüştür. Bugün ne kadar sessiz olursak, faşizm o kadar güçlenir. Tecrit, insanlık ve hukuk dışı bir uygulamadır. Hiç bir vicdan tecridi kabul edemez. Açlık grevindeki arkadaşlarımız; yasalarda ne yazıyorsa uygulayın diye aylardır haykırıyor. Sayın Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüştürülmelidir” şeklinde konuştu.
AÇLIK GREVLERİ GERGİNLİĞİ
Mitingin ardından cezaevlerinde başlayan ve ölüm orucuna dönüşen açlık grevi eylemlerine dikkat çekmek isteyen tutuklu yakınları yürüyüş düzenlemek istedi. Yürüyüşe izin vermeyen polis ile kadınlar arasında gerginlik yaşandı. Uzun süre yaşanan tartışmaların ardından kadınlar dağıldı.