DP Genel Başkanı Gültekin Uysal'dan Demirel'in 2. Ölüm Yıldönümü Mesajı
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal Süleyman Demirel'in 2. ölüm yıldönümü vesilesiyle bir mesaj yayınladı.
İşte o mesaj;
“Adalet” anlayışı ile mesel olmuş Hz. Ömer’in sözünden hareketle “Fırat’ın kenarındaki kuzudan ben sorumluyum” diyen merhum Genel Başkanımız, bugün ayağındaki nasıra sorumlu arayan sorumsuzlara da örnek teşkil etmektedir
“Ölümünün üzerinden 2 yıl geçen 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in zeka, tecrübe ve vakarlı duruşuna her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyuluyor”
Genel Başkanımız Gültekin Uysal, 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in 2.ölüm yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
“Babalar gününde demokrat geleneğin ve Türk Siyasetinin Babasına anma töreni”
Gültekin Uysal, 18 Haziran Pazar günü saat 13.00’de, Türk siyasetinin ve demokrat geleneğin babası Süleyman Demirel’in Isparta İslamköy Çalcatepe’deki kabrini babalar günü ve ölüm yıldönümü dolayısıyla ziyaret ederek, düzenlenecek olan anma törenine katılacak.
Genel Başkanımız Uysal, İslamköy’de yapılacak anma töreni öncesinde yayınladığı yazılı mesajda ölümünün üzerinden 2 yıl geçen 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in zeka, tecrübe ve vakarlı duruşuna ülkemizde duyulan ihtiyacın iyiden iyiye hissedildiğini ifade etti. Uysal, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Demirel’in hayatı; bugünün siyasilerine devlet adamlığını, siyaseti, demokrasiyi, hizmeti anlatan bir külliyattır”
“Bürokrasinin en alt kademesinden en üstüne liyakatle nasıl yürüneceğinin kanıtı olmuş kıymetli Cumhurbaşkanımız, başbakanımız ve onurla ifade ettiğimiz şekli ile sayın genel başkanımız Süleyman Demirel’i ebediyete uğurlamamızın üzerinden tam 2 yıl geçti.
Türk siyasetinin babası, genel başkanımız, cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in hayatı; bugünün siyasilerine devlet adamlığını, siyaseti, demokrasiyi, hizmeti anlatan bir külliyattır.
O, Türk Siyaseti’nin, demokrat geleneğin “babası”, bizlerin hayatında yeri doldurulamayacak izleri ile “devlet adamı” tanımlamasının karşılığı olmuştur.
Şapkası ile milleti selamlayan Demirel bununla, milleti başının üstünde tuttuğunu anlatmaya çalışmıştı. O ufacık şapkaya milletin derdini, kederini sığdırmış, milletle dertlenmiş, milletle ağlamıştı. O’nun milletin gönlündeki yeri tartışılmazdır.
“Bugün çakal avındakiler, dün çakalları Fırat’ın kenarına salanlardır”
“Adalet” anlayışı ile asırlara mesel olmuş Hz. Ömer’in sözünden hareketle ve aynı inanışla ülkedeki her türlü sorunda sorumluluğunu bilen ve “Fırat’ın kenarındaki kuzudan ben sorumluyum” diyen merhum Genel Başkanımız, bugün ayağındaki nasıra sorumlu arayan sorumsuzlara da örnek teşkil etmektedir. Bugün çakal avındakiler, dün çakalları Fırat’ın kenarına salanlardır. Bu iktidar, bırakınız Fırat’ın kenarını; Asi’nin, Sakarya’nın, Tunca’nın kenarındaki kuzunun akıbetinden dolayı dahi sorumluluk duymamaktadır.
“O, bugünün iktidarının hamisi 12 Eylülcülerin en güçlü döneminde dahi
“yasaksız Türkiye” demiştir”
Hürriyetçi demokrat kimliği ile en zor zamanlarda dahi inandığını haykırmaya devam eden merhum Genel Başkanımız, bugünün iktidarının hamisi 12 Eylülcülerin en güçlü döneminde dahi “yasaksız Türkiye” demiştir.
Millet için güçlü bir adalet ve demokrasi anlayışıyla yasaklara karşı durmuş olan merhum Cumhurbaşkanımız, bugün kendisi için “yasak” koyanlara da bir cevaptır.
Bu vatanın taşına toprağına yaptığı hizmetlere, millette bıraktığı izlere bakmamız, Süleyman Demirel’i anlamaya yetecektir.
Siyaset kurumunun temsil makamı olan Yüce Meclis’in, siyasi partilerin, toplumun ve topyekün memleketin sorunlarına geçmişte defalarca çözüm üreten; bu tarafı ile memleketin yükselişini, gelişimini ve demokrat idealleri dert edinen herkese derman olan merhum Genel Başkanımız Demirel’in bugün kişiliğini, tecrübesini ve devlet adamlığını daha fazla aramakta ve özlemekteyiz.
Bugün bizler de O’nun emanetini taşıdığımız ve bu millet hareketinin varisi olduğumuz bilinci ile milletimize hizmet etmek üzere siyasi mücadeleyi sürdürüyoruz. Bizler de bu bilinç ile herkes için hürriyet, herkes için adalet, herkes için eşitlik diyor, her zaman Hak için, milletimiz için çalışmaya devam edeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle kendisini rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatırası ve abide şahsiyeti önünde “şapka çıkarıyoruz”.