Egeçep'ten Basın Kartı İptaline Tepki

TAKİP ET

Ege Çevre ve Kültür Platformu'ndan basın kartlarının iptaline yönelik uygulamaya tepki geldi.

Ege Çevre ve Kültür Platformu basın kartlarının iptaline yönelik uygulamaya tepki gösterdi.Ege Çevre ve Kültür Platformu'nun konu ile ilgili basın açıklaması şöyle;

BASINA VE KAMUOYUNA

Başkanlık sistemine geçişle Basın Kartları Komisyonu’nun

Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasının ardından muhalif gazetecilerin ‘basın

kartları’ birer birer iptal edilmeye başlandı.

Aylardır devam eden ‘basın kartı değişiklik çalışması’ nda sürecin neden bu

kadar uzadığı hakkında İletişim Başkanlığı’ndan gazetelere hiçbir bilgi

verilmedi. Bu uzun süreç sonunda ise muhalif gazetelerden bazı çalışan, yazar

ve yöneticilerin basın kartları iptal edildi. Söz konusu iptal hakkında da herhangi

bir resmi bildirim yapılmadı.

Kartları iptal edilen Evrensel çalışanları arasında Genel Yayın Yönetmeni Fatih

Polat, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Görkem Kınacı, Yazı İşleri Müdürü Şengül

Karadağ Bayhan, Haber Müdürü Yardımcısı Gökhan Durmuş, editörler Vural

Nasuhbeyoğlu ile İskender Bayhan, redaktör Şükrü Taş, foto-muhabiri Sevil

Atar ile muhabirler Şerif Karataş, Derya Dursun, Ercüment Akdeniz, Elif Ekin

Saltık, Elif Görgü, Emine Uyar, Mehmet Özer, Nazire Yaşar ve aynı zamanda

EGEÇEP Yürütme Kurulu üyemiz olan Özer Akdemir bulunuyor.

Basın kartları iptal edilen BirGün yönetici ve çalışanları ise şöyle: İmtiyaz

Sahibi İbrahim Aydın, Yayın Koordinatörleri Yaşar Aydın ve İbrahim Varlı, Ek

Yayınlar Sorumlusu Berkant Gültekin, yazar Doğan Tılıç, muhabir Yunus Emre

Ceren, Ankara muhabirleri Hüseyin Şimşek ile Oktay Evsen.

Cumhuriyet muhabiri Ozan Çepni de basın kartı iptal edilen gazetecilerden.

Cumhuriyet gazetesi eski çalışanı Mahmut Oral’ın ve Diyarbakır’da gazetecilik

yapan Faruk Balıkçı’nın da basın kartlarının iptal edildiği öğrenildi.

Geçtiğimiz haftalarda Basın İlan Kurumu (BİK) tarafından BirGün ve

Evrensel’e verilen reklam ve ilan akışının durdurulduğu bilgisi de basında yer

almıştı.

Muhalif basına yönelik bu cezalandırıcı tutumun, basın özgürlüğüne vurulan bir

darbe olduğu açıktır.

Ülkemiz, basın özgürlüğü alanında ne yazık ki dünya sıralamasının en

gerilerinde yer alıyor. Bu durumun düzeltilmesi gerekirken daha da olumsuz

uygulamaların gündeme gelmesi kaygı vericidir.

Basın kartının olmaması gazeteciler için oldukça sıkıntılı bir durumdur. Pek çok

davayı izlemek için “sarı basın kartı sahibi olma” koşulu olması nedeniyle

gazeteciler davaları izleyemiyor. Basın kartı olmayan gazetecilerin TBMM’ye

girmesi zorlaşıyor.

Ayrıca basın kartlarını dağıtma yetkisinin Cumhurbaşkanına bağlı bir

komisyonda değil, gazetecilik kuruluşlarında olması gerektiği açıktır.

HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ KISITLAYAN BU

UYGULAMALARA BİR AN ÖNCE SON VERİLMELİDİR!

EGE ÇEVRE VE KÜLTÜR PLATFORMU OLARAK MUHALİF BASINA

YÖNELİK BASKILARI KINADIĞIMIZI KAMUOYU İLE PAYLAŞMAK

İSTERİZ!