Egeli Turizmciler Başkanı İşler'den "rekabete hazırız" mesajı

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet İşler, Yunanistan'ın 10 ada için Türk Vatandaşlarına kapıda vize kolaylığı sağlamasını GERÇEK HABERCİ'ye değerlendirdi. İşler, serbest piyasada rekabetin normal olduğunu ifade ederek, '. Rekabet ve rekabetçi ortama alışık olan turizmciler için hiçbir problem yok' dedi.

Batuhan KAYA-GERÇEK HABERCİ-ÖZEL HABER- Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan’ı ziyareti sonrasında Türk Vatandaşlarına 10 Yunan Adası’na kapıda vize kolaylığı sağlanmıştı. Kapıda vize kolaylığını GERÇEK HABERCİ’ye değerlendiren Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı Mehmet İşler, serbest piyasada rekabet ve Türk turizminin dünyada ilk 5 içerisinde bulunduğuna vurgu yaparak, “Egeli Turizmcinin de rekabete dahil olması lazım. Biz, dünya turizm liginde ilk 5 içerisindeysek ve yılda 58 milyon turisti ülkemizde ağırlıyorsak kendi vatandaşımız için de uygun fiyatları neden veremeyelim? Turizmcilerin iç pazardaki vatandaşlarımıza ‘ne olursa olsun bu fiyata gelecekseniz’ şeklinde yaklaşmak çok yanlıştır” dedi.
“Demir perde ülkesi gibi…”
Hükümetin ‘Paramız içeride kalsın’ mantığıyla hareket etmemesi gerektiğini ve kapıda vize uygulamasının turizm sektörü için bir sorun olmayacağını ifade eden İşler, “İlk olarak bir demir perde ülkesi gibi edinimleri koruyarak, bunun sonucunda da doğal olmayan bir ortam yaratıp vize almayı zorlaştırarak, ‘paramız dışarıya gitmesin’ mantığında davranılabilir. Bu, geçici ve aynı zamanda baş ağrısını aspirinle geçiren bir çözüm olur. Eğer gerçek uluslararası dünya turizm liginde 5’inci olan bir ülkeyseniz, kendi ülkenizdeki vatandaşa rekabetçi fiyatlarla yaklaşmayıp, zorunluluktan doğan bir iç Pazar fiyatı uygulamaya kalkarsanız ancak sorunları arttırırsınız. Vizeler serbest bırakıldığında turizmcinin korkmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Turizmci iç pazarda desteklenmeli”
Türk turizmcisinin iç pazarda desteklenmesi adına yapılması gerekenler olduğunu ve bunlar yapıldığı takdirde dış pazarla rekabette herhangi bir sorun yaşanmayacağını kaydeden İşler, “Turizmcilerin iç pazarda desteklenmesi adına kredi kartlarındaki taksit sayısının arttırılmasını, turizmcilere uzun vadeli düşük faizli kredi verilmesini ve tesislerdeki tatil kredilerinin ya da kredi kartlarındaki komisyon ve faizlerin daha düşük olmasını istiyoruz. Bütün yıl çalışan insanların tatile çıkması, ailesiyle dinlenmesi ve rahatlaması gerekiyor, bunun için turizm kredilerinde kolaylık sağlanmalı. Bunlar haricinde yatırımlarımızı diri tutmak adına bankalar aracılığıyla uzun vadeli yatırım kredileri verilsin istiyoruz. Tabi, bu isteklerimizin hiçbiri, ‘İnsanlarımız yurtdışına gitmesin’ diye değil” dedi.
“Erken rezervasyon uygulamasının reklamı yapılmalı”
2016 yılından bu yana iç ve dış pazar için erken rezervasyon kampanyası olduğunu ve bu kampanyanın iç pazarda reklamının iyi yapılması gerektiğini ifade eden İşler şöyle konuştu:
“2016 yılından bu yana erken rezervasyon kampanyaları başlatıyoruz. İlk zamanlarda 150 bin kişinin faydalandığı bu hizmetten şu an 2 buçuk milyon kişi faydalanıyor, hedefimiz 5 milyon kişinin bu hizmetten faydalanması. Avrupalı turistler erken rezervasyon sayesinde ucuza oda tutuyordu. İç pazardaki turistlerimizin de uygun fiyatlardan faydalanmasını için erken rezervasyon kampanyamız devam ediyor. Bu kampanya, enflasyonist ortamda Türk vatandaşlarının uygun maliyetlerle tatil yapabilmesi için oluşturuldu. Ek olarak, Türk turizmcisi fiyatlarına zam yapmıyor, enflasyonist ortamda maliyetler arttığı için maliyetleri fiyatlara ekliyor. Bizim burada ısrarla durduğumuz nokta şudur; erken rezervasyon kampanyasının daha geniş kapsamda duyurulmasıdır. İç pazarda ısrarlı şekilde erken rezervasyon kampanyasını anlatmalı ve Türk vatandaşlarının da uygun maliyetlerle tatil yapabilmesini sağlamalıyız.”