Fahrettin Koca: Delta varyantıyla ilgili 134 vakamız oldu, 16 ilimizde görüldü

TAKİP ET

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunuyor. Salgının seyrine, varyantlara ve aşılama çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Koca, cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış herkesin aşı randevusunun açılacağını kaydetti.

Sağlık Bakanı Koca, cuma gününden itibaren 18 yaşından gün almış herkesin aşı randevusunun açılacağını bildirdi. Koronavirüs vayrantı Delta Plus'ın Türkiye'de henüz tespit edilmediğini kayededen Koca, "Delta varyantıyla ilgili 134 vakamız oldu. Toplam 16 ilimizde görüldü. Yoğunluklu olarak İstanbul'da görüldü" dedi.

Koca ayrıca Delta varyantında iki doz aşının daha etkili olduğunun bilindiğini, gelecek süreçte iki aşı arasındaki 6 haftalık süreyi 4 haftaya çekebileceklerini bildirdi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunuyor. Hastalığı geçirdikten 45 gün sonrasında 65 yaş üzerinde can kaybının iki kattan fazla arttığını tespit etiklerini açıklayan Koca, "Gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçecek" diye konuştu.

Koca'nın açıkalmalarından satır başları şöyle:

"Aşı yan etkilerinin durumu ve yerli aşımız TURKOVAC'ın faz üç klinik çalışması. Salgını aşıyla aşacağız demiştik. Zaferden emin ve yakınız ama temkinliyiz. Koronavirüs küresel salgının beraberliğinde birçok zorluğu getirdi. Salgın hastalık ülkemize ulaşmada ilk dönemi yani salgına hazırlık, karantina ve önlemlerin neler olabileceği hazırlık dönemiydi.

Bu aşamada aldırdığımız tedbirler bize 3 ay kazandırdı. İkinci bölüm ise tanımadığımız bu düşmandan nasıl korunacağımızı öğrenmekle uğraşma dönemiydi. Nasıl bulaşıyor, nasıl hasta ediyordu? Kişisel hangi tedbirler alınabilir, sosyal hayatımızı nasıl düzenleyebiliriz sorularıyla geçen üçüncü dönem.

Salgın döneminde kontrollü sosyal hayatın nasıl olabileceğine odaklandık. Bu dönemde dijital altyapımız çok hızlı sonuç almamızı sağladı. Üçüncü dönem ise mücadele dönemiydi. Salgın ilerledikçe hastalarımızı nasıl tedavi edeceğimizi öğrenmeye başladık. Bu bölümde çok canımız yandı, büyük kayıplar verdik.

Güçlü sağlık altyapımız dünyada hastaların entübe edildiği, oksijen maskeli hastaların sıra beklediği durumlardan bizi korudu. Hiçbir altyapı eksikliği yaşamadık.

En iyi ve en etkili tedaviyi en kısa sürede devreye aldık. Evde izolasyon önlemleri ve filyasyon çalışmalarıyla tam bir seferberlikle hastalıkla mücadele ettik. Salgın yönetiminin en zorlu günleri bu günlerdi.

Dördüncü bölüm ise salgının kontrolünü ele alarak aşılamanın başladığı, salgının gerileyip insanlığın ve bilimin kazandığı aşamada. Salgının kısa sürede son bulacağına inancım tam.

Salgınla karşılaşmadan önlemler aldık, salgından toplumumuzu korumak için tedbirler aldık ve şimdi de aşıyla salgından tamamen kurtulmanın eşiğindeyiz.

Hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının iki kattan fazla arttığını tespit ettik. Öyle görünüyor ki gelecek 3 yıl bu hasarı telafi etmekle geçecektir.

'SALGINDAN YAKLAŞIK 50 BİN İNSANIMIZI KAYBETTİK'

Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10'dan fazla artış gösterdi.

Salgın dışında sağlık hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da vatandaşlarımızın salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina etmeleridir. Benzer birçok hastalığın teşhisinde azalış olurken o hastalığa bağlı kayıplarda artışlar yaşadık.

Kovid-19 ölümlerini DSÖ'nün kriterlerine göre tespit ettik. Dünya genelinde de durum farklı seyretmedi. Bugün küresel ölçekte en az 3.9 milyon insan hayatını kaybetti ancak doğrulanmamış vakalar ve sağlık hizmetine erişimin kısıtlanması gibi 10 milyonun üzerinde ölüm de Covid-19 ve onun yıkıcı etkisi değerlendiriliyor. Üzücü olan hastalığı geçirmiş kişileri hastalığın bıraktığı hasarlarla neyin beklediği konusudur. Gelecek 3 yıl boyunca mevcut ölümlerin üç dört katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir. Bu son derece hazin vahim tablo ve beklentidir."