Gazeteci Öztürk kulislerdeki o iddiayı anlattı: "Erdoğan'ın yerel seçim sandıkların yanına bir referandum sandığı getirmesi konuşuluyor"

Gazeteci Serdar Öztürk, 2024 yılının Mart ayında gerçekleştirilecek olan yerel seçim sandığının yanına bir de Cuma gününün resmi tatil olacağı, kızlı-erkekli eğitimin ayrıştırımlası, başörtü gibi anayasa değişikliklerinin yer alacağı bir referandum sandığı konulabileceği iddialarını dile getirdi.

Gazeteciler Ahmet Nesin ve Serdar Öztürk, Tamer Karadağlı'nın Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olması, 2024 yerel seçimleri ve MHP'den İYİ Parti adına Hande Fırat'a gönderilen mektubu konuştu. Gazeteci Serdar Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uzun süredir giremediği kültür sanat konusuna da yavaşça girmeye başladığını söyledi. Öztürk, aydın ve ilerici denilebilecek sanatçılara mobbing uygulanmak, oyunların seçiminde iktidarı rahatsız etmeyecek oyunları seçmek gibi süreçlerin olabileceğini öne sürerek şöyle dedi:
"Kültür Bakanlığı'nın denetiminde zaten devlet tiyatroları. Tamer Karadağlı gibi bir zihniyeti oraya getirmenin amacı nedir devlet tiyatrolarında özellikle ilerici, aydın diyebileceğimiz sanatçıları bıktırmak. Mobbing yada başka yolla bıktırmak. Oyunları seçerken iktidarı rahatsız etmeyecek oyunları seçmek. Kültür Bakanlığı'nın özel tiyatroları desteklerken yaptığı ayrımcılığı buna eklersek Erdoğan yavaş yavaş uzun süredir giremediği sanat konusuna da ağır ağır bence gidiyor. Altyapısını böyle oluşturmaya çalışıyor. Kendi istediği teokratik düzeni kendi kafasındaki teokratik düzeni, sonuçta dini referansları alacak ama o dini referansları Erdoğan aslında biraz da kendisi icat ediyor. Sadece Diyanetin Pazar günü yerine Cuma günü tatil yapalım. Cuma günü işverenler Cuma namazı saatine göre çalışma saatlerimizi ayarlayalım demek bunların hep adımı. Bu seçimden sonra hükumet kurulduğunda Mille Eğitim Bakanı olarak atanan kişinin kızların okula daha fazla gelmesi için kız ve erkek okullarını ayırabiliriz demeleri bunları tartışmaya açmaları bile bence yavaş yavaş Erdoğan'ın kendi kafasının içindekilere yakın bir yönetim düzeni, buna teokratik diyoruz ama tam da teokratik değil. Erdoğanizm diyebiliriz belki. Böyle bir sisteme doğru ağır ağır götürüyor."

  "Anayasa değişikliğinde İYİ Parti'ye ihtiyaç olacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel seçim sandıklarının yanına bir de referandum sandığı getirmesinin siyasi kulislerde konuşulmaya başlandığının altını çizen Serdar Öztürk şu ifadelere yer verdi:
"Erdoğan yerel seçim sandıkların yanına bir referandum sandığı getirmesi yavaş yavaş siyasi kulislerde konuşulmaya başlandı. Erdoğan'ın yerel seçimleri bir genel seçim havasına sokup hatta onu da tırnak içinde söylüyorum bir demokrasi havasına sokup yerel seçimlerde kaybetme olasılığı olduğu yerlerde tıpkı genel seçimde yaptığı gibi bayrak, din, terör bu tür argümanları kullanarak yerel seçimi bir anda genel seçim havasına sokup insanların tercihlerini etkilemeyi planladığı düşüncesini artık yavaş yavaş siyasetçiler konuşmaya başladı. Bu maddelerin içinde bugün konuşulan Cuma'nın tatil olup çalışmanın pazar gününe çevrilmesi, Milli Eğitim Bakanı'nın söylediği kızlar ile erkeklerin ayrı ayrı okuduğu birtakım kanun değişiklikleri belki yine Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce Kılıçdaroğlu'na bir biçimde hiç yeri yokken dahil olduğu bu türbanla ilgili anayasa değişikliği bunları gündeme getirebilir. Bunun bir delilini de nereden görüyoruz. Perşembe günü akşam saatlerinde MHP Genel Başkanı Bahçeli, İYİP'e zeytin dalı uzattı. Durup dururken niye Devlet Bahçeli İYİ Parti'ye zeytin dalı uzatsın? Çünkü seçimlerde Bahçeli istediği oyu almış MHP'yi en azından o söylendiği gibi çok oy kaybeden parti konumuna düşürmemiş hatta İYİ Parti'nin üzerine çıkarmış. Niye şimdi böyle bir girişimde bulunuyor. Bunu da şöyle açıklayabilirim. Anayasa değişikliğini referanduma götürebilmek için iktidarın 360 vekile ihtiyacı var. MHP, AK Parti koalisyonu diğer küçükleri de sayarsak kurtarmıyor. Muhalefetin bir bölümüne ihtiycı var. Hadi diyelim ki Saadet ve DEVA bu anayasa değişikliğine 'evet' oyu verdiğini düşünelim. Ama yine de İYİ Parti'ye ihtiyacı olacak. CHP, Yeşil Sol Parti'yi saymıyorum. Onun için referanduma götürecek sayıya ulaşılabilmesi için İYİ Parti'nin buna eklemlenmesi lazım. Ha keza yeni ittifaklar kurulma olasılığı tartışılıyor."

  "Hande Fırat'ın görevi ne?"
MHP'nin İYİ Parti'ye Hande Fırat üzerinden gönderdiği çağrıya dikkat çeken gazeteci Ahmet Nesin de "Ben Hande Fırat'a gönderilen o mektup mu dersin, adına ne dersen de. Niye Hande Fırat'a gönderildiğini çözemediğim ve şöyle bir gariplik var. İYİ Parti için olan bir çağrıyı Devlet Bahçeli adına partinin tanıtımından sorumlu başkan yardımcısı İsmail Özdemir, Hande Fırat'a gönderiyor. Bunu niye partiye göndermiyorsun da bir televizyon kanalına Hande Fırat'a gönderiyorsun. Ondan sonra İYİ Parti'den gelen bir takım cevaplardan dolayı Hande Fırat saygısız cevap olarak niteledi. Bir bunun İYİ Parti yerine Hande Fırat'a gönderilmesi saygısızlığın başı. İkincisi Devlet Bahçeli'nin İsmail Özdemir ile göndermesi, Hande Fırat'ın başından sonuna kadar Devlet Bahçeli'ye teşekkür etmesi İsmail Özdemir'e bir saygısızlık. Saygısızlık diz boyu. Hande Fırat'ın buradaki başarısı ay yıldız altın kolye takmış olması" diye konuştu.

  "Olayların birbiri ile olan bağlantısını kaçırmak durumunda kalıyoruz"
Gazeteci Serdar Öztürk, Türkiye'de hergün birkaç olay gerçekleştiği için olayların birbiri ile bağlantısını kaçırmak durumunda kaldıklarını ifade ederek şöyle devam etti:
"Evet ama biz Türkiye'de hergün bir kaç olay gerçekleştiği için olayların birbiri ile olan bağlantısını kaçırmak durumunda kalıyoruz. Çünkü gerçekten bir gün içinde çok fazla olay meydana geliyor. Niçin Hande Fırat? Geçtiğimiz hafta Türkiye'de bir haber çıktı. Birkaç ay önce Ukrayna'ya satıldığı parasının alındığı ama malların ödenmediği bir soruşturma vardı. Geçen hafta birdenbire o soruşturma yeniden gündeme geldi. Birtakım derinlemesine araştırma sonuçları, mahkemeye ulaşan bir takım raporlar sızdırıldı. O sözü edilen olayın içinde ismi geçenlerden biri kimdi? Hande Fırat'ın yeni eşi. Hemen üç gün sonra Hande Fırat'a böyle bir mesaj iletilmesi rastlantı olabilir mi? Türkiye'de gündem çok çabuk değiştiği için olayların birbiriyle bağlantısını kaçırabiliyoruz. Bir de Hande Fırat'ı 15 Temmuz'daki durumundan hatırlıyoruz. Hande Fırat'ın birdenbire eşi üzerinden açılan tartışma 15 Temmuz'la bağdaştırıyoruz, Hulusi Akar'ın Erdoğan tarafından geri çekilmesini, geçtiğimiz hafta 15 Temmuz'un çok tartışılması, yeni görüntüler yeni ifadeler bakış açılarını değiştirecek yeni bilgilerin ortaya çıkması bunların hiçbiri tesadüf değil aslında."