Gazeteci Öztürk: Tek kişilik yaşamların bile bütçesi vardır

TAKİP ET

9 Eylül Gazetesi köşe yazarı Serdar Öztürk, 'Tek kişilik yaşamların bile bütçesi vardır. Ücretin alındığı gün biraz gevşeyen bütçe, ücretin alındığı zaman diliminin sonuna doğru kısılır' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çok tartışılan af önerisi ile ilgili 9 Eylül Gazetesi köşe yazarı Serdar Öztürk, ‘Ruh halim’ başlığıyla köşesinde kaleme aldı…

Öztürk’ün o köşe yazısı:

Erken baskın seçim kararı açıklanır açıklanmaz halkın önüne sunulan seçeneklerin en ilgi çekeni borçlar ve af oldu. Geçmişte de iktidar partileri oy yitirmeye başladıklarını hissettiklerinde benzeri yollara başvururlardı.

Devlet denilen aygıtın işleyebilmesi için gerekli olan para, çoğunluğu vatandaşın ödediği vergilerden oluşan bütçedir.

Tek kişilik yaşamların bile bütçesi vardır.

Ücretin alındığı gün biraz gevşeyen bütçe, ücretin alındığı zaman diliminin sonuna doğru kısılır.

***

Cumartesi günü haftalığını alan çırak, Pazar gününü kendince lüks geçirir.

Aynı çırak Cuma günü işe yürüyerek gider.

Aylık alan çalışan, maaşını aldığı gün söyle güzel bir sofra kurup öğle yemeğinde bonkörlük yapar.

Aynı çalışan ay sona doğru evden işe yemek getirir.

Yaşamın doğasında vardır ve aslına bakarsanız güzeldir…

***

Devletin ise bütçe yılı bulunur.

Genelde Mart ayından Mart ayına kadar geçen süredir.

Bir sürü bürokrat bütçe için çalışır.

Kalem kalem hesaplar yapılır, yatırımlar planlanır.

Bir de bunları yapmak için gerekli olan kazanç kalemleri düzenlenir.

Dolaylı, dolaysız vergiler, harçlar, özelleştirme, satışlar hep bu hesabın içindedir.

***

Ülkenin üretimden elde ettiği ve başka ülkelere sattığı mal ve hizmetlerine ihracat diyoruz.

Kendimizde olmayan, başka ülkelerden aldıklarımıza da ithalat.

İkisinin arasındaki farka da cari açık diyoruz.

Cari işlemler açığı Mart ayında 4 milyar 812 milyon dolar oldu.

12 aylık açık ise 55 milyar 380 milyon dolar.

Müsrif tüccar gibiyiz demek ki…

***

Yetmedi…

Devlet borçlu da, insanlarımız değil mi?

Bankalardan kullanılan bireysel kredi tutarı 2002 yılında 1,2 milyar dolarken, 2017 sonunda 129 milyar doları geçti.

Aynı şekilde, 2002 yılında 18 dolar olan kişi başı bireysel borç tutarı, nüfus artışına rağmen, 2017 yılında bin 600 dolara ulaştı.

Bu da yetmedi.

İnsanlar yıllarca prim ödeyerek emekli olmanın hayalini kurdu.

Önce birleştirdiler, bütçe disiplini dediler.

Sonrasında anlaşıldı ki, yangından mal kaçırıyorlarmış.

Son durum şudur:

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun finansman açığında tarihi zirve bekleniyor.

2018’de açığın 34 milyar TL’nin üzerinde olacağı öngörülüyor.

***

Doğrusu bu yazıyı ben de beğenmedim.

Sizin yerinizde olsam okuyup, “bu da nedir?” diye kibarca sorardım.

Hatta kendi kendime uzun boylu olmasa da küfür bile ederdim.

Çünkü kafamın içinde ne cari açık var, ne af var.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!