Gazeteci Öztürk, "Tunç Soyer'in CHP siyasetine etkisi yüzde 1'dir"

TAKİP ET

GERÇEK HABERCİ-Turuncu TV’de yayınlanan Gerçek Haberci İle Gündem’de Gazeteci Adem Nakçı, Gazeteci Serdar Öztürk ve Gazeteci Süleyman Gençel gündemi değerlendirdi. Gazeteci Öztürk, “İzmir CHP’li midir yoksa İzmir AKP karşıtı mıdır? Bu hep tartışılır. Bir çoğunluk karşıt olduğunu söyler; ama bunun da bir kaynağı vardır. Politik anlamda Tunç Soyer’in İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak etkisi yüzde 1’dir. Seferihisar Belediye Başkanıyken de parti işlerine çok fazla bulaşmış birisi değil. Tunç Soyer’in de kendi tercihi bu” diye konuştu.



“Oğuzkaan Salıcı’yı genel başkan yapmanın taşları döşeniyor”
Oğuzkaan Salıcı’nın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra CHP Genel Başkanı yapmak istendiğinin altını çizen Öztürk, “Şu anda bunun taşları döşeniyor, İzmir Örgütü bu taşlar içinde önemli bir yer kaplıyor. Büyükşehir’in politikalarına biat eden yapılar oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu yeni örgütlenme büyükşehirin içinde başlayacak. Ve Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra yeni genel başkanın belirlenmesinde çok etkili olacak” açıklamasını yaptı.
“Milletvekilin yeterli olmazsa İBB Meclisi gibi olursun”
Öztürk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı gibi göründüğüne dikkat çekerek şöyle konuştu:
“CHP Genel Başkanını aday çıkardığında bu sisteme göre milletvekillerinden bakan olmuyor, bakanı dışarıdan seçiyorsun. Olacaksa da vekillikten istifa ediyorsun. Şu anki sisteme göre bakan olan milletvekili olmayacak. Anayasayı değiştirecek kadar vekil elde etmeniz gerekiyor, cumhurbaşkanlığını kazansan bile İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi gibi olursun. O zaman da siyasetin topal ördeği olursun. Anayasayı değiştiremediğinde savunduğun sistemi nasıl değiştireceksin? 2 yıl sonra gerekli altyapı ile sistem değiştiğinde Meral Akşener’in söylediği ‘Ben başbakanlığa talibim’ sözü gerçekleşecek.”
“Milletvekili seçiminde sandığa sahip çıkılmalı”
Şu anki sistemi değerlendiren Öztürk, “Tek adam sistemi kontrol mekanizması olmazsa, koltuğa oturan herkesi zehirliyor. CHP Genel Başkanı’nın aday olduğunu ve seçildiğini düşünün, parlamenter sistem geri gelene kadar sis seçimlerini yapın kazananı ben atayayım diyebilir. Milletvekili seçiminde oy pusulalarının sayımı, sandıkların koruması çok önemli” ifadelerini kullandı.
Gençel, “Toplumsal bir fakirleşme altındayız”
Gazeteci Süleyman Gençel ise Türkiye’nin ekonomisini değerlendirerek, “Hükümet önümüzdeki 1,5 yılda deneyecek, cari fazla vererek döviz yaratmaya çalışacak. Yaratmış olduğu döviz ile kuru dengelemeye çalışacak. Doların da dengelendiği yer büyük ihtimal ile dolar 14 ya da 15 şeklinde dengelenecek. Bu da çok ciddi bir sorun. Bazı AKP’liler kalkıp 160 Japon Yeni 1 Dolar ediyor diyorlar; ama 1940’da da aynıydı. Aslında Dolar yükselmiyor, TL değer kaybediyor. Biz tüm paralara karşı değer kaybediyoruz. Toplumsal bir fakirleşme altındayız, ne olacak bilmiyoruz” görüşlerini aktardı.
“Doların yükselme nedeni Erdoğan’ın konuşması”
‘Ekonomik savaş’ söylemlerini değerlendiren Gençel, “İlk duyduğumca acaba Tansu Çiller mi konuşuyor Recep Tayyip Erdoğan mı konuşuyor diye düşündüm 1994’de de dönemin başbakanı da aynı söylemleri yapmıştı. AKP her ne kadar bu söylemleri yapsa da fark etmez. Doların bu şekilde yükselmesinin tek neden Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması, ne zaman konuşsa dolar daha da artıyor. Dış güçler değil, Erdoğan’ın kendi söylemleri” sözlerine yer verdi.