Gazeteci Serdar Öztürk'ten Süleyman Soylu iddiası!

TAKİP ET

Gazeteci Serdar Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında kabarık bir klasör olabileceğini ve dolayısıyla Soylu'nun bazı şeyleri açıklama konusunda Ahmet Davutoğlu gibi geri durduğunu öne sürdü. Öztürk, "Ancak Süleyman Soylu öyle yada böyle Erdoğan'ın AKP'si içinde güçlü bir figür" dedi.

Gazeteciler Serdar Öztürk ve Ahmet Nesin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisinin yanı sıra Süleyman Soylu, Sedat Peker ve bakanlarla ilgili iddiaları konuştu. Ahmet Nesin'in Youtube kanalında bir saat süren söyleşide Erdoğan'ın kurultay ve yerel seçim öncesindeki yol haritasına dikkat çekildi.

Gazeteci Serdar Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti Genel Merkez kongresinde Binali Yıldırım gibi birçok isimle vedalaşacağını öne sürdü. Son günlerde kamuoyunu sıkça meşgul eden Ayhan Bora Kaplan ile ilgili iddialara da yer veren Öztürk, analizinde şu ifadelere yer verdi:

"Cumhurbaşkanımız ABD'de. BM'de. Oraya gitti. Yunanistan Başbakanı ile görüşecekmiş. İsrail Başbakanı ile görüşecekmiş. Resmi programını böyle söylediler. İş adamları ile görüşecekmiş. Anladığım kadarıyla para arıyoruz. Fidan'la ilgili bende bir takım iddialar duydum ancak yurt dışı ziyaretlerinde diğer ülkelerin liderleriyle görüşme ayarlamanın çok kolay olmadığını biliyoruz. Hakan Fidan'ın eski Dışişleri mensuplarını pek yeterli bulmadığını duydum. Belki siyaseten yıpratma durumu da söz konusu olabilir ancak Hakan Fidan diplomat kökenli değil. Erdoğan iktidarında artık son döneminde bakanların pek bir özelliği olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan her konuda bilgi sahibi olduğu için bakanları bazen zor durumda da bırakabiliyor. Dışişleri'ni yönetmenin kolay olmadığını söylerler. O yüzden Fidan'ın o konudaki yetersizliği kaldığı yönünde eleştiriler artıyor ancak kurultay için de olabilir. Çünkü Erdoğan'ın yol haritası var ve şu anda başladığı temizliği o kurultayda noktalayacak gibi. Partide de o temizliği yapacak. Belli ki Erdoğan'ın önündeki dosya sayısı kabarık. O dosyalar açılarak birtakım değişiklikler oluyor. En son bu hafta sonu yayınladığı bir kararname ile bütün danışmanların işine son vermiş olması. Bunların içinde Fahri Kasırga gibi önemli isimler olması. Özellikle bakan yardımcıları düzeyinde, aslında eskinin müsteşarı gibi. Eskiden müsteşarlar bürokrasi içinden geliyordu. Şimdi siyasetin içinden geliyor. İçişleri Bakanlığından başlayan operasyon silsilesi önümüzdeki günlerde diğer bakanlıklarda devam edecek. Yol temizliğini siyaseten de ipini kurultayda çekecekmiş gibi görülüyor. Bizim çok sevdiğimiz, saygı duyduğumuz (!) Binali Yıldırım'ı da herhalde bu kurultayda vedalaşacaklar. Öyle görülüyor. Süleyman Soylu var. Onunla ilgili parti içinde homurdanmalar başladı. Diyanet İşleri Başkanı ile ilgili pekçok iddia var. Metin Külünk var. Erdoğan'ın da önümüzdeki günlerde zor bir dönemi ve geleceğe dair vizyon çizecekse bazı kararlar almak zorunda. Bu değişimin önümüzdeki günlerde AKP'nin kurultayında ne yapmak istediğini daha iyi anlayacağız. Erdoğan'a birileri yol temizletiyor. Siyasetin finansmanı konusunda mafya kullanıldığında bir kısmına dokunmak sistemin içindeki siyasetçiler için mümkün değil. Büyük pastanın küçük silahşörleri bunlar. Muhtemelen bunlara verilen payla yetinmeyip pastanın diğer paylarına saldırdıkları, yada pastadaki payı artırmak için sahibinden birşeyler sakladıkları için tasfiye ediliyorlar. Yalıkavak Marina olayı neredeyse kapandı gitti. Ben biliyorum ki Mehmet Ağar'ın idari olarak belki resmiyette görevi kalmadı ama hala orada Marina içindeki iki ayrı otel var. Bir tanesi gayet lüks bir otel. Orada bürosunun olduğu hala hizmet edenlerin olduğu biliniyor. Bir iddia vardı. Soylu'ya ulaşmak istiyordu birileri. Saraya en yakın olan damat. Eski Hazine ve Maliye Bakanı'nın bunun arkasında olduğu, kadroların da onun getirdiği kadrolar olduğu ve Soylu düşer düşmez böyle bir operasyon yapıldığı konuşuluyor. Önümüzdeki süreç gösterecek. Ben bunun Erdoğan'ın elini rahatlatan şey olduğunu da düşünüyorum. Erdoğan muhtemelen elinde çok fazla dosya var. Sonuçta devletin başı her gün onlarca rapor gidiyor. Her bakanlıkla ilgili onlarca rapor geliyor. Çünkü Erdoğan yönetimi öyle görüyor. Osmanlı Sarayı'ndaki Yıldız İstihbarat Örgütü gibi Erdoğan'a ait bilgi toplayan yapısı var. O yapının getirdiği bilgileri zaman zaman kullanıyor. Bu da birilerinin de işine geliyor. Süleyman Soylu'nun üzerine kolaylıkla gidebilirler. Çünkü Erdoğan'dan bağımsız hareket ettiği pek çok olay biliyorum. Aslında Sedat Peker susturulmadı. Sus gereği yapılacak dendiği içini bir dönemdir konuşmuyor bu iddia da var ortada. Aslında bunun işaretlerini oradan verdiğini iddia ediyorlar. Bu da akıl dışı değil. Sonuçta bugün Sedat Peker bir şeyler yazıp çizmiyorsa bir pazarlık sonucu olabilir. Bunun da kendisinin açıklaması gerekiyor ancak onun da pek konuşacağı görülmüyor. Bizim bildiklerimiz dışında Erdoğan'ın Soylu hakkında daha çok bilgisi olduğu kesin. Onun tamamını açıklamaz. Erdoğan'ın da önünde bir yol haritası var. Birinci aşaması kendi kurultayı sonra yerel seçim. Sonra kendisinin üçüncü kez seçilebileceği bir formül yada kendi yerine kendisi gibi düşünecek veya yönetebileceği kişinin önünü açmak. Süleyman Soylu öyle yada böyle Erdoğan'ın AKP'si içinde güçlü bir figür. Soylu kadar siyasetin içinde pişmemiş, ağzı laf yapan birisi olmamasına rağmen Erdoğan Binali Yıldırım'ın bile ipini çekti. Ha keza Ahmet Davutoğlu'nun da başına aynı şeyler geldi. Bunlar bir zamanlar Erdoğan'ın önem verdiği insanlardı. Soylu'ya da bakanlık verdi. Soylu bakanlık sırasında Erdoğan'ın hiç sözünden çıkmadı. Erdoğan seçimlerden önce ciddi bir araştırıp Soylu hakkında kalın bir klasör getirip masasının önüne koydular. Bunu yapan da Hakan Fidan'dı. Hal böyle olunca Erdoğan'ın elinde Süleyman Soylu'yu daha büyük suçlamayla karşı karşıya bırakacak suçlamalar olur. O yüzden konuşamaz. Tıpkı Ahmet Davutoğlu'nun konuşamadığı gibi. Mesela hala Rus uçağı nasıl düşürüldü açıklayamıyor."

"Soylu'nun Erdoğan'ın haberinin olmadığı işler yok"
Gazeteci Ahmet Nesin de Erdoğan'ın aralarında Fahri Kasırga'nın da yer aldığı çok sayıda danışmanı görevden almasıyla ilgili iddiaları dile getirdi. Ayhan Bora Kaplan'ın yakalanmasıyla ilgili de konuşan Nesin, Süleyman Soylu ile Erdoğan arasındaki bağlantıya da dikkat çekerek şöyle dedi:
"Bir öncekinde kimseyle görüşemeyince Hakan Fidan neredeyse görevden alınıyordu. Hakan Fidan diplomat kökenli değil ancak ya birine teslim edeceksin. Danışman gibi. 'Beni sen yönet' diye. Çünkü mülkiye apayrı bir yer. Fahri Kasırga İlker Başbuğ ile beraber adı geçiyor. İlginç bir şey. Suikaste uğrayan generalle ilgili İlker Başbuğ ile beraber adı geçiyor. Erdoğan'ın yol temizliği kafamda ciddi soru işaretleri oluşturmaya başladı. Ayhan Bora  Kaplan. Türkiye'nin mafyası dediğimizde Ayhan Bora Kaplan girer mi? Para fazla verilmiş, serseri. O yüzden bütün bu Sedat Peker'in anlattıklarının hiçbir tanesine dokunmayıp, otele el koyma, Mehmet Ağar'ın ilişkileri falan yurt dışından gelen mafyanın Türkiye'de cirit atması, adam öldürmesi bunların hiçbir tanesine dokunmazken Ankara'da Ayhan Bora Kaplan diye bir mahalle serserisini çok büyük bir olay yaptık. Acaba diyorum göstermelik önümüze bir şey attılar biz de onu tabiri caizse bir şey yakaladık zannediyoruz gibi. Soylu'nun Erdoğan'ın haberinin olmadığı işler yok. Erdoğan'a demezler mi kitlenin bir kısmı nasıl izin verdin diye. Süleyman Soylu Erdoğan'a demez mi senle beraber yapmadı mı diye."

 

Serdar Öztürk Süleyman Soylu iddia