Gazetecilerden Akşener'e 26 Ağustos göndermesi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 26 Ağustos günü yaptığı konuşmasını değerlendiren gazeteciler Serdar Öztürk ve Ahmet Nesin, Akşener'in açıklamalarının kamuoyunda konuşulanlardan farklı olmadığını değerlendirdiler. Gazeteciler, Meral Akşener'in büyük bir açıklama yapacağı algısının tam tersine bilinenin dışında bir konuşma yapmadığının altını çizdiler.
Meral Akşener'in 26 Ağustos günü büyük beklentiler içerisindeki açıklamalarının ilk 15 dakikasından sonrasının hüsrana uğrattığını söyleyen gazeteci Serdar Öztürk şöyle dedi.
"Herkes ilk 15 dakikadan sonra televizyonun başından kaçtı. Gerçekten böyle şişirdikleri kadar içinde hiç bir şey olmayan, bir şey vaadetmeyen daha önceki konuşmaların aynılarını tekrar etti. Bir şeyler söyler diye bekliyordum. Haftalardır ne sorsanız diyorlardı ki 26 Ağustos'u bekleyin. Belki dağ fare bile doğurmadı. Ama ben konuşması sonrasında siyasiler yada diğer bu izleyenler ne düşünüyor diye dolaştım. Ciddi eleştiriler vardı. Herşeyden önce çok haklı oldukları konular var. İlk başta kaybetti aslında Meral Akşener diyorlar. İlk baştan beri Cumhurbaşkanı adayı değilim. Başbakanlığa adayım sözüyle ortaya çıktığını söylüyorlar. Çünkü o sözün artık pazarlık şansını yitirdiğini, Meral Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını masaya geleceğini bal gibi bildiğini, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın aslında öyle söylenildiği gibi çok da kazanacak aday pozisyonunda olmadığını bunu Meral Akşener'e kendi yakın çevresinde birkaç kişinin telkinde bulunduğunu, Meral Akşener'in aslında adayının direk Mansur Yavaş olduğunu, Ekrem İmamoğlu'nun sonradan eklendiği her iki ismin de zaten CHP'den seçildikleri için Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına asla karşı çıkamayacaklarını, Akşener'in bunu bildiğini gibi böyle zincirleme var" dedi.
"Ana muhalefet partisinden bir belediye başkanını aday gösterirsen daha partini zayıflatırsın"
Gazeteci Ahmet Nesin 26 Ağustos öncesi bazı medya kaynaklarında Akşener'in konuşmasına ilişkin söyleyebileceklerinin kamuoyu ile paylaşıldığını hatırlatarak, şöyle dedi:
"Uzun zamandır basını tebrik edebilirim aslında. Çünkü basın söyleyebileceği şeyleri söylemişti. Ve basının söylediklerinin dışında bir şey söylemedi" dedi. Başbakanlığın olmadığı bir sistemde 'Ben Başbakan olacağım'diye böyle komik bir müsamere ile başlıyoruz. İkincisi burada önemli bir şey 'Ben aday olmayacağım, altılı masanın adayı olmayacağım' demektir. Ne demektir, 'Seçilemeyeceğim yerden aday olmayacağım' diyerek Başbakanlıkla örtbas etmek istiyor. Üçüncüsü ilk başta Cumhurbaşkanı adayı olsun diye lanse ettiği Ekrem İmamoğlu kendi partisinin mensubu değil. Kendi partisine yakın bir görüşe de sahip değil. Ekrem İmamoğlu demokrattır anlamı çıkmasın. Ama Ekrem İmamoğlu öyle ülkücülüğe yakın birisi falan değil. Bu senin partindeki bir sürü insanı küstürecek bir şey. 'Ben kendim aday olmayacağım ama partime yakın şu isimler var' diyebilirsin ama ana muhalefet partisinin bir belediye başkanını aday gösterirsen daha partini zayıflatırsın. Ekrem İmamoğlu'nu ikram edemedi Mansur Yavaş eski ülkücü ağabeyimizdir o olsun. Yine kendi partisinden değil. Bu kadar hata yapan biri şu anda kendisi dışındaki herkesi küstürüyor. O günkü konuşmasında 'Ben diğer partiler gibi başka partiden vekil seçtirmedim' diyor. Yalan. İstanbul birinci bölge altıncı sıra adayı. Fermuar sistemi İstanbul'da yok. Üç milletvekili çıkartmışsın birinci bölgede. CHP bunu niye kabul etti. Madem tek başına niye giriyorsun ve CHP'nin listesine ayrıca adam koyuyorsun. Koymadık diye şimdi yalan söylüyorsun."