Gazetecilerden şok iddia; "Siyaseti finanse etmekiçin mafyanın kara parasını kullanıyorlar"

TAKİP ET

Gazeteci Serdar Öztürk, siyasetin mafya bağlantısına dikkat çekerek "Türkiye'de ne zaman siyasetin finansmanını şeffaflaştırırsak bence bu işleri biraz o zaman düzeltiriz" ifadelerine yer verdi.

Gazeteciler Serdar Öztürk ve Ahmet Nesin, mafya tipi ilişkilerin siyasi yönlendirdiğini öne sürerek geçmişten günümüze yaşanan gelişmeleri konuştu. Geçmiş hükumetler dönemini hatırlatan gazeteci Ahmet Nesin, "Sedat Peker'in programlarını hatırlayın neden işte kanınızda boğarım sizi gibi dediğinde sert propaganda yapmak gerekiyordu. Bende onu yaptım gibi şeyler söylemişti. İşte şu buna 10 bin dolar vermişti. Her cinayetten her uyuşturucu kaçakçısından birisi yakalandığında Süleyman Soylu'dan hangi pozu var diye gazeteciler olarak biz araştırmalar yapıyorduk. Hani aile albümleri vardır ya. Süleyman Soylu'nun aile albümünden daha geniş böyle bir albümü var. Esengül cinayetinde o masada bir başkomser. Hakim soruyor 'genç komser olmuşsun tabanca sesini anlamadın mı?' Komiser de cevap veriyor 'Şampanya patlatıyorlar sandım.' O masada eğer başkomserin Oflu İsmail'in olduğu masada ne işi olduğu ayrı bir soru. Tabi Oflu İsmail'in aynı dönemde devlet bakanının ne işi vardı. Yeni zannetmeyin Erdoğan ile başladı zannetmeyin. Ankara'da Süleyman Demirel'in koruması inci babaydı. 12 Eylül sonrası Hikmet Çetin'e gitmiştik babamla. O anlatmıştı, 'Ya biz bunları Bülent beye söyledik. Bunlar resmen kaçakçılık yapıyorlar. Gümrük ve Tekel Bakanı olarak kaçakçılık yapıyor' dedik. Bize 'Bana kanıt getirin' diye anlattı. Ecevit'in dürüstlüğü böyle bir dürüstlüktü dedi. Biz bunu bile bile lades dedik dedi" ifadelerine yer verdi.

"Siyaset yapmak için harcayacağınız paranın büyük bir kısmı karanlık odaklardan geliyor"
Türkiye'de siyasetin finansmanının şeffaflaştırılmasına dikkat çeken Serdar Öztürk ise geçmişte yaşanan olaylara dikkat çekerek şöyle dedi:
"Sistem ve siyasetin finansmanı maalesef işleri bu noktaya getiriyor. Bunu söylerken aklamak anlamında söylemiyorum. Ama biz Türkiye'de ne zaman siyasetin finansmanını şeffaflaştırırsak bence bu işleri biraz o zaman düzeltiriz. Verilen örneklerde olduğu gibi Tuncay Mataracı Ecevit'in 11 transferiyle hükumete bakan olarak girmişti. Yani CHP'nin hükumeti azınlık hükumeti. Yani o zaman için CHP veya Adalet Partili olması değişmiyordu. Daha sonra Özal'ın döneminden de hatırladıklarımız var. Türbank olayında Alaaddin Çakıcı'lar o zamanki Mesut Yılmaz'ın devlet bakanı. Bunların hepsi Türkiye'nin Susurluk yaşadığı süreçlerdir. Eninde sonunda bu tür insanlarla bir biçimde ya güç devşirmek için yada finansal olarak siyasetlerini hazırlayabilmek için bu gruplara ihtiyaçları olduğu görülüyor. Siyaset yapmak için harcayacağınız paranın büyük bir kısmı karanlık odaklardan geliyor. Çünkü siyasete harcanan para ne milletvekillerinin kazançlarıyla ne de siyasi partilere verilen parayla ölçülebilecek bir şey değil. Bu önce ihaleler yoluyla başlıyor. Gerek merkezi yönetim gerekse yerel yönetim üzerinde. O ihaleler dediğiniz zaman birtakım şirketlerin rekabeti araya giriyor. Rekabet girdiği zaman mafya giriyor devreye. O paranın aklanması için uyuşturucu giriyor. Fuhuş giriyor. İnsan kaçakçılığı giriyor. Para kazanabilecek hatta kumar giriyor. Şimdi müthiş derecede yaygınlaşan sanal kumar giriyor. Organ mafyası giriyor. Mafyanın yasadışı bütün işleri siyaset üzerinden aklanmak zorunda kalıyor. Yada tersine siyaseti finanse etmek için mafyanın kara parasını kullanıyorlar. Biz Türkiye'de olduğumuz için gayet hafta içinde gündem bir gün içinde birkaç konuyla çok çabuk değiştiği için uçları bazen birbirine bağlamakta zorluk çekiyoruz. Baktığın zaman birbirini tamamlayan olaylar bunlar. Sadece bizim ülkemize özgü bir şey değil. Bİzim ülkemiz üzerinden dünyada her yerde bu tür mafya tipi ilişkilerin siyaseti yönlendirdiğini gayet iyi biliyoruz. Ama bizim ülkemizde bu çok hızlı gelişiyor. Bir beş yılda bir mafyalar değişiyor. Yedek oyuncular var onlar sahaya sürülüyor."

"Devlet izin vermediği ölçüde mafya diye bir şey olma olasılığı yok"
Dünyanın başka ülkelerinde de benzer olaylar yaşandığını söyleyen Ahmet Nesin de, bunun gerekçesinin insanın egosu olduğunu söyleyerek şunları dedi:
"Dünyanın başka ülkelerinde de böyle. Devlet izin vermediği ölçüde mafya diye bir şey olma olasılığı yok. Ne uyuşturucu, ne kadın, ne insan. Mermi, silah kaçakçılığı olma olasılığı yok. Devlet güvenlik güçlerine kendi sistemini kurduğu zaman bunu yapma olasılığı yok. Bunun olması devletin belli kesimlerini satın alman lazım. Bu da çok kolay. İnsan satın almak, insan egosu üzerine oynamak dünyanın en kolay şeylerinden bir tanesi. İnsan egosuyla doğuyor. O egolarını geliştirmek mi diyeyim yoksa hizaya sokmak mı diyeyim. Onu başaramadıysan egolarına her zaman çok kolay yenilenebilir ve satın alınan insan olabilir."

Gazeteci Siyaset şok iddia