Gergerlioğlu; "İktidar sadece seçilmek için bunları yapmıyor"

TAKİP ET

'Vekilliğe dönebilirim', 'Türkiye'de demokratik muhalefet yok', 'HDP kapatılırsa yeni parti eskinin tekrarı olur'

TÜLAY EDE YILDIRIM- GERÇEK HABERCİ - ÖZEL RÖPORTAJ- Milletvekilliği düşürülen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu yazarımız Tülay Ede Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. 3 Mart’ta Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvurunun sonucunda vekilliğe geri dönebileceğini söyleyen Gergerlioğlu, AİHM’ye de gideceklerini belirtti. Gergerlioğlu, iktidarın “milliyetçilik-muhafazakarlık çorbası yeni bir Türkiye oluşturmak istediğini” savunarak, “Avrupa’yı da dize getirdiklerini, dünyayı dize getirdiklerini düşünüyorlar. Şantajları var, kozları var. Bunları kullanıyorlar” dedi.  Gerçek Haberci'ye iktidarın sadece seçilmek için bazı hamleler yaptığını düşünmediğini söyleyen Gergerlioğlu, “Onlar muhalifleri tuzla buz ettikten sonra, ortalık kendileri için tertemiz olduktan sonra bir seçime gitmeyi düşünüyorlar” ifadesine yer verdi. Türkiye’de demokratik muhalefetin olmadığını kaydeden Gergerlioğlu, “HDP kapatılırsa muhalefetin çok fazla diyeceği bir şey olmaz. Demokratik bir muhalefet de yok zaten. HDP yeniden bir parti açar, eskinin tekrarı olur” diye konuştu.

Sayın Gergerlioğlu, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, sizin dokunulmazlığınızın kaldırılması ve nihayet partiniz HDP’ye açılan kapatma davası birkaç gün içinde Türkiye gündemine ardı ardına giren konular oldu. İktidarın bu yönelimlerini ve sıklığını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

İktidar beka söylemiyle çılgınca işlere imza atmaya devam edecek. Bunlar maalesef son değil. Görüntü bunu gösteriyor. Yeni bir Türkiye, yeni bir yüzüncü yıl, milliyetçilik muhafazakârlık çorbası bir yeni Türkiye oluşturmak istiyorlar. Bu Türkiye daha baskıcı, daha anti demokratik bir Türkiye olacak onların emellerinde. Bundan dolayı bu girişimleri yapıyorlar. Üst üste yapıyorlar, biz buyuz diyorlar, meydan okuyorlar. Avrupa’yı da dize getirdiklerini, dünyayı dize getirdiklerini düşünüyorlar. Şantajları var, kozları var. Bunları kullanıyorlar. Pervasız, fütursuz bir şekilde hareket ediyorlar. Maalesef durum bu.

Siz, HDP içinde yer alan ve dini hassasiyetlerinden dolayı 28 Şubat sürecinde yargılanmış ya da bir şekilde sistem dışına itilmiş kesimlerin yakından tanıdığı bir isimsiniz. Ana akım sol ve Kürt hareketinden gelmeyen birisi olarak size dokunulmazlığınızın kaldırılmasının ardından yapılan yönelimi nasıl değerlendirmek gerekir ve bu yönelimin dindar camiada nasıl karşılandığını düşünüyorsunuz?

İktidar, kendi camiasından olanların eleştirilerinin daha etkili olduğunu biliyor. Ben İslami camiadan gelen birisi olarak, bu iktidarın din istismarını daha net bir şekilde açığa çıkarıyorum. Bundan dolayı iktidar son derece rahatsız. Onlar çıkarlarının, menfaatlerinin peşine düşmüş durumdalar ve dini konularda istismarla halkı kandırıyorlar. Biz de bunu ortaya çıkarınca çok rahatsız oluyorlar ve hedefe koyuyorlar bizi. İslami camianın tabanından AK Parti'yi destekleyenlerden de benimle ilgili hususlarda rahatsız olanlar oldu; ama AK Parti'nin içindeki yetkili milletvekilleri ve diğer yetkililer anlamında vicdansız bir duruma geldikleri için, onlar için değişen çok fazla bir şey yok, anladığım kadarıyla. Onlar tercihlerini yapmışlar. Dini ve ahlaki bir dünya değil, çıkar hedefli bir dünya tercihini yapmışlar ve oraya doğru gidiyorlar.

Bizim farklı kesimlerden görüştüğümüz siyasiler bu yıl içinde seçim beklediklerini söylüyor; nitekim CHP Genel Başkanı da son grup toplantısında partililerine sonbaharda seçime hazır olmalarını söyledi. HDP’ye açılan kapatma davasının bir erken genel seçim hazırlığı kapsamında değerlendirebilir miyiz?

Ben bu yıl içerisinde seçim beklemiyorum. İktidar bu işleri seçim için yapmıyor, yeni Türkiye oluşturmak için yapıyor. Yeni bir Osmanlı, yüzyılın intikamı, şu bu gibi sloganlar uzun süredir ağızlarında dolaşıyor. İnanın ki sadece seçilmek için yapmıyorlar bunu. Onlar muhalifleri tuzla buz ettikten sonra, ortalık kendileri için tertemiz olduktan sonra bir seçime gitmeyi düşünüyorlar. Maalesef daha çok işleri var gibi görünüyor. Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasından bahsediyor, görüyorsunuz. Bunlar çılgınca sözler/eylemler ile uğraşan bir topluluk oldu ve bir şekilde hukuken durdurulmaları gerekiyor.

HDP’nin  kapatılması durumunda Türkiye’deki demokratik muhalefetin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini düşünüyorsunuz?

HDP kapatılırsa muhalefetin çok fazla diyeceği bir şey olmaz. Demokratik bir muhalefet de yok zaten. HDP yeniden bir parti açar, eskinin tekrarı olur. Maalesef bu döngü böyle devam ediyor. İktidar da, Kürt meselesine kulak kabartmadığı için değişen bir şey olmuyor. Demokratik bir muhalefet maalesef ki bir arada değil, etkili bir tavır sergileyebileceğini düşünmüyorum.

Halihazırda hukuki durumunuz nedir? Kaç davadan yargılanıyorsunuz? Mufassal anlatır mısınız?

Şu an tek davadan yargılanıyorum ve ondan ceza almış durumdayım; ama cezaevine girdikten sonra fezlekeler davalara dönebilir. Onlarla ilgili yeni davalarla ulaşabiliriz. Şu anda bir tweet nedeniyle milletvekilliğim düşürüldü ve  cezaevine giriyorum. Başka bir dava yok; ama fezlekeler davalar dönüşür, öyle tahmin ediyorum.

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, milletvekilliğinizin düşürülmesinin iptali istemiyle yapılan başvuruyu yetkisizlik nedeniyle oy birliğiyle reddetti. Bu kararı değerlendirebilir misiniz ve bundan sonraki yol haritanızdan bahseder misiniz?

Anayasa Mahkemesi’ne 2 başvurumuz vardı. Ceza dosyası başvurusu 3 Mart'ta, vekilliğin düşürülmesi başvurusu da geçen hafta olmuştu. Biz 3 Mart'taki başvurunun daha henüz sonucunu almadık. Bununla ilgili karar verilmedi. Vekilliğimin düşürülmesi ile ilgili yetkisizlik kararı verildi. Bunun için AİHM’ye gideceğiz ama asıl beklentimiz, 3 Mart'taki ceza dosyası ile ilgili başvurumuz. Bizim bu dosyadan beklentimiz yüksek ve büyük ihtimal ben buradan çıkacak olan karar ile vekilliğe dönerim diye düşünüyorum.

Eklemek istediğiniz bir husus varsa yazmak isteriz…

Biz milletvekilliğini milletten aldık. Bunu ancak milletimiz geri alır. Böyle uyduruk cezalarla, meclisteki uyduruk kararlarla, okumalarla, zorbalıkla, dışarı çıkartmalarla, cezaevine atmalarla hiçbir şey yapamazlar. Ben milletvekiliyim.  Suçum yok. Bir ayak oyunuyla vekilliğim düşürüldü ve bunu da bütün Türkiye biliyor. İnsanlar belki korkularından fazla ses çıkarmıyorlar. Çünkü bir korku iklim oluşturuldu; ama  herkes bunun farkında. Bir gün mutlaka bu meclise döneriz Allah'ın izniyle. Çünkü hala ben bir milletvekiliyim, kağıt üzerinde düşürmekle milletvekili düşürülmüş olmaz. Ben halkın vekiliyim, halka hizmet için geldik ve  halkımıza çok hizmet ettik, çok uğraş verdik ve sonrasında zorbalıkla ihraç edildik. Bunu kamu vicdanı da kabul etmiyor. İnşallah bir gün meclise dönerim. Eğer dönemezsem de ben yine halkın vekiliyim. Milletvekili olarak seçilmeden önce de halkın vekiliydim. Hilekarlıkla düşürüldükten sonra da yine vekilim. O yüzden böyle uyduruk kararlarla beni düşürebileceklerini sanmasınlar.