Hamza Dağ: Muhalefetin cumhurbaşkanı adayını merak etmiyoruz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı, İzmir Milletvekili Hamza Dağ, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

GERÇEK HABERCİ-AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı, İzmir Milletvekili Hamza Dağ, TRT Haber’in canlı yayın konuğu oldu. Gündeme dair açıklamalarda bulunan Dağ, seçimin zamanında yapılacağına dikkat çekerek, “Biz her ne kadar rakip olsak da kazanacak aday kazanamayacak aday tartışmalarını ahlaki bulmuyorum. Bir genel başkana bu söylenmesi doğru değil. Biz rakibimizi hiç merak etmiyoruz, bulunduğumuz konumu iyi biliyoruz” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

SEÇİMLER NE ZAMAN OLACAK?

Seçimler 18 Haziran 2023 normal tarihte. Muhalefet bu dönem başladığından beri sürekli olarak erken seçim dedi; ama 2023 geldi artık. Bundan sonra önümüzdeki süreçte siyasal gelişmelere göre bakılır ama resmi tarih 18 Haziran 2023. Muhalefet hala aday belirlemedi zaten görüyoruz. Biz seçim çalışmalarını söylediğimiz gibi kampanya noktasında adım attık. Muhalefet hem adayını belirleyememişken bizim böyle bir sorunumuz söz konusu değil. Kampanya ile ilgili 18 Haziran 2023’e kadar ne yapacağımızı adım adım belirledik. Bir kere milletimizin önünde Türkiye vizyonu koyduk. 2029 Ekim 2023’ten sonra dünyada Türkiye vizyonu olarak anılacak, bunun için çalışacağız.

CHP’NİN O PROGRAMINA TEPKİ

Bu siyasetin kalitesini arttırma açısından bir iddia ortaya koymak önemli bir şey. Bizim bugüne kadar muhalefeti eleştirdiğimiz en önemli etken vizyon ve icraatla ortaya çıkmamış olmasıydı. Biz 3 Aralık’ta vizyon başlıyor dediğimizde muhalefet de 2’inci Yüzyıla Çağrı adına bir şey yaptı. Arada büyük fark var. Programları karşılaştırdığımızda bir tarafta her kesimden insanı çağırdığımız uyguladığımız çalışma öbür tarafta ise organizasyon noktasında gazetecilerin bile oturacak yer bulamadığı çalışma. Öbür tarafta yabancı danışman ve program gelme zahmetinde bile bulunmadığı bir durum… Cumhurbaşkanı’mız 3 Aralık’ta vizyon noktasında bir şey ortaya koyarsanız mutlu oluruz, sizinle projeler ile yarışmak istiyoruz demişti. Ortaya koyulan vaatlerde nasıl yapılacağı belli değil. Somut net öneri İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirecekleridir. O programda 6’lı masadan hiçbir genel başkan düzeyinde katılım olmadı.

AK PARTİ HER ZAMAN DEĞİŞİMİN PARTİSİDİR

Anketler, araştırmalar önemli. Biz ay ay takip ediyoruz. Bu ay almış olduğumuz veri size o ayı gösterir. Bazı CHP yandaşı haber sayfalarında, yandaş da diyemiyoruz haberler yer alıyor. Hayır, biz Temmuz ayından beri trendlerdeyiz. AK Parti her zaman için değişimin partisidir.  Bu dış politikada da böyle içeride de böyle. Muhalefet tüm dünyada daha değişimci olması lazım; ama bizde 100 yıllık siyasi parti CHP ve yanındakiler değil biz değişimciyiz. Dünyada da sorun var. Araştırmalar da dünyada sorun olduğunu söylüyor ve bize de yansımaları oldu. Biz yaşından beri evet biliyoruz dedik ve bunu düzeltecek de biziz. Bu yüzden asgari ücrette, emekli ücretlerinde düzenlemeler oldu.

6’lı masa toplanıyor, dağılıyor, toplanıyor, dağılıyor… Artık onları destekleyenler de biliyor ve anlatıyor. Seçim beyannamesi çalışmalarına başladık, oluşacak ekip ile vatandaşlarımıza ortaya koyacağımız vaatleri söyleyeceğiz. Mutlaka sürprizler olacak; ama biz zaten hayata da geçiriyoruz. Bir tarafta büyük projelerimiz var bir tarafta da vatandaşımıza dokunacak projeler. Aday tanıtımı yaptığımızda beyannamemizi de açıklayacağız.

GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM, UCUBE BİR SİSTEMDİR

O sistemde parti olarak kaybetmeyiz; ama mesele o değil. Önerdikleri sistem bir parlamenter sistem değil, dünyada da böyle bir şey yok. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem dediğinizde sistemi parlamenter sisteme göre şekillendirilmeniz lazım. Ben o açıklanan sistemi ucube sistem olarak görüyorum. Cumhurbaşkanı halk seçerse bunun adı parlamenter sistem olmaz. Yetkilerin hepsi başbakanda olacak, böyle bir şeyde çatışma olmaması mümkün değil. Ülkenin istikrarı için, siyaset kurumuna olan olumlu hava için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ihtiyaç var. Bu sistemde aksayan yönler varsa bunu konuşalım. Bazısı yasal değişiklik gerektirebilir; ama bu sistemin dışında ortaya koyacağınız bir sistem yaşadığımız tecrübelerin ışığında doğru olmuyor. AK Parti yüzde 42-43 alsa 300 milletvekilini geçiyor. Biz her yerden oy alıyoruz, bir parti gibi Ege’ye Marmara’ya hapsolmuş değiliz.

BİZ RAKİBİMİZİ HİÇ MERAK ETMİYORUZ

Biz her ne kadar rakip olsak da kazanacak aday kazanamayacak aday tartışmalarını ahlaki bulmuyorum. Bir genel başkana bu söylenmesi doğru değil. Biz rakibimizi hiç merak etmiyoruz, bulunduğumuz konumu iyi biliyoruz. Milletimizi çok iyi tanıyoruz. Neredeyse her hafta sonu bir yerdeyiz. Urfa Mitingi çok iyiydi. Havaalanından çıktıktan yerleşim yerlerine gidene kadar vatandaşlarımızın Cumhurbaşkanımıza gösterdiği teveccüh bizi mutlu ediyor. İlk günkü gibi milletimizin sokaklara çıkıp kornalarla cumhurbaşkanımızı selamlamaları, beklemeleri bizi heyecanlandırıyor.

BANA GÖRE EN BÜYÜK GÜVENCE 150+1

Başörtüsü mücadelesi verildi. AK Parti bunu eşleri ile kızları ile kadroları ile mücadele verdi. Böyle bir tartışmanın olmaması gerekiyordu. Bana göre en büyük güvence 150+1’dir. Bize göre hak ve özgürlükler yasal güvenceye alınamaz çünkü zaten vardır. Biz de madem istiyorsunuz, anayasaya koyalım dedik. Yasayı CHP sundu, biz de samimiyseniz Anayasa dedik. Gerçekten özgürlükler, demokrasi, başörtü konusunda samimiler mi milletimiz açıkça görecek. Bal diyerek ağıt tatlanmıyor, demokrasi diyerek demokrasi de olmuyor.

KILIÇDAROĞLU’NA ‘GAZİ MECLİS’ ELEŞTİRİSİ

Meclisteki harareti arttıran CHP Genel Başkanı oldu. İçi boş, polemik yaratmak isteyen polemikte hedefi AK Parti vekilleri olan bir konuşma oldu. Bir meclise gazi diyemeyen bir genel başkan var. Gazi ifadesi 15 Temmuz’dan da önce geldi. Bunların hepsi şüpheyle bakılan, dillendireceğimiz bir şey Gazi Meclis ifadesi hem Kurtuluş Savaşı hem de 15 Temmuz’dur.

KADINA, ÇOCUĞA YÖNELİK HER TÜRLÜ İSTİSMARI LANETLİYORUZ

Biz böyle bir şeyi lanetliyoruz. Biz böyle bir şeyin olabilme durumunu reddediyoruz. Kesinlikle ve kesinlikle böyle bir şeyin olabilme ihtimalini reddediyoruz ve bununla alakalı amasız fakatsız mağdurun yanındayız, suçlunun karşısındayız. Sadece Bakanlık olarak değil siyasi olarak da takipçisi oluruz. Böyle bir şeyden siyaset üretmek acizliktir. Biz bu olayın üstüne gideceğiz, aynı kararlılığı CHP kendi teşkilatlarına sağlayamıyor. Bizimle parti olarak ilgisi olmasa da biz ülkeyi yönettiğimiz için üzerine gidiyoruz. Bizim üzerine gitmek gibi, mağdurun hakkı açısından ne yapılması gerekiyorsa, yaşını bilmiyorum şu anda koruma altına alınması gerekiyorsa üstüne gitmeye devam edeceğiz. İhmali olan bir kamu görevlisi varsa o konuda da çalışmalar olacak.