İşte kademeli normalleşmenin şartları…

TAKİP ET

Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler nedeniyle yaklaşık iki ayı aşkın süredir kapalı olan lokanta ve kafelerin 'batıyoruz' isyanı sonrası kısıtlamalara dair nasıl bir yol izleneceği merak konusu oldu. Kısıtlamaların kaldırılacağı yönünde dedikodular yayılsa da Bilim Kurulu üyeleri kısıtlamaların kaldırılmasında acele edilmemesi gerektiği yönünde görüş belirtiyor. Prof. Levent Akın , 'Lokanta ve kafelerin açılması ancak testte pozitiflik oranları yüzde birin altına düştüğünde gözden geçirilmeli' dedi.

Pandemi nedeniyle alınan yeni tedbirler kapsamında yaklaşık iki ayı aşkın süredir kapalı olan restoran ve kafelerden yardım çağrıları yükselmeye başladı.  AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da konunun kabine toplantısında ele alınacağını söyledi. Peki vaka sayıları hangi rakamlara düşerse restoran ve kafeler açılabilir. Kademeli normalleşme hangi şartlarda başlar? Bu soruları uzmanlara ve Bilim Kurulu üyelerine sorduk. İşte yanıtları:

Prof. İlhan: Kısıtlamaların kalkması için acele edilmemeli
Sokak kısıtlamalarının hem vaka sayısının azalmasında etkili olduğunu net şekilde gözlemlendiğini belirten Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Mustafa Necmi İlhan, “O yüzden kısıtlamaların kalkması için acele etmemek gerekiyor ama peyderpey vaka sayısı, hasta sayısı daha aşağıya yöneldiğinde elbette bunların kalkması gündeme gelebilir. Belki binli rakamları görürsek Türkiye genelinde kısıtlamaların biraz daha gevşetilmesi söz konusu olur. Restoranların ve kafelerin ne zaman açılacağının kararını İçişleri Bakanlığı veriyor. Şu an net bir şey söyleyemesek de binli, 2 binli vaka sayılarını görmemiz daha doğru olacaktır. Vatandaşlarımız vakaların aşağı düşmesi için tedbiri elden bırakmasın. Ancak bu şekilde bir an önce normal hayata dönebiliriz” dedi.

Lokanta ve kafeler ne zaman açılacak?
Hürriyet’in haberine göre, Lokanta ve kafelerin ne zaman açılması gerektiğine dair açıklamalarda bulunan Bilim Kurulu üyesi Prof. Levent Akın, “Lokanta ve kafelerin açılmasıyla ilgili dünyada olmadığı gibi ülkemizde de özel bir kriter yok. Sadece okullar için bazı kriterler var. En önem verdiğimiz şey, yüksek miktarda aşının kullanılması ve toplumun güvenliği. Bulunduğumuz durum ağustos ayındaki gibi bile değil. O dönemde hasta sayısı 200’lerde giderken, kurallar hafiflediğinde vaka sayısı 10 binlere geldi. Lokanta ve kafelerin açılması ancak testte pozitiflik oranları yüzde birin altına düştüğünde gözden geçirilmeli. Tabii toplumun 15 milyonunun aşılanmasının da büyük önemi var. Bunlara kesinlikle uyulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Mutasyonlu virüs kısıtlamaların gevşetilme konusunu etkileyecektir”
Bilim Kurulu üyesi Prof. Mustafa Hasöksüz vaka sayısının düşmesine reağmen hasta ya da ölüm oranlarının yüksek olabildiğini belirtirken, “Çünkü insanlar birkaç hafta yoğun bakımda oluyor ve tedavi devam ediyor. Biliyoruz bazı meslek gruplarındaki insanlar ekonomik olarak zor durumdalar. Lokanta ve kafe çalışanlarını anlayabiliyoruz. Ancak dünyada etkisini arttıran mutant virüslerin geldiği durum, bu kısıtlamaların gevşetilmesi konusunda etkili olacaktır. Mutantlar gelecekte önlem alınmazsa, vaka sayısını yükselteceği gibi ölümleri de arttırabilir. O nedenle ülkemizde şu ana kadar başarılı şekilde yürütülen kısıtlamaların bir süre daha devam edeceği görülüyor. Mart ayına kadar vaka sayılarında yaşanacak ciddi düşüşler, yetkili makamlarca mutlaka değerlendirilecektir” şeklinde konuştu.