İYİ Parti desteklemedi CHP geri adım attı; Meslek Fabrikası'nın tahsisi meclise ara verdirdi

TAKİP ET

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Adıgüzel Eğitim Kültür Araştırma Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanması planlanan protokole İYİ Parti'den de destek gelmeyince CHP Grubu geri adım attı.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis Toplantısı 3’üncü Toplantısı İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mustafa Özuslu tarafından yönetildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanması planlanan protokol meclisteki dengeleri değiştirdi. AK Parti Grubu’ndan gelen sayım isteği üzerine meclise ara verildi. Millet İttifakı’nın ortağı İYİ Parti’nin de protokole çekimser yaklaşması üzerine oylama yapılmayıp ilgili önerge, Plan ve Bütçe, Hukuk, Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor, Tarım, Orman ve Hayvancılık Komisyonlarına yeniden görüşülmek üzere iade edildi.
“Garip olaylar dönüyor”
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, ‘Bu şehirde garip işler dönüyor’ ifadelerini kullanarak, “Eğer kurulursa İzmir’in çok değerli ve meslek fabrikası olarak tabir ettiğimiz eski DGM binası olan tarihi yapının üniversiteye ya da vakfa bedelsiz tahsisi söz konusu. Şu anda meslek fabrikası olarak kullanılan bir bina. Çevresinde değerli araziler de var. Bu protokolü Adıgüzel Vakfı’yla yapıyorsunuz. Bu vakıf İstanbul’da. Protokole göre bu vakfın İzmir’e taşınacağı ifadeleri var ama biz İzmiriz. Başka bir tarım diyorsunuz biz de başka bir İzmir mümkün diyoruz. İzmir’de hiç mi vakıf yok? İzmir’in hangi dinamikleriyle görüşülmüş? Bu protokol bir günde önümüze geliyor, hukukiymiş şuymuş buymuş. Geçin bunları. Bu şehirde gerçekten garip işler dönüyor. İlk faaliyet raporu görüşmelerini yaptığımızda bazı eleştirileri ortaya koyduğumuzda 2019 yılındaki raporda biz Aziz Bey’i eleştirmiştik. Yeni seçilmiş Tunç Bey de kürsüye çıkınca bizi eleştirmişti. Burada olmayan birini eleştiriyorsunuz demişti. Asıl garabet şu anda burada. Asıl garabeti oyluyorum Garip olaylar dönüyor. Bunun sebebi de İBB ve Belediyenin başındaki Tunç Soyer” dedi.
“Tunç Soyer’i tüm İzmirlilere şikayet ediyorum"
Bir önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na da değinen Hızal şunları söyledi:
“Aziz Bey’in bir özel üniversiteye fuarın içindeki bir binayı tahsis ettiğini hatırlarsınız. Tunç Soyer de geldi. Olur mu öyle şey İzmir’in malı İzmir’de kalır dedi ve iptal etti. 2,5 yılda ne değişti? Onu eleştirip reddettiniz, iptal ettiniz. Ama sonuç? 2,5 yılda İzmir’in en kıymetli ve özel almalarından birini bilmediğimiz ve İstanbul adresli bir vakfa tahsis ediyorsunuz. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Ben CHP’li ve İYİ Partili bazı arkadaşlarımızın da reddettiğini biliyorum. Her eleştirilerimiz noktasında Tunç Soyer bize ‘elektrik Fabrikası’nı neden vermiyorsunuz’ diyor. O fabrika İzmir’in malı. İzmir’in malını yabancı bir vakfa bedelsiz tahsisi ediyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Ben buradan Tunç Soyer’i tüm İzmirlilere şikayet ediyorum.”
“Demek ki derdiniz tarım değil!”
Hızal, söylemlerin eyleme dökülmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Elimizdeki kolonya bile Adana’da üretilmiş ve Adana markası. Bu şehirde Tariş var, başka ürünler ve markalar var. İzmir’e verdiğiniz önem ortada. Biz eleştirince çıkıyorsunuz AK Parti MHP Grubu eğitime karşı diyorsunuz. Ben eğitime karşı değilim. İzmir’de Türkiye’nin en eski ziraat fakültelerinden biri var. O fakülteyle kaç tane protokol yapıldı? Tarım dışında 10 tane yapılmış. Demek ki derdiniz tarım değil. Türkiye’nin en iyi teknoloji üniversitelerinden biri var. Yüksek Teknoloji Üniversitesi. Ne yaptınız? Kaç tane protokol yaptınız? Tarımı geliştirmek adına kaç protokol yaptınız? Hiç! Sonra da başka bir tarım mümkün, biz tarıma çok önem veriyoruz, devlet bu işi beceremiyor biz her şeyi çok iyi biliyoruz ve şimdi de tarım üniversitesi kuracağız diyorsunuz” diye konuştu.
Kökkılınç, “YÖK izin verirse yeni protokol yapılacak”
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, Hızal’ın eleştirilerine cevap vermek için söz aldı ve şöyle konuştu:
AK Parti Grup Başkanvekili gündem maddesi ile ilgili söz alarak daldan dala siyaset yapması. Gündem maddesini gerektiği biçimde okumadığını düşünüyorum. Çünkü taşınmaz tahsisi yok. Bu bir ön protokol. Buradaki vakfın merkezinin nerede olduğunun önemi yok. Bu vakıf bakanlar kurulundan kamu yararı almış bir vakıf. Bir eğitim kurumu. Merkezinin neresi olduğunun konuyla alakası yok. Tahsis olmadığı gibi burada üniversite kurmaya YÖK'ün izin vermesi lazım. Vermezse zaten üniversite kurulmaz. 20 yıl öngörülüyorsa da ortaklık konusunda, bu taşınmaz YÖK izin verirse taşınmaz protokolden sonra yeni bir protokol yapılacak. Böyle bir izin olmazsa izin alınıncaya kadar taşınmaz belediyenin kullanımında. Bu bir ön anlaşma ki YÖK'e başvuru yapılsın ve çalışma yürütülsün. Burada kıyamet kopartılacak bir şey yok. İzmir Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti. Burada tarım ve teknoloji üniversite kurulması söz konusu. Buradaki üniversitenin vasfı dünyada 10 üniversitede var. İzmir'de de böyle bir üniversite kurulması isteniyor. Yapılan üniversitelerin hangisini uluslararası başarı hikayesi var?"
Özuslu, “Ortada tahsis yok!”
Başkanvekili Özuslu, ortada henüz bir tahsisi olmadığının da altını çizerek ve “Arkadaşım et Ardahan’dan, kolonya Adana’dan, vakıf İstanbul’dan geliyor dedi. Doğru. Öğrenci de Rize’den geliyor, İzmir de onu bağrına basıyor. İzmir’e öğrenci gelince güzel ama Adana’dan kolonya gelince kötü. Öğrenici Rize’den gelince iyi et Ardahan’dan gelince olmaz. İzmir o kadar gönlü zengin ki! İzmir, Türkiye’nin her yerinden her şeyi kendine alacak ve içselleştirecek kadar demokrat bir kent. Bu bir zenginliktir” Buradaki kurumlardan da alınıyor. Süt örneği verip kooperatif diyorsunuz. 6 kooperatiften bu kentin çocuklarına süt dağıtılıyor. Hep söylüyoruz ya hizmette ve iyilikte yarışalım eyvallah. Sayın Tunç Soyer bir irade ortaya koymuş Buraya Adıgüzel Vakfı gelip ben şunu yapacağım demiş. Başkanımız da ‘Hayır kardeşim. Gel bunu beraber yapalım. Ben İzmir’e bir tarım teknolojileri üniversitesi kurmak istiyorum. Gelin bunu beraber yapalım’ demiş. Mesele budur. Herhangi bir üniversiteye tahsis yoktur. Bu külliyen yanlıştır. Yapılan nedir? Yapılan bir ortaklıktır” ifadelerini kullandı.
Sevinç, “Başkanımız iyi niyetli herkese evet diyor”
Tartışmaya son noktayı koyan İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç de şu ifadeleri kullandı:
“Çok hassas bir konuyu acele olarak tartışıyoruz. Bu kentin menfaatini hep birlikte sağlıklı bir şekilde sağlamak zorundayız. Bu meclis de iradesini sağlık şekilde kullanmak durumunda. Başkanımıza değişik vakıflardan, üniversitelerden talep gelebilir. Ama bu taleplerin halka getirdiği yararı değerlendirmek durumundayız. Önümüze İstanbul’dan Adıgüzel Vakfı geldi. Biz tarımı destekleyecek bir çalışma yapmak istiyorsak bizim aslanlar gibi daire başkanlıklarımız var. Bunun içinde bir müdürlük oluşturalım. İlgili laboratuvarları kuralım ve İzmir’in çevre ilçelerine faydalı olalım. Bakın bu sağlıklı oluşmayan ve içeriyi oluşmayan vakıf, tahsisi edilecek arsadan dolayı meclis üyelerine zimmet çıkacaktır. Bunun yaşanmış örneğini Menemen’de inceleyin. Belediyenin asli görevleri var. Başkanımıza biri geldiği an iyi niyetle hep ‘evet’ diyor. Biri çıksın ‘Kral çıplak’ desin. Bu çerçevede bu konuyu lütfen gündemde tutalım. Bunun sağlıklı oluşumunu yapıp ona göre hareket edelim.”