İzmir Barajları boşaldı Uzmanlar tarım alanları için uyardı

Mevsim normallerinin üzerinde geçen hava durumu sonucu yağışların olmaması barajları boşalttı. Özellikle sulama için kullanılan barajlardki su seviyesi kuruma sınırına yaklaşınca uzmanlardan uyarı geldi. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube  eski Başkanı Ferdan Çiftçi 'Su kıtlığı, verimi ve kaliteyi etkileyecek. Artık yeterli suyu ürünlerimize veremeyeceğiz' dedi.

Batuhan KAYA-GERÇEK HABERCİ- Kış döneminde yağışların az olması sebebiyle Türkiye genelinde barajların doluluk oranları düştü. İzmir’deki barajların doluluk oranlarının yüzde 29’a düşmesi içme suyunun yanısıra tarımsal sulama anlamında da alarm çanlarının çalmaına neden oldu.  Özellikle 99 bin 220 hektarlık tarım alanının sulanmasında kullanılan Demirköprü Barajının tamamen kuruması üzerine üetim kaybı tehlikesi başgösterdi. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube eski  Başkanı Ferdan Çiftçi bölgede üretilen yazlık ürünlerde sorun yaşanabileceğini ve üretimde düşüş olabileceğini dile getirerek şöyle devam etti; 
“Son dönemde iklim değişikliği nedeniyle su sıkıntısı çekmeye başladık ve Türkiye olarak su fakiri ülkelerden biri olmak üzereyiz. 2022’de başlayan ve 2023’te devam eden süreçte çok az yağış aldık ve şiddetli kuraklık periyoduna girmiş durumdayız. Şu an alarm zilleri çalıyor ve barajlardaki doluluk oranından ötürü bunu çok net söyleyebiliyoruz. Ege bölgesindeki iller olarak yağışlarımızın büyük çoğunluğunu Aralık-Şubat ayları arasında alıyoruz ve yağış olmadığı için barajların doluluk oranları çok düşük. Hatta bazı barajların tamamen kuruduğunu görüyoruz, örnek olarak Nilüfer ve Demirköprü Barajlarını verebiliriz. Demirköprü Barajı, Gediz Havzasını, Menemen’deki sulama suyunu karşılayan önemli bir barajdır. Bu barajın kurumasının sonuçlarını yazlık sebze-meyvelerde göreceğiz. Su kıtlığı, verimi ve kaliteyi etkileyecek. Artık yeterli suyu ürünlerimize veremeyeceğiz.”
Şiddetli yağışlar kâr yerine zarar getirir
Önümüzdeki aylarda yağışlar olacağını fakat bu yağışların istenilen seviyede olmayacağını da belirten Çiftçi, “Mart ayında yağışlar olacaktır ancak bu yağışların istenilen seviyede olacağını düşünmüyorum. Şiddetli yağışlarsa yarar yerine zarar getirecektir, hububat, arpa, buğday ve hasatta yatmalara neden olacaktır. Zamansız yağışlar ise ürünlerin ekimini ve hasadını geciktirecektir. Yağışların düzenli yağması bizler için kritik. Yağış dediğimizde sadece yağmur anlaşılıyor ancak kar, dolu ve çiğ de çok önemlidir, bitkinin ve toprağın su ihtiyacının karşılanmasında oldukça önemlidir. Yağış türlerinin arasında en önemlisi ise kardır ve çevremize baktığımızda yüksek noktalarda, dağlarda kar göremiyoruz. Kar yavaş yavaş eriyeceği için hem toprağa yeterince işler ve hem yeraltı hem yerüstü sularını besler. Ne yazık ki yeterince kar yağışı almadık” dedi.
Su kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız 
Ege Bölgesi’nde yazın yetiştirilecek ürünlerin üretiminde bir düşüş olacağını kaydeden Çiftçi, iklim değişikliği sebebiyle barajların dolmamasının ve üretimde düşüş sorunlarının artık dönemsel değil düzenli olarak yaşanacağının ileri sürdü.
Su kullanımında önlemlerin alınması gerektiğini de ifade eden Çiftçi; “Bölgemizde, mısır, çeltik, ayçiçeği, pamuk, domates, biber ve aynı zamanda meyvelerde de sorun yaşayacağız. Ciddi bir üretim düşüşü söz konusu olacak gibi görünüyor. Eğer yağışlar gelmez ve biz de sularımızı verimli kullanmazsak bu gibi sorunları düzenli olarak yaşayacağız. Bizim bundan sonra yapmamız gereken öncelikle su kaynaklarımızı korumak, temiz su kaynaklarına sahip çıkıp kirletmemek, su havzalarımızı kirleticilerden korumak ve suyu da tarım, sanayide ve evsel kullanımda, her alanda verimli ve tasarruflu kullanmak. Suyu özellikle tarım alanında verimli ve tasarruflu kullanmamız gerekiyor. Gerekirse devlet ücretsiz yatırım ve projelendirme desteği vererek suyun tarım alanında daha verimli kullanılmasını sağladı” dedi.