İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 25 milyarlık dev bütçesi onaylandı!

TAKİP ET

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2023 Yılı Mali Gider Bütçesi 25 milyar 900 milyon TL olarak planlandı. Bütçe, CHP İYİ Parti ve DEVA Partisi'nin 'evet' AK Parti ve MHP'nin 'hayır' oylarıyla oy çokluğu ile kabul edildi.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın 8’inci Birleşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in idaresinde gerçekleştirildi. İzmir’de 2023 yılında hayata geçecek çalışmaların kaynaklarının kalem kalem oluşturulduğu tabloda İzmir Büyükşehir Belediyesi 2023 Yılı Mali Gider Bütçesi 25 milyar 900 milyon TL olarak planlandı.  Bütçenin yüzde 41’ini oluşturan kısmım ise yatırımlara ayrıldı.
Mecliste grubu olan siyasi parti grup başkanvekillerinin konuşmasının ardından eleştirilere İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yanıt verdi.

Sözüpek, “En büyük yatırımı Yaşam Kalitesi stratejik alanına yapıyoruz”

Mecliste grubu olan partilerin konuşmasından önce söz alarak bütçe ile ilgili bilgilendirmelerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Bülent Sözüpek, detayları açıldı. Toplam Bütçenin yaklaşık yüzde 27’sinin kentsel altyapıya ayrıldığını vurgulayan Sözüpek, “2023 yılında en büyük yatırımımızı 6 milyar 1 milyon 356 bin TL ile Yaşam Kalitesi stratejik alanına yapıyoruz. Toplam bütçemize oranı ise yüzde 34,17’dir. Ekonomi alanına ise 2023 yılı Bütçemizden 802 milyon 944 bin TL bütçe ayırdık. Bunun toplam bütçeye oranı ise yüzde 4.57’dir. Demokrasi ve kent hakkı olarak 2023 yılı bütçemize 2 milyar 531 milyon 804 bin TL bir bütçe ayırdık. Bunun 2023’teki toplam bütçeye oranı yüzde 14.41’dir. Bütçemizde doğayla uyumla ilgili ayırdığımız 2023 bütçesi ise; 737 milyon 176 bin TL’dir. Toplam bütçeye oranı yüzde 4.20’dir. Kültür ve Sanat stratejik alanımıza 2023 yılı bütçemizden 670 milyon 773 bin TL bütçe ayırdık. Bunun 2023’teki toplam bütçeye oranı ise yüzde 3.82’dir. Yaşayarak Öğrenme ve Kurumsal Kapasite stratejik alanımıza 2023 yılı bütçemizden 2 milyar 54 milyon 182 bin TL bütçe ayırdık. Bunun 2023’teki toplam bütçeye oranı ise yüzde 11.69’dur. Kurumsal kapasitemizi arttırmak için birçok başlık altında iyileştirme çalışmaları ve yapım faaliyetleri sürdürüyoruz” dedi.

 

Aydın, “Hükümet İzmir’e yapması gereken yatırımları yapmıyor”

2023 yılı için yaklaşık 26 milyar liralık bir bütçesi olduğunu vurgulayan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Büyükşehir belediyesi bu yıl da yüksek bir yatırım bütçesi öngörüyor. Yaşanan ekonomik krize, hatta ekonomik şiddete, yoksullaşmaya, tüm idari mekanizmalardaki bozulmaya rağmen, bütçesinin yüzde 41’ini yatırıma ayırmış durumda. Bu oran halen Türkiye’de kamu bütçelerinde yatırım ayrılan kısım bakımından en yüksek oranlardan birisi.  Devletin açıkladığı rakamlara göre İzmir’e yapılan tüm kamusal yatırımların yaklaşık üçte ikisini belediyeler yapıyor. Son on yılda merkezin yönetim bütçesinden İzmir’e yapılan doğrudan yatırım miktarı oldukça düşük. İzmir en çok vergi veren üçüncü il durumundayken, merkezi yönetim tarafından yapılan kamusal yatırımlar sıralamasında 71’inci Sırada” dedi.

Aydın, merkezi yönetimin yapması gereken yatırımları İzmir’e yapmadığının altını çizerek, “Mesela bu şehrin ihtiyaca yetecek adliyesi yok. Kimden kaça kiralandığı belli olmayan, iş merkezinden bozma yapılarda, belediye hizmet binalarında adalet hizmetleri verilmeye çalışılıyor. Yıkılan okulları yapılmıyor. Bitmeyen şehir hastanesi, bitmeyen büyük camisi, bitmeyen hızlı tren yatırımı, hiç başlanılmayan spor tesisleri…. 2023 yılı bütçesinin öngördüğü belli başlı harcama kalemleri hakkında bilgi vereceğim ancak önce bütçe büyüklükleri hakkında genel bir değerlendirme yapmak isterim. 2019 yılında bütçemizin o tarihteki ortalama dolar kuruna göre karşılığı 1 milyar 57 milyon dolardı. 2023 yılı bütçemizin dolar karşılığı yaklaşık 1 milyar 400 milyon doları buldu. Bu rakamsal değişim ve büyüme doğrusu bizi sevindirmiyor. Zira, dolar kuru üzerinden oluşan bu artış mal ve hizmetleri karşılamaktan çok uzak. Döviz kurları üzerindeki merkezin yönetimin siyasi saiklerle yaptığı baskı, doların kendisinin de enflasyon nedeniyle değer kaybına uğraması bize karşılaştırmayı mal ve hizmetler üzerinden yani alım gücü üzerinden yapmayı gerektiriyor. Çünkü bütçedeki rakamların gerçek değeri burada yer alan rakamlarla ne kadar mal ve hizmet alabileceğiniz ile ortaya çıkıyor” diye konuştu.

“Bütçe büyüse de miktar azalıyor”

Mal ve hizmetlere 3 yıl içinde özellikle de son bir yılda yapılan artışın harcama ve yatırımları karşılanmasını güçleştirdiğine dikkat çeken Aydın, “Tıpkı her yurttaşın yaşadığı gibi, harcayacağı bütçenin rakamı büyüse de bu büyüyen rakamla alabileceği malın miktarı azalıyor. Birkaç örnek vereyim: Asgari ücret Ocak 2021’de 2 bin 825 liraydı ve bu ücretle 376 kilo ekmek alınabiliyordu. Bugün asgari ücret 5 bin 500 lira ve alınabilen ekmek miktarı sadece 294 kilo. Otobüslerde kullandığımız lastiklerin fiyatındaki 3 yıllık artış yüzde 400. ESHOT 2019 yılında tanesini 1 milyon 929 bin liradan 160 tane körüklü otobüs aldı. Bugün bu otobüslerin tanesi 6 milyon 900 bin lira. Artış oranı yüzde 257. Yani o tarihte 2,5 otobüs aldığınız parayla bugün 1 otobüs alabiliyorsunuz. Son bir yılda akaryakıt fiyatlarındaki artış yaklaşık yüzde 180. İnşaat ve imalat sektörlerinin girdi kalemlerindeki artışlar yüzde 300 ile yüzde 600 oranlarında değişmekte. Görüldüğü gibi ülkenin içinde olduğu ekonomik kriz ve enflasyon, rakamları büyütse de bu rakamların alım gücü giderek azalıyor” ifadelerini kullandı.

“Buca Metrosu tamamlandığında yılda 48 milyon Euro tasarruf edilecek”

Aydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük yatırım harcamalarını raylı sistemlerin kurulmasına ayırdığını dile getirerek, “Raylı sistemlerle ilgili yatırımların bir kısmını bütçe içi imkânlar ve öz kaynaklarla yaparken bir kısmını uluslararası yatırım kredileriyle gerçekleştiriyor. Bu kapsamda yapılacak en büyük yatırım olan Buca metrosundan özellikle bahsetmek isterim. Trenleriyle beraber 765 Milyon Euro’ya mâl olacak Buca Metrosundan elde edilmesi beklenen yıllık işletme geliri yaklaşık 45 milyon Euro. Metro inşaatı dört yıl ödemesiz dönemde tamamlanacak ve hat işletmeye açıldığında elde edilecek işletme geliri ile finansmanın geri ödemesi yapılacak. Ayrıca Buca Metrosu’nun taşıyacağı 400 bin yolcuyu şu anda otobüs ve minibüslerle taşıyoruz. Metro tamamlandığında Belediyemiz yılda 48 milyon Euro tasarruf edecek” dedi.

“2021’de toplam hat sayımızı 363’e yükselttik”

Küresel salgın boyunca toplu ulaşım kuruluşlarındaki hasılat kaybı yüksek oranlara çıktığını kaydeden Aydın, şunları dile getirdi:

“Buna rağmen yatırımlarımızı durdurmadık. 652 Milyon TL bedel ile ESHOT tarihinin en kazançlı yatırımını yaparak 473 yeni otobüsü filomuza kattık. Bu alım sayesinde bugün ESHOT’un kullandığı bin 769 otobüsün 473’ü yani yaklaşık dört otobüsten birisi 4 yaşından küçük durumda. Halen sefere çıkan otobüslerimizin yaş ortalaması 6.46 olup bu rakamla Avrupa’nın en genç otobüs filolarından birini sahip olduk.  Otobüs filomuzun tamamının engelli erişimine uygun olması ise en büyük gurur kaynaklarımızdan. Filomuzdaki 126 otobüsümüzde revizyona giderek aynı anda iki adet tekerlekli sandalyeyi bulundurma olanağı sağladık. Toplu ulaşımda engelleri ortadan kaldıran bir mobil uygulamayı öz kaynaklarımızla geliştirdik ve görme engelli vatandaşlarımızın otobüslerimize sorunsuz binmesini sağladık. Genişleyen hat ağını iyileştirme çalışmaları ile birlikte 23 yeni hattı daha hizmete sunduk ve 2021’de toplam hat sayımızı 363’e yükselttik.”

“Verilen karar hukuka aykırıdır”

Konuşmasında UKOME’ye yönelik de eleştirilerde bulunan Aydın, “UKOME’de bulunan üyelerin görev yerleri itibarıyla belediyenin çoğunluğu bulunmaktaydı ve kararlar genellikle oybirliğiyle alınıyordu. Siyasi iktidar, belediyelerin UKOME’deki etkinliğini kırmak için 19/02/2020 tarihinde yönetmelik değişikliği yaptı. Yapılan bu değişiklik sonrasında yerel hizmetlere dair kararlar veren UKOME’nin çoğunluğu, yerel hizmetler ve yerel yönetim bakımından doğrudan sorumluluğu olmayan merkezi iktidar tarafından atanan bürokratlara geçti. 14 Nisan 2021 tarihinde toplanan UKOME, belirtilen bu düzenlemeler uyarınca ilçe belediye başkanlarının da katılımıyla gerçekleştirilmiş ve toplu taşıma fiyatlarında artış kararı vermiş, bu karara merkezi hükümet tarafından atanan bürokratlar maddi gerçeklerle, girdi maliyetlerindeki artışla hiçbir ilgisi olmayan, siyasi saiklere dayalı olarak karşı oy kullanmışlardır. UKOME aynı gün dolmuş ve taksi ücretlerinin arttırılması kararını oybirliğiyle alırken, yani dolmuş ve taksi ücretlerinin arttırılmasına merkezi yönetimin atadığı bürokratlar olumlu oy verirken ESHOT, İZBAN, Metro ve Tramvayla yapılacak taşıma için yapılacak zamma karşı oy kullanmışlardır. Konunun hukuki süreci bu şekildedir. Verilen karar hukuka aykırıdır” dedi.

“Bunların sonucu merkezi iktidarın ta kendisi”

‘Siyasi iktidar ne yapmak istiyor ona da bakmak gerekir’ diyerek sözlerini sürdüren Aydın, “2019 yılında yapılan yerel seçimleri büyük illerde kaybeden merkezi iktidar, Ankara ve İstanbul gibi belediye meclis çoğunluğuna sahip olduğu yerlerde meclis çoğunluğuna, İzmir gibi meclis çoğunluğu bulunmayan yerlerde ise UKOME çoğunluğuna dayanarak belediyeleri su ve ulaşım birimleri eliyle batırmaya, kazanamadığı belediyeleri iş yapamaz hale getirmeye çalışıyor. İğneden ipliğe her şeye zaman yapan, halkı düşünmeyen, ücretliye, emekliye zam yapmamak için TÜİK rakamlarını manipüle eden iktidar, konu belediyelere gelince kendi sorumluğunu bir kenara bırakıp popülist söylemlere girebiliyor.  Bu ülkenin ekonomisini batıran siyasi iktidardır. Bütün üretim maliyetlerini yükselten, insanları üretim yapamaz hale getiren, gıda almanın, barınmanın bile zora girdiği günler yaşatan kendileridir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği ulaşım hizmetinin maliyetlerinin korkunç boyutlarda artmasına neden olan da siyasi iktidarın kendisidir” diye konuştu.

“Büyükşehir’in ulaşımda sübvanse 2023 yılında 3 milyar lirayı geçecek”

Aydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin taşıma maliyetlerindeki artışı uzun süre bilet fiyatlarına yansıtmamış ve oluşan maliyet farkını üstlendiğini hatırlattı ve şunları söyledi:

“Ulaşım maliyetlerindeki bu artışa karşı bilet fiyatlarının artmamasından, küresel salgın nedeniyle azalan yolcu sayılarından kaynaklanan maliyeti karşılamak için İzmir Büyükşehir Belediyesi yani İzmir halkı ulaşım maliyetinin sübvanse edilmesi için İBB Bütçesinin; 2019 yılında yüzde 16.08’ini, 2020 yılında yüzde 13’ünü, 2021 yılında yüzde 22’sini, 2022 yılının ilk 10 ayında yüzde 18.4’ünü aktardı. 2023 yılında aktarılması öngörülen paranın 3 milyar lirayı geçeceği düşünülmektedir. Bu rakam Karşıyaka, Çiğli ve Bayraklı ilçelerinin 1 yıllık bütçelerinin toplamına eşit. İBB üç ilçenin bütçesine denk gelen bu parayı siyasi iktidarın açık tavrı nedeniyle İzmir halkının yararlanacağı yatırım kalemlerine aktaramamaktadır. Ödenen bu para, tüm İzmir halkının parasıdır ve yapılması gereken yatırımlardan ve diğer harcamalardan kesinti yapılarak ödenmiştir.”

Hızal, “Bütçeler siyasi belgedir”

CHP’li Aydın’dan sonra söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Esasında biz biliyoruz, sizler de biliyorsunuz ki bütçeler geleceğe yönelik planlamadır. Yani bugün oylanan bütçe gelecekte ne yapacaklarınızın göstergesidir. İlk bütçeniz olsaydı yapacağımız konuşma çok farklı olacaktı; ama bugün 4’üncü bütçenizi yapıyorsunuz. Yapacağımız eleştiriler sizin dün yaptıklarını değerlendirecek. Bütçeler siyasal belgelerdir. Bir bütçe siyasal vizyonu gösterir, faaliyet de kabiliyeti gösterir. Yani bugün sizlerin siyasal vizyonu ya da vizyonsuzluğunuzu kabiliyetinizi ya da kabiliyetsizliğini oylayacağız. Sorularımız şunlar; Sayısal olarak bize neyi gösteriyor? İzmirlinin geleceği açısından hangi vizyonu ortaya koyuyor? İzmirlinin geleceği açısında bize ne diyor? Gerçekleşme oranı nedir? Bütçe vaatlerinizin açısından bize ne veriyor? Gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza kısacı tüm İzmirlilere ne verecek? Sayısal veriler ile sizlerin siyasal anlayışınız açısından ne var? Biz buradan çıkacak sonuçlara göre sizin bütçeniz gerçek mi yoksa gerçeklikten uzak bir bütçe mi onu anlayacağız” görüşünü aktardı.

“Güçlü bir cumhurbaşkanımız var diyerek siz de güveniyorsunuz”

Sözlerine bütçe eleştirisi üzerinden devam eden Hızal, “İBB bu bütçeyi hazırlayan akıl ve irade diyor ki ben kendime güvenmiyorum, ben bu işi geçen yılda başarılı yapamadım bu yıl da yapamayacağım, ben gelir arttırıcı bir faaliyete girmeyeceğim, nasıl olsa benim güçlü bir siyasi hükümetim var ve bu hükümetin başında güçlü bir cumhurbaşkanımız var diyerek siz de güveniyorsunuz. Bütçe de sizin belgeniz. Merkezi idareden gelen payınız yüzde 133 artmış, kendi dinamiklerinizle elde edeceğiniz gelirleri yüzde 33 arttırmışsınız. Buradan başka bir sonuca varmak istiyorum, bütçeye kısa bir ara vereceğim. Pandemide birtakım sorunların yaşandığı dönemde İBB ve diğer bütün belediyelerin payları zamanında ödenirsen siz engelden bahsediyorsunuz. Bunu bazı CHP’li yöneticiler söylüyor zaman zamanda Sayın Başkan söylüyor. Bu engel meselesine bir bakalım. Bir belediye engellenebilmesi için kaynaklarınızın kesilmesi gerekiyor, asla böyle bir şey yok. Zamanında da ödeniyor. Siyasi iktidarda olduğunuz koalisyon döneminde hangi belediyelerin kaynağının kesildiğini sizler daha iyi bilirsiniz. Siz hangi engelden bahsediyorsunuz?” ifadelerini kullandı.

“AK Parti grubu laf olsun diye siyaset yapmıyor”

Hızal, ‘engelleniyoruz’ eleştirilerine yanıt vererek, “İBB meclisinde oy çokluğuna sahipsiniz, istediğiniz kararları rahatlıkla geçirirsiniz. Ama burada kararlar yüzde 99 oranında oy birliği ile geçiyor. Oy çokluğunu verdiğimiz bazı konuları dile getirmek istiyorum; İstanbul’daki arsayı satmayın dedik, satacağız dediniz Sayıştay üzerinde işgalci var dedi. Yine ne dedik? İzmir’in bir malını İstanbul’daki ne olduğu belirsiz bir vakfa vermeyin dedik Sayıştay dur dedi. Demek ki arkadaşlar AK Parti grubu laf olsun diye siyaset, muhalefet yapmıyor” diye konuştu.

“İBB Seferihisar Belediyesi değil”

2023 yılı gider bütçeniz 25 milyar 900 milyon olduğunu hatırlatan Hızal, “Aradaki 3 milyar 977 milyonu da borçlanarak karşılayacaksınız. Toplam borcunuz da 16 milyar 977 milyon olacak. Bu borçlarınızı da genel başkanınızın tefeci dediği finans kuruluşlarından karşıladınız. Ama burada görmediğimiz gizli bir borç miktarı var. Hani İBB’ye dönem dönem iş yapan, mal ve hizmet veren alacağı olan kişi/kurumlar var. Kapınıza gelene bu ay Tarkan konseyi vardı hak edişlerini ödeyemiyoruz diyorsunuz. Yaklaşık 300 milyar piyasaya borcunuz var, takip açmazsa firma batacak açarsa ciddi bir mali yük binecek. İBB elbette ki borçlanacak; ama borçlanırken İzmir’in sorunlarını çözmek odaklı olmalı. İBB, asla bir Seferihisar Belediyesi değildir. Burada açılacak yara çok daha büyük olur ve İzmirliler bu yarayı kapatamaz. Siz vaatlerinizi ve sözlerinizi İzmirlilere unutturmaya çalışıyorsunuz; ama söz uçar yazı kalır misali yazılar var. Bir bütçenin başarısı gerçekleşme oranı ile ölçülür. Siz muhtemelen sayın başkan oran çok yüksek diyecek. Peki bu gerçekleşme oranı kağıt üzerinde mi hayat üzerinde mi? Eğer bütçe İzmirlilerin hayatına dokunuyorsa başarılıdır, aksi halde simülasyon bütçedir” diye konuştu.

“Asfaltlama çalışmaları yaparken bile partizanlık yapıyorsunuz”

Hızal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ‘partizanlık’ eleştirisinde bulunarak, “Asfaltlama çalışmaları yaparken bile partizanlık yapıyorsunuz. Bergama’nın köy yollarına bakın… İşte tarıma verdiğiniz önem. Bu sadece bir örnek. Siz PR’si daha çok olduğu için bazı belediyelere para gönderiyorsunuz, gönderin elbette; ama kendi köy yollarınızı da yapın. Bunlardan sorumlu kurum İZBETON. İZBETON’a baktığımızda aslında İBB’nin performansını görüyoruz” dedi.

“Soyer, Tweet atıp şatosunda oturmaya devam etti”

Deprem ve kentsel dönüşüm ile ilgili konuşan Hızal, “Eskiden depremi deprem olunca hatırlıyorsunuz diyorduk, şimdi depremde de hatırlamıyorsunuz. Buca merkezli depremde biz hepimiz sokağa çıktık, Sayın Başkan çıkmamış olabilir; ama biz çıktık. İçişleri Bakanımız, 1 saat içerisinde İzmir’e gelerek İzmirlilerin yanlarında oldu. Sayın Başkan, Tweet atıp şatosunda oturmaya devam etti. İçeride hafif bir kıskançlık var, neden böyle siyasetçilerimiz yok diye. Siz kendi içinde de diyorsunuzdur ‘Kalktı içişleri bakanı İzmir’e geldi, bizimkiler nerede’ diye” ifadelerini kullandı.

“İBB adı ile İZBETON eliyle saadet zinciri kurdunuz”

Hızal, kentsel dönüşümde kooperatif sistemine dikkat çekerek, “İBB, Aziz Bey döneminde eleştirsek de bir anlayış hakimdi. Siz ne yaptınız? Bütçenizden kaynak ayırmadığınız için kentsel dönüşümde kurtarıcı olan birileriyle protokol yaptınız. Siz İBB adını kullanarak İZBETON eliyle çok net söylüyorum saadet zinciri kurdunuz. Genel başkanınıza gerçekten üzülüyorum, her geldiğinde çakma temel atma töreni ile uğurluyorsunuz. Bu dönüşüm sisteminin hukuksuz olduğumu söyledik, sizlere adeta yalvardık bize sözleşmeyi verin dedik. İZBETON, her işinde çift imza kullanmak zorunda; ama buralarda tek imza var. Yazık, gerçekten çok üzülüyorum. 5 kuruş bütçe ayırmadığınız için sonuç bu oluyor. İBB gibi köklü bir kuruluşu böyle hukuksuz işler yapmak durumunda bırakıyorsunuz” açıklamasını yaptı.

“Opera binası değil beceriksizlik müzesi yapın”

Yatırımlar noktasında da eleştirilerde bulunan Hızal, “Yeşil hepimizin hassasiyeti; ama yaptıklarınız ve söylemlerinizle samimi değilsiniz. Şirinyer Parkı, Karşıyaka Opera Binası… Bu opera binasını bence beceriksizlik müzesi yapın. Dikili Belediyesi Hizmet Binası, Selçuk Otogarı… Bunları da hatırlatmak istiyorum. Temel yatırımlarınızın performansı bu, muhtemelen bundan sonra da böyle olacak. Biz betona değil insana yatırım yapıyorsunuz diyorsunuz ya şimdi ona gelelim. 2022 yılında yüzde 3, 2023 yılında da aynı. Pınarbaşı Tarihi Hamamı, buranın restorasyonunu yaptınız birilerine kiraya verdiniz. Gençlere vermediğiniz önemle ilgili arkadaşlarımız bilgi verecek; ama üniversite ile ilgili bir bilgi vermek istiyoruz. O üniversitedeki rektör devletin rektörüdür, milletin rektörüdür” dedi.

Hızal’ın konuşmaları sırasında, CHP ve AK Parti grubu arasında tansiyon kısa süreliğine yükseldi.

Gerilimin bitmesinin ardından sözlerine devam eden Hızal, “Sayın Başkan, yemek dağıtımı yapılacağı ile ilgili Tweet atmış. Elbette atabilirsiniz; ama üniversiteye yazı yazmanız gerekiyor. Burası devletin üniversitesi çadır üniversitesi değil. Sizin sıkıntınız öğrencilere yemek değil. Öyle bir derdiniz olsaydı kendi özel organizasyonlarına milyonlarca lira kurduğunuz gibi orada da iki masa kurardınız. İBB birtakım kara delikleri var. Bundan da kısaca bahsedeceğim” ifadelerini kullandı.

“Aramızdaki temel fark…”

Hızal’ın konuşması sırada ’65 dakika oldu yeter’ ifadeleri gelirken Hızal’dan ‘165 dakika da olur 65 dakika da olur burada İzmir’in sorunlarını konuşuyoruz’ çıkışı geldi. Hızal, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bütçenin genel yapısı kullanma noktasında sadece kabiliyet ve beceri problemi mi? Başka sorunlar da var. İBB’nin kara delikleri var, buraya milyarlarca lira para gidiyor. Pazarlık usulü ile ihale yöntemi… Sizin de genel başkanınızın da karşı çıktığı bir şey. Sizin dönemizde yaklaşık 1 milyarlık pazarlık usulü ihale yapılmış İBB muhtelif gıda ürünleri almış, kimden almış peki? Bu firmanın sahibi Gaziemir’de temelini atmayı unuttuğunuz kentsel dönüşüm kooperatifin başındaki kişi. Neden gıda ürününü Grand Plaza’dan almazsınız da pazarlık usulü ihale ile buradan alırsınız?  Aramızda vizyon farkı var. Bir tarafta gıda krizini çözmek için Tahıl Koridoru açan AK Parti öbür tarafta köy yolu yapamayan CHP. Bir tarafta akıllı otomobil yapan AK Parti diğer taraftan akıllı trafik sistemini bile yapamayan CHP. İşte aramızdaki temel fark bu.”

 

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi 25 milyar dev bütçesi