İzmir'de Çocuk Ceza Adalet Sisteminin Sorunları Tartışıldı

TAKİP ET

İzmir'de 'Çocuk Ceza Adalet Sisteminin Güncel Sorunları' başlıklı sempozyumda çocuklar üzerinde işletilen adalet sistemi ele alındı.

İzmir Barosu ve Yaşar Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği, “Çocuk Ceza Adalet Sisteminin Güncel Sorunları” başlıklı sempozyumda, Türkiye’de çocuk adalet sistemine bakış açısının uygulamada sadece ceza verme şeklinde olduğu, koruyucu tedbirlerin uygulanmadığı belirtildi.  

Sempozyumun ikinci günündeki oturumda konuşan Trabzon Hakimi Murat Aydın, çocuklarda ceza sorumluluk yaşı başlangıcının 12’den 15’e yükseltilmesi gerektiğini belirterek, “Ama yapılması gereken ceza sorumluluğu bulunmayan çocukların bugün yapıldığı üzere hiçbir tedbire tabi tutulmayıp veliye teslim adı altında, güya koruma tedbiri denilen bir kararla geçiştirilmesi değildir. Çocuğun suç tekrarı riskini önleme amacıyla gereken tedbirleri almayıp madem sorumluluğu yok gitsin evine denirse yeniden suç işlemesi kaçınılmaz” dedi. 

Türkiye’de,“Ceza sorumluluğu var mı” diye bakılan çocuklara yüzde 95 oranında “vardır” şeklinde rapor verildiğini belirten Aydın, “12, 13, 14 yaşlarındaki çocuklara ceza sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin değerlendirmeyi yapan hâkim, çoğu kere ayaküstü düzenlenmiş bir adli tıp raporuna ve kötü çalışma koşullarına mahkum edilmiş olan uzman arkadaşların binbir güçlükle yaptığı bir rapora dayanmaktan öte bir sonuca varamıyor.” dedi. 

Ceza sorumluluğu vardır denilen çocuklara, mevcut kanunlarda ceza yaptırımı uygulamaktan başka bir seçenek olmadığını belirten Aydın, “Oysa istenen çocuğa ceza yerine güvenlik tedbiri verebilmektir. Ya da başkaca yeni iyileştirici seçenekler bulabilmeliyiz.” dedi. 

Çocukları Korumaya Odaklanılmalı

Aydın, çocuk mahkemelerinden ayrı olarak çocuk hâkimliklerinin faaliyete geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Çocuğun cezalandırılmasına odaklanan değil de onu korumaya yönelik bir çocuk hâkimliği sistemini kurmalıyız. Yeterince uzman ve yargı mensubu bulundurulmalı. Ceza sorumluluğu olmayan çocuklar açısından farklı mekanizmalar geliştirilmeli. Ceza dışı yaptırımlar bizim için temel olmalı” dedi. 

İzmir Adliyesi Uzman Psikoloğu Okan Lüleci, 10 Nisan itibariyle görev yapmakta olduğu 4. çocuk mahkemesinin kapatıldığını belirterek,“Çocuk adalet sisteminin en güncel sorunu şu anda çocuk mahkemelerinin kapatılmış olması. 4. ve 5. Çocuk Mahkemeleri yıkılarak bunların yerine bir Ağır Ceza Mahkemesi yapılıyor” dedi. 

Çocuk Mahkemeleri Sadece Ceza Dosyası Değildir

Çocuk mahkemelerinin kapatılma nedeninin iş yükü azlığı olarak gösterildiğini belirten Lüleci, “Çocuk mahkemesine sadece ceza dosyası olarak bakıyor sistem. Kaç dosyası var, kaç karar çıkmış, bir önceki seneden kaç karar sonraki seneye yansımış tek bakış açısı bu. Ama çocuk mahkemesini diğerlerinden ayıran bir şey olması lazım. Bu da bizim tedbir dosyalarımız, yani bu çocukları cezalandırmanın yanında başka şeyler de yapmamız gerekli ki bize çocuk mahkemesi desinler” dedi. 

Çocuk mahkemesinin ceza sisteminin yanında onarıcı adaleti de öngörmesi gerektiğini belirten Lüleci, “Bugüne kadar bize tedbir kararlarını soran müfettiş görmedim. Çocuklara eğitim, sağlık, barınma ve bakım tedbiri sağlama gibi yükümlülükler var. Bizi farklı kılan tedbir kararları alelade iş gibi sayılıyor” dedi. 

Psikologlar olarak mağdur çocuklarla duruşma öncesi görüşme yapmalarının önemli olduğunu vurgulayan Lüleci, yer yokluğundan bu görüşmeleri kalabalık koridorlarda yapmak zorunda kaldıklarını bunun ise bir faydasının olmadığını belirtti.