İzmir'de İlk Kez Kapalı Yöntemle Yemek Borusu Kanseri Ameliyatı (Ivor-Lewis Özofajektomi) Yapıldı…

TAKİP ET

Sağlık Bakanlığı İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı S.B.Ü. Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahi Kliniği ve S.B.Ü. Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği iş birliği ile İzmir’ de bir ilke imza atıldı.

Yemek borusu kanserlerinde açık yöntemle uygulanan “Ivor-Lewis özofajektomi” ameliyatı bu kez ilk defa tamamı kapalı yöntemle yapıldı. Yemek borusu kanseri teşhisi konulan Hacer Göze(64), ameliyatın ardından yaklaşık 2 yıldır yaşadığı şikâyetlerinden ve kanserden kurtulmanın sevincini yaşıyor.

Yıllar önce annesini yemek borusu kanserinden kaybeden ve aynı hastalığa yakalandığı için sıklıkla ümitsizlik yaşadığını söyleyen Hacer Göze: “ Bir ameliyatla kanserden kurtulacağıma inanamıyordum. Annemi de bu hastalıktan kaybettiğim için çok umutsuzdum ancak şimdi kemoterapi almama bile gerek kalmadı. Ameliyatımı gerçekleştiren doktorlarım Kenan Bey ve Bülent Bey’ e ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. “dedi

Kapalı yöntem cerrahi uygulamalarında yılların verdiği tecrübeye sahip olan kliniklerin uzmanları; Göğüs Cerrahı Doç. Dr. Kenan Can Ceylan ve Genel Cerrah Doç. Dr. Bülent Çalık’ın ekibi tarafından gerçekleştirilen ameliyat, başarıyla sonuçlandı.

 Yemek borusu kanserlerinde hem karından hem de göğüs bölgesinden yapılacak kapalı yöntem (laparoskopik ve videotorakoskopik) ameliyatların hastaların iyileşme süreçlerini hızlandırdığını ve ameliyat sonrası oluşabilecek birçok komplikasyonun en aza indiğini ifade eden Doç. Dr. Kenan Can Ceylan ve Doç. Dr. Bülent Çalık, kapalı yöntemin avantajlarından bahsederek şu bilgileri verdiler: “Hastamızda hem beslenme alışkanlığı (Aşırı sıcak gıda tüketme gibi) hem de genetik yatkınlıktan dolayı oluşmuş yemek borusu (özofagus) kanseri vardı. Özofagus kanseri en ölümcül kanserler arasında bulunmakta ve planlanan müdahalelerde birincil hedef hastanın uzun süreli yaşatılması olmaktadır. Yapılacak ameliyatın aynı seansta karından, göğüs boşluğundan ve gerektiğinde boyundan olmak üzere en az iki yerden yapılması gerekir. Açık yöntemlerle yapılan işlemlerde hastaların ameliyat sonrası iyileşme süreci daha uzun ve yaşam konforları daha düşük olmakta. Ameliyat sonrası hastanın bağışıklık seviyesini korumak, daha kısa sürede toparlanıp konforlu bir iyileşme süreci geçirmesini sağlamak, enfeksiyon riskini ve ağrıyı azaltmak, ameliyat sonrası uygulanacak kemoterapi ve/veya radyoterapi gibi uygulamaların daha rahat geçmesini sağlamak amacıyla tercih ettiğimiz kapalı yöntemle özofagus kanseri ameliyatını İzmir’de ilk kez uyguladık ve başarılı bir sonuç aldık. Yapılan operasyon açık yöntemdekiyle aynı olup karına ve göğüs boşluğuna büyük kesiler açarak ulaşmak yerine küçük delikler açılıp endoskopik aletler yardımı ile ameliyatı gerçekleştirdik. Ameliyatta önce “Laparoskopik” yöntemle dört delikten karın boşluğuna girildi, mide ve yemek borusu endoskopik yöntemle göğüs boşluğundan yapılacak işleme uygun hale çevrildi. Sonra “Videotorakoskopik” yöntemle üç delikten göğüs boşluğuna girilerek yemek borusundaki kanserli kısım usulüne uygun şekilde çıkartıldı. Göğüs boşluğu içerisinde mide ile yemek borusunun kalan kısmı birbirine endoskopik yöntemle dikilerek işlem tamamlandı. Böylece hem karından hem de göğüs tarafından açılan küçük deliklerden endoskopik aletleri kullanarak büyük bir ameliyatı yapmış olduk . Ameliyatın ertesi günü hastamızı yürüttük ve klinik takibinde sorunsuz hızlı bir iyileşme dönemi geçirdi. Erken aşamada yakalanmış kanser ve etkili tedavi ile kemoterapi veya radyoterapi gibi ek işlemlere gerek kalmadı”