İzmir Tabip Odası'ndan şaşırtan anket: "Genç hekimler tercih edilmiyor"

TAKİP ET

İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, İzmir Tabip Odası İşçi sağlığı ve İşyeri Hekimliği Komisyonu'nun yaptığı anketi paylaşarak, genç hekimlerin OSGB'ler tarafından tercih edilmediğini söyledi.

Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ-İzmir Tabip Odası, pandemi süreci işyeri hekimlerinin artan iş yükünü ve sorumluluklarına, önceden de var olan bazı sorunlar katlanarak çoğaldığına dikkat çekerek yapılan anketi paylaştı. Ankete 52 ilden 421 işyeri hekimi katılırken hekimlerin 40’ı İzmir’de çalışıyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, ankete katılan hekimlerin yüzde 63’ü 50 yaş üstü yüzde 52’si emekli olduğunu belirterek, “Bu durum ankete katılanların yüzde 70’i tarafından emekli maaşlarının geçinmelerine yetmemesi olarak belirtilmiştir. Ankete katılanların sadece yüzde 2’sinin 30 yaş altındadır” dedi. Çamlı, genç hekimlerin işyeri hekimi olarak tercih edilmediğinin altını çizerek, “Genç hekimlerin eksiksiz sigorta ödemesi gibi özlük hakkı beklentileri sebebiyle, OSGB’lere maliyetleri yüksek olacağından OSGB’ler tarafından tercih edilmemesi de söz konusu olmaktadır” açıklamasını yaptı.

“Hekimlerin yolda geçen saati dikkate alınmıyor”
Aylık 196 saat ataması yapılan bir işyeri hekiminin üzerine atanan 40 firmaya yollarda geçen süreler de dahil edilerek kaç saat çalışarak gidilebileceği önemsenmediğini aktaran Çamlı, “Özellikle işçi sağlığı alanındaki hizmetlerin hizmeti alan işverenler tarafından ağırlıklı poliklinik hizmeti almak şeklindeki beklentileriyle saatlik dilimlere bölünmesi ne denetlenen ne de ÇSGB tarafından mevzuatlarda göz önünde tutulmamaktadır. Aylık bir saatlik hizmet alacak bir firmaya, ayda iki kez yarımşar saat gidilerek hizmet verilmesi beklentisinin ve uygulamasının ne denetimi vardır ne de hekimlik yapılabilir şartlarda çalışılarak uygulanabilmesi mümkündür” dedi.

“Emeğin karşılığı ödenmelidir”
Çamlı, bunun sonucunda hekimler bir işyerinden diğer işyerine araç kullanırlarken dinleniyorlarmış gibi acımasız bir yaklaşım içeren günlük çalışma programları düzenlendiğini aktararak, “Anketimize katılanlar günde ortalama 2 saatlerinin hizmet verilen işyerleri arasında araç kullanarak geçtiğini belirtmişlerdir. İşyeri hekimlerinin işyerleri arasında yollarda geçen bu emekleri ÇSGB tarafından hizmet sürelerinden sayılmamaktadır. Bu süreler küçümsenecek miktarlarda değildir ve eski mevzuatta olduğu gibi yine hizmet sürelerinden sayılmalıdır.  İşyeri Hekimlerinin işyerleri arasında yollarda geçen sürelerinin hizmetten yok sayılması kabul edilemez. Bu emeklerinin karşılığı ödenmelidir” diye konuştu.

“Hekimlerin yüzde 51’i ücret artışı alamıyor”
Tam zamanlı çalışan işyeri hekimlerinden TTB asgari ücreti alabilenlerin oranı yüzde 4 olduğunun altını çizen Çamlı, “Genel olarak bakıldığında ise TTB’nin belirlediği işyeri hekimi asgari ücretini alanların oranı yüzde 9’dur. Katılımcıların yüzde 45’inin ücreti TTB’nin belirlediği işyeri hekimi asgari ücretinin neredeyse yarısından da azdır.  Ankete katılan işyeri hekimlerinin yüzde 51’i enflasyona rağmen düzenli ücret artışı alamamaktadır” açıklamasını yaptı.

“İşverenlerin insafına bırakıldı”
OSGB’lerin kurulmasının önünün açılmasıyla, işçi sağlığı hizmetleri taşeronlaştırılmış, serbest piyasa şartlarının insafına bırakıldığını savunan Çamlı, “OSGB/İşverenlerin dayattığı sözleşmeleri kabul etmek zorunda kalan, emeği sömürülebilir, pazarlık yapamayan, bir işyeri hekimliği anlayışı oluşturulmuştur.  Anketimizde hekimlerin aldığı ücret ortalamasının TTB’nin belirlediği asgari ücretlerin yarısından da düşük olduğu çok net bir şekilde tespit edilmiştir. TTB ve Tabip odalarının işyeri hekimliği alanındaki yetki verme, asgari ücret belirleyip denetleyebilme yetkisinin kalkmasıyla birlikte, hekimler işçi sağlığı alanında örgütsüz ve sahipsiz kalmışlardır. Bunun sonucunda   emekleri daha fazla sömürülmüş, maaş ve diğer haklarını kayıplar yaşanmış, iş tanımları ağırlaşmış, tükenme sınırında çalışmaya başlamışlardır” ifadelerine yer verdi.  

“Hekimler yasadışı davranmaya zorlanamaz”
Çamlı, ankete katılanların yüzde 44’ü son çalıştığı üç işyerinde gecikmeli ve düzensiz maaş ödemesi sorunu yaşadığını ifade ederek şunları söyledi:
“Katılanların yüzde 38’i işini kaybetme kaygısı yaşamaktadır. Taşeron sağlık hizmeti vermenin bir sonucu olarak İşyeri hekiminin çalışmaya devam etmesi hizmeti alanın iki dudağı arasındadır. Hizmeti alanın ‘’bu hekim değişsin’’ dediği an işini kaybetme baskısı altında çalışmaktadırlar. OSBG işverene sattığı hizmeti kaybetmemek adına, hekimlerden yasa ve yönetmeliklere aykırı, meslek etiği ile bağdaşmayan isteklerde bulunabilmekte, buna karşı çıkılması durumunda (sigortasız işçilerin reçetelerini, sigortalı bir başka çalışanı üzerine yazmayı reddettiği için, sağlıkla ilgili engel durumu olan bir çalışana bu işte çalışamaz dediği için) hekimin işine son verilebilmektedir. İşyeri hekimleri görevlerini sürdürürken yasa dışı, etik dışı davranmaya zorlanamaz.”

“İş için harcadıkları maliyet karşılanmıyor”
Ankete katılanların yüzde 37’si son üç işyerinden hak ettikleri tazminatlarını alamadan ayrılmak zorunda kaldığını belirten Çamlı, ankete katılanların yüzde 26’sı maaş dışında iş ile ilgili harcamaları için hiçbir gider ödemesi alamadığını aktardı. Zorunlu gider karşılığı destek alanların en belirgin olanları yüzde 41 ile yakıt, yüzde 39 ile bilgisayar, yüzde 28 ile kişisel koruyucu donanım olduğunu vurgulayarak, “İşyeri hekimlerinin azalmış aylık ücretlerinin yansıra, işlerini gerçekleştirmek için kullanmaları gereken, araç, benzin, bilgisayar, internet ve diğer konularda düşük düzeyde destek aldıkları bunları kendi imkanlarıyla sağlamaya çalıştıkları tespit edilmiştir. İşveren ile işyeri hekimi arasında tanımlanmış eleman sağlayıcı taşeron şirket olan OSGB’ler tarafından karşılanması gereken, işin yapılması için zorunlu giderlerin çoğunluğu, İşyeri hekimlerinin kendi ceplerinden karşılanmaktadır. Bu maliyetler zaten düşük olan ücretlerinden ellerinde geçinebilmek için çok daha da azının kalmasına sebep olmaktadır” sözlerine yer verdi.

“Dinlenme molaları yok sayılıyor”
Çamlı, ankete katılanların yüzde 30’u yıllık izin kullanırken sorun yaşadığını, yüzde 23’ü izine çıkarken yerine başka hekim bulma baskısı altına girdiğini söyledi. İşyeri hekimlerinin dinlenme araları hatta öğle yemek mola hakları bile yok sayıldığını söyleyen Çamlı, “Ankete katılan İşyeri hekimlerinin yüzde 50’si öğle tatili ve dinlenme saatlerinde her zaman/sıklıkla çalışmak zorunda kaldıklarını ifade etmişlerdir. İşyeri hekimi hem OSGB’yi, hem İşvereni, hem de çalışanı memnun, mutlu etmek adına tükenmektedirler. OSGB’lerde çalışan işyeri hekimlerine tabi oldukları İş yasasında belirlendiği gibi yemek ve dinlenme molalarının verilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Vatan, “Revirler denetlensin”
Basın açıklamasına katılan işyeri hekimi Mustafa Vatan ise, “İşverenin iki dudağı arasındayız. Önlemlere iki kelime yazsanız hemen bu doktoru değiştirin diyorlar, düşük ücret alıyoruz. Penceresi olmayan revirler var, böyle bir yerde sağlık hizmeti verilebilir mi? Revirlerin denetimi yapılmalıdır” görüşünü aktardı.