Kadına Şiddete Okuma Cezası!

TAKİP ET

İzmirli hakim Tülay Berber, karısına el kaldıran 52 yaşındaki C.Ö'ye, adli kontrol altına alarak, evine en yakın kütüphaneye çağrıldığında gidip, kitap okuma cezası verdi.

İzmir’de yaşayan iki çocuk babası, 52 yaşındaki C.Ö., mutfakta salatalık doğrarken eşi A.Ö. ile tartışmaya girdi. Tartışma sırasında arkasında olan eşini fark etmeyen C.Ö., iki eliyle havaya kaldırdığı bıçakla karısının kolunu cizdi.  Kocasının kolunu bıçakla çizmesi üzerine öldüreceğini düşünerek evden kaçan ve komşularına sığınan A.Ö. korkudan eve dönemeyince polisi arayarak yardım istedi.

Polisi gelmesiyle komşudaki A.Ö. ile evde bulunan kocası C.Ö., polis merkezine götürüldü. Olay polislere anlattıktan sonra ve kocasının da polislere yaralamak kastıyla hareket etmediğini, kazara olduğunu söylemesi üzerine A.Ö. endişesi ve korkusu geçtiği için şikayetinden vazgeçti. Ancak kadına yönelik şiddet olaylarında kişinin şikayetinden vazgeçilmesi halinde dahi soruşturmanın adliyeye intikal etmesi gerektiği için polis, kocayı adliyeye sevk etti.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında karısına basit şekilde yaralayan koca C.Ö. hakkında adli kontrol uygulanmasını isteyerek dosyayı Sulh  Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde şüpheli olarak mahkeme hakimi Tülay Berber’e savunma yapan C.Ö., ‘Kasten hareket etmedim. Olay kazara meydana geldi.” Dedi.

Hakim Tülay Berber, karısına şiddet uyguladığı için C.Ö.’nin adli kontrol  altında tutulmasına karar verdi.  Hakim Berber, C.Ö.’nün ikametgahına en yakın kütüphane müdürlüğünde, müdürlük tarafından çağırıldığında gidip, kitap okumasına karar verdi. Kitap okuma kararının, dava açılması halında davaya bakan mahkemenin vereceği karara göre, dava açılmaması halinde ise soruşturmaya gerek  yok kararı  verilmesi halinde ise bu kararın kesinleşmesine kadar kütüphanede kitap okumaya devam edilmesine karar verdi.

Kararını katibe yazdıran Hakim Berber, sanığın adli kontrol şartlarını isteyerek gerine getirmemesi halinde ise tutuklanacağının kendisine hem sözlü olarak bildirdi, hem de kararın sonuna ilave olarak yazdırdı.

Bu davada CMK Sisteminden dolayı zorunlu avukatlık görevini getiren Avukat Orhan Önal, kendisine tevdi edilen görev gereği soruşturma katıldığını belirterek, “Adli Kontrol talepleri hukuk mantığı gereği, isnat edilen suçlama ile karşı karşıya kalan şüphelinin her gün ya da her haftanın belli günleri mukim olduğu yerin karakoluna imza atmak sureti ile gerçekleştirilir.  Burada ise hakim adeta adli kontrol mahiyetinde CMK 109/3-C mahiyetinde bir ceza muhakemesi tedbirine başvurarak, kadına el kaldıran kocanın önceden eğitimsel bakımdan iflahını, topluma kazanılmasını güderek en yakın yer Kütüphanesinde aileye ve kadının değerine dair kitabın okunması sureti ile bir tedbire hükmetmiştir. Aile Mahkemesi tarafından verilen bir koruma tedbiri olmasa da, karına bir kez istemsiz el kaldırmış bir koca hakkında soruşturma evresinde Sulh Ceza Yargıcı'nın böyle bir adli kontrole hükmetmesi ise hukuken yeni ve yerinde bir yaklaşım olmakla beraber, Aile ve Adalet Bakanlıkları ile beraber yargının  da, kadının  korunmasına ve değerli görülmesine dair etkin bir çalışmasının küçük bir tezahürü olarak görmek mümkündür. Nitekim ailenin önemi Anayasa da, AİHS' de sıkça vurgulanmakla beraber kadına olan önem de vurgulanmıştır. Bu tip toplumun iflah olmasına fayda sağlayacak, ıslah güdüsü ön planda adli kontrol kararlarının yargı sistemimizde hızla artarak geleceğine hiç kuşkum yok.” Dedi.