Kemeraltı'nın tarihi mekanı "Bizim Mutfak Lokantası" kepenk kapatıyor

TAKİP ET

Kemeraltı'nın tarihi değerlerinden olan ve çarşının en önemli markalarından olan 'Bizim Mutfak Lokantası' ekonomik krize yenik düştü. Bizim Mutfak Lokantası 13 Mart Pazartesi günü misafirlerini son kez ağırlayacak.

GERÇEK HABERCİ/ÖZEL HABER-İzmir’in tarihi çarşısı Kemeraltı’nın en önde gelen markalarından olan 73 yıllık Bizim Mutfak Lokantası 13 Mart Pazartesi günü kepenklerini bir daha açılmamak üzere indirecek. Bizim Mutfak Lokantası’nın sahibi Erdem Meriç, rutin hale gelen zamlara dayanamadıklarını belirterek kepenk kapatmaya mecbur kaldıklarını ifade etti. 
İnsanlar burada yemek yiyebilmek için sırada beklerdi
Yaşanan zamlar nedeniyle özellikle lokantacı esnafının çok büyük maddi sıkıntı içine düştüğünü dile getiren Meriç, ardı ardına kapanan işyerleri ve bankaların sayısının artması ile önceleri sıra bekleyen insan sayısına ulaşamadıklarını işyerlerinin maliyeti dahi kurtaramadığını söyledi. Meriç, hem Kemeraltı’nın yoğunluğunun azalması hem de ekonomik krizden ötürü yorgun değil bıkkın olduklarını belirterek şunları dile getirdi;
“Devlet bankaları ve diğer kamu kurumları küçülmeye gitti dolayısıyla Konak bölgesinde 10 bin beyaz yakalı çalışan kalmadı. Benim toplam 5 depom vardı ve 2’sini kapatarak başladım. Bizim lokantamız 200 kişilikti ve insanlar burada yemek yiyebilmek için sırada beklerdi. Her şeyin fiyatının artması ve özellikle İzmir depremi bize büyük zarar verdi. İnsanlar ekonomik krizde önce dışarıda yemek yemeyi kesiyor. Sürekli müşterilerimiz bile son bir kez yemek yiyerek vedalaşmaya geliyor. Gelmeye devam eden müşterilerim kapatma kararımdan vazgeçirmek için sürekli telefon açıyor. Tabi buradaki esnafta sirkülasyon yapan bir mekân olduğumuz için kapatmamızı istemiyor. Anca artık dayanacak gücümüz yok. Bu karar tam 3 aydır benim aklımda. Üzerimizde bir yorgunluk yok ama bıkkınlık var. Artık sorunlara yetişemiyorsunuz, bir değil iki değil, her şey sorun. Pandemiden önce 13 kişi çalışıyorduk şu an ben dahil 3 kişiyiz. Biz buradan çıktığımızda muhtemelen mal sahipleri girecek ya da depo olarak kullanılmaya başlanılacak.”
Zam döngüsünden çıkmak imkansız
Meriç, lokantayı kapanmaya götüren sürecin başlangıcının pandemi olduğunu ileri sürerek şöyle konuştu; “Her şeyin fiyatının sürekli artması bizi çok yordu. İnanın bu şartlarda bu işle uğraşılmaz. 10 gün önce kıyma alıyoruz 180 liraya pazartesi alıyoruz 270 liraya. 10 günde bu ülkede ne oldu da bu kadar zam geldi? Bu zamlarla bir döngüye giriyorsun ve bu döngüden çıkamıyorsun çünkü çıkmak imkânsız. Bu döngünün başlangıcı pandemi oldu tabi ki, kira desteği vereceğiz dediler ve 5 dükkanımızın birinin kirasını ödediler. Her şeyi geçtim 20 bin lira kirası olan dükkâna 5 bin lira destek versen ne olur? Pandemi sürecinde biz bütün kiralarımızı ödedik, kimse burayı depo olarak kiralamadı ve bütün kiramızı ödedik. Tüm faturalar geçmiş ayların ortalaması alınarak gönderildi ve onlar da ödendi. Zam vakti geldiğinde yüzde 25 gibi bir artış oldu, tabi bu senenin zammı yüzde 75’ti. Sürekli gelen zamlar dolayısıyla en az zam yaptığımız ürünümüz 10 katı fiyatına çıktı. Zam yapmazsan ayakta kalamıyorsun yapmak zorundasın. Ben son ana kadar denediğimi düşünüyorum. İnsanlar kızıyor bana malını ucuza sattın diye ama öyle değil. Ben kimsenin cebindeki paraya uzanmak istemiyorum, kim ister? Son ana kadar denedik ve olmadı. Burada 200 liraya çorba satan yerler var ama ben satamam.”
Kriz sadece lokantacıları vurmuyor
Krizin hem esnafın hem vatandaşların sorunu olduğunu söyleyen Meriç, her sektörün ve her vatandaşın krizden etkilendiğini ifade ederek; “Müşterilerime aylardır şunu anlatıyorum, ekonomik kriz sadece Türkiye’de yok ama saçma sapan bir yönetim sadece Türkiye’de var. Orada da zam geliyor ama insanlar en az 2 bin Euro kazanırken 5-10 Euro’ya etini alıyor. İnsanlar yurt dışında para birimine göre neredeyse bedavaya et alıyor. Bizde maaşınız 8 bin 500 TL. Bu maaşla gidin bir kilo antrikot almayı deneyin bakalım, antrikotun kilosuna 500 lira diyorlar. Bu yaşananlar sadece lokantacıların sorunu da değil. Giyimde de aynı sıkıntı var. Benim annem bu handa modacı mesela, 40 yıllık modacı olan annem diyor ki ‘Artık sadece özel sipariş alacağım’ çünkü kumaş çok pahalı” diye konuştu. 
Kemeraltı’nın iflah olma şansı yok
Ekonomik krizden bağımsız olarak Kemeraltı’nın iflah olma şansının olmadığını belirten Meriç, Kemeraltı yatırım almadığı ve gelişmediği sürece batışların yaşanacağını da iddia etti.  Çarşının gece kapalı kalmasına ve asayiş problemine de değinen Meriç; “Biz Kemeraltı Çarşısı’nı neden gece açamıyoruz? Dernek Başkanımız Semih Girgin’e, ‘Kemeraltı’nın güvenliğini sen ya da ben sağlamayacağız. Kemeraltı’nın güvenliğini Kaymakam sağlayacak, Vali sağlayacak. Memlekette polis bekçi yok mu?’ Şu çarşıya bir ışıklandırma yapmak bu kadar zor olamaz. Zaten Kemeraltı’nın her tarafını açın demiyoruz. Açılacak yerler bellidir.  Havra Sokağı, Kemeraltı’nın girişi, Hisar Camii çevresi, eski hanlar, hanların içindeki restoran ve kafeler açılır. Ben burada gündüz yemek yapıyorum, izin versinler akşam meyhaneye çevireyim lokantamı bak neler oluyor. Mesela bana cami yakınındayız diye içki ruhsatı verilmiyor, turizm ruhsatı istiyorum tuvalet yok diye vermiyorlar. Tuvaleti yapayım diyorum ona da izin yok. Dünyanın en büyük çarşısının hali içler acısı ve hem merkezi yönetim hem yerel yönetim bu durum karşısında çaresiz. Ekonomik krizden bağımsız olarak Kemeraltı’nın yatırım almadan iflah olma şansı yok, buranın yatırım almaması da bizi bitiren şeylerden birisi oldu. Bakın her ilçenin bir çarşısı var ve bu çarşıların içinde her şey var. Kemeraltı’na ayak bastıyı bitirdi bu çarşılar ve belediye başkanlarımız ne yaptı? Hiçbir şey! Otopark 50 lira, altyapı sorunlu. Şimdi altyapı çalışması başladı ama ne zaman bitecek? İnsanlar AVM’de verdiği paraya kesinlikle acımıyor ama Kemeraltı’nda AVM fiyatından yemek vermek mümkün değil.”

 

Kemeraltı tarihi mekan Bizim Mutfak Lokantası kepenk