Kılıçdaroğlu: Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım

TAKİP ET

Bugüne kadar 7 genel başkanın görev yaptığı CHP'de 1368 kurultay delegesi, yeni genel başkanı belirlemek için sandık başına gidiyor. CHP Genel Başkanlığı için yeniden aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüde açıklamalarda bulunuyor.

CHP'nin bugün ve pazar günü yapılacak büyük kurultay başladı. 100. yaşını kutlayan CHP'de bugüne kadar 19'u olağanüstü olmak üzere 56 kurultay gerçekleştirildi.

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı ise "İkinci yüzyılda demokrasi ve birlik kurultayı" sloganı ile 4-5 Kasım'da Ankara Spor Salonu'nda yapılıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve genel başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu 38’inci Olağan Kurultay’da konuşmasını yaptı. Kılıçdaroğlu, seçim dönemine değindiği ve değişimcilere yüklendiği konuşmasında, “Sırtımda hançerle seçime girdim” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve genel başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 38’inci Olağan Kurultay’da konuşmasını yaptı. Kılıçdaroğlu, değişimcilerin eleştirilerine, CHP’nin sağa kaydığı görüşüne ve 6’lı masaya değindiği konuşmasında, “ ‘Değişimciler değişimi fark edemez’ ve ‘Sırtımda hançerlerle seçime girdim’” ifadelerini kullandı.
“Bu salonda uyuşturucu baronları yok”
Kurultay salonunda CHP’nin köklerine değinen Kılıçdaroğlu, “Biz, çağdaş uygarlığı hedeflemiş ve o uygarlığı aşmak için mücadele edenlerin partisiyiz. Değerli arkadaşlarım, yüzyılı yaşatanların örgütlerimiz olduğunu da hiç kimsenin unutmaması gerekir. Yüzyıllık bir mirası yaşatanlardır onlar, bu salon diğer partilerin kurultayına ya da bu salonda olanlar diğer partilerin liderlerine benzemez. Bu salonda uyuşturucu baronları, beşli çeteler ve oligarklar yok. Asla da olamayacaklar. Bu salonda mafya bozuntuları yok, harama ekmek doğrayanlar yok, beytül mal-a el uzatanlar yok ve asla olmayacaklardır. Bizim kurultaylarımız her türlü tartışmanın olduğu kurultaylardır. Tartışmaları zaaf değil canlılık olarak gören geleneklerden geliyoruz. Onların kurultayları haber değerli olmayan kurultaylardır, biz, tartışırız ama unutmayız. 3 temel nokta var. Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir, hiç kimse örgütün otoritesini asla ve asla tartamaz, ben dahil hiç kimse kendisini partinin üstünde göremez! Sevgili örgütüm, biliyorum. Sizleri zaman zaman üzdüm, asla ve asla sizi utandıracak hiçbir şey yapmadım, hep sizlerle beraber Türkiye için mücadele ettim. Partimiz bütün kurultaylarından tartışarak ve güçlenerek çıkmıştır” dedi.
“7 madde…”
Ak Parti’yi 7 maddeyle eleştiren ve Türkiye’nin durumunu özetleyen Kılıçdaroğlu, “7 madde halinde ülkemizi anlatacağım. 1, bugün içinde bulunduğumuz koşullarda anayasa fiilen askıya alınmıştır. 2, saray devleti çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıyadır. 3, yoksulluğu yaymak ve derinleştirmek ve milyonları yardıma muhtaç hale getirmek saray devletinin politikası haline gelmiştir, yoksulluk kabul edilen bir kültür haline getirilmiştir. 4, Türkiye fiilen yarı açık cezaevine döndürülmüştür. Gazeteciler görevlerini yapamaz hale getirilmiştir, şu anda tutuklu olan Tolga Şardan, Can Atalay, Çiğdem Atar, Hakan Altınay ve Barış Pehlivan’a selam gönderiyoruz, selam olsun sizlere. 5, iktidarda kalmak için her türl hile ve sahtekarlığı yapma sarayın meşru politikası haline gelmiştir. 6, ülkenin dış politikası fiilen iflas etmiştir, Filistin’de bile ülkenin sözü geçmemektedir. Herkes Türkiye’ye ‘Sorunumuzu çözün diye gelirdi’ artık gelmiyor. 7, yanlış dış politikanın sonucu olarak Türkiye sığınmacı deposu haline getirilmiştir ve bu para karşılığı yapılmıştır. Bu 7 madde toplumun bir yüzüdür, acıdır ama gerçektir. 7 maddeye baktığımızda sarayın siyasi ve ahlaki meşruiyetinin sorgulanması gerekir. Bu tablonun diğer yüzü, biz CHP’lilere verilen görevi göstermektedir. Bu ülkeye gerçek demokrasiyi getirmek ve çözmek zorundayız, bu, tarihin bize yüklediği bir sorumluluk. Bütün bunlar olurken asla ve asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz, umudumuz, bilgimiz ve birikimimizle tarihe yön vereceğiz. Mustafa Kemal’in, ‘Umutsuz durumlar yoktur umutsuz insanlar vardır’. Bu salondaki hiç kimsenin umudunu yitirmeye hakkı da yetkisi de yoktur” diye konuştu.
“Sırtımda hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım”
6’lı masa ve genel seçim sürecine değinen Kılıçdaroğlu, “Tarihin bize yüklediği sorumluluk dedik. 6 lider oturduk, ilk toplantı. Tabloyu kısmen anlattım, kendileri de şunu söyledi, ‘Ülkede demokrasi yok’, biz, 6 lider tarihin bize yüklediği bu sorumluluğu yapmak zorundayız. Demokrasiyi, insan haklarını, ifade özgürlüğünü getirmek zorundayız, uzun uzun anlattık ve 6 parti bir araya gelip ülkeyi nasıl yöneteceğimizi çalıştık. Sağlıktan tutun, milli eğitime, dış ticaretten hemen hemen her alanda bir ortak mutabakat metni üzerinde çalıştık. Gerçek bir demokrasiyi getirmek ve parlamenter sistemi inşa etmek için çaba gösterdik. İş Cumhurbaşkanlığı adaylığının seçilmesine gelince, hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya geri gelmeler oldu. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. ‘Ateşi ve ihaneti gördük’, yılmadık, yıkılmadık ve çalıştık. Bütün kumpaslara, yalana dolana, beşli çetelere rağmen, saray devletinin vali, kaymakam ve bürokratlarına rağmen çalıştık, yılmadık, yıkılmadık ve boyun eğmedik. Şuna inanıyorduk, yolu doğru olanın yükü ağır olur. Üstelik hançerlerle beraber yükümüz ağırdı. Beni asıl üzen yükümüz değildi, seçim bitti, kazanamadık. Daha nefes almadan değişim söylemleri başladı, değişim söylemini dillendirenler, uzun süredir değişmeyenlerdir. Seçimden ilk işim onları değiştirmek oldu” şeklinde konuştu.
“Değişimi değişimciler fark edemez”
Partide yaptığı değişimleri anlatan ve değişimcileri değişimi görmemekle itham eden Kılıçdaroğlu, “Değişim, herkesin, aklı olan herkesin bilmesi gereken bir gerçek var, değişim hayatın kendisidir. Değişim değişmez demek değildir, hayatın kendisidir değişim. İlk değişimi ne zaman söyledim, 2019, en büyük değişimi yaşayan en büyük parti CHP’dir. Örnek, ne diyorlardı, ‘Bu CHP var ya CHP, Sivas’ın ötesine gidemiyor’. Diyarbakır, Mardin, Hakkari’ye gidemiyor ve ilçelerine giremiyorduk. Bugün oralardan milletvekili çıkardık. Girilemeyen evlere, mahallelere, sokaklara, il ve ilçelere girdik. CHP, Türkiye’nin her yerinde konuştu ve tartıştı. Değişimin içinde olanlar değişimi fark edemezler. Dilimizi değiştirmek zorundaydık, insanların değerlerine, inançlarına, düşüncelerine ön yargıyla gidilirse o özellikler kimlik haline gelir. Biz bu tehlikenin farkında olarak kimseyi kimlikleri üzerinden eleştirmedik. Biz, sadece muhalefet eden bir parti görünümdeydik ama öyle köklü bir değişim yaptık ki Türkiye’nin en temel sorunlarına çözüm üreten bir parti olduk. Türkiye’de hangi sorun varsa o sorunlara akılcı çözüm üreten tek partiyiz” dedi.
“Çöpten kağıt toplayanlara kim gitti?”
CHP’yi sağa kaymakla eleştirenlere yüklenen Kılıçdaroğlu, “Değişimci olup da değişmeyen arkadaşlarım, bazı gazetecilerin çok dillendirdiği bir şey var, ‘CHP sağa kaydı’, bunlar sağın da solun da ne olduğunu bilmiyorlar. Çok açık ve net söylüyorum, CHP halkın partisidir. Avrupa’nın en güçlü sosyal demokrat partisi CHP’dir. Dünyaya ve diğer partilere örnek olan bir partidir. Bir dönem CHP sosyalist enternasyonalin girmesin, oraya başka parti girsin diyenler, CHP, sosyalist enternasyonalin en saygın partisidir. Değişimin içinde olanlar değişimi fark edemezler, biz muhalefet anlayışımızı da değiştirdik. Sosyal kimlikler üzerinden politika üretmeye başladık. Taksici, apartman görevlisi, çiftçiler, sanayiciler, muhtarlar birer sosyal kimliktir. Her bir sosyal kimliğin sorunlarını masaya yatırıp çözmeye çalıştık. Bizim sağa kaydığımızı söyleyenlere sormak istiyorum, çöpten kağıt toplayanlara kim gitti? Bu kardeşiniz yaptı” ifadelerini kullandı.

“Gemiyi limana güvenle götürmek kaptanın görevidir”
Değişimin tüzük kurultayında gerçekleşeceğini ve yapacağı değişimleri sıralayan Kılıçdaroğlu, “Kurultayımızdan 20-25 gün sonra bir tüzük kurultayı yapacağız ve değişim nasıl olur bütün dünya bunu öğrenecek. Dalgalara karşı güvenli bir limanın taşlarını öreceğiz. Cinsiyet kotası getireceğiz yüzde 50, varsanız getireceğim. Yığma üyeliklere son vereceğiz, milletvekillerini üç dönemle sınırlayacağız, belediye meclisi üyeliklerine belli kota getireceğiz, danışma kurulunu üç kez toplamayan il otomatikman düşmüş olacak, mahalle temsilcilerimiz bir kadın bir erkek olacak, en zayıf halkamız ev kadınları, evlere giremiyoruz, evlere girip onların sorunlarını onlardan dinlememiz lazım. 6-7 ayda 100 bin yeni kadın üyeyi partiye kaydettirin. Aktif üye pasif üye oylamasını getireceğiz, artık her yerde her zaman ön seçim olacak. Genel Sekreterlik makamını güçlendireceğiz, bilim-kültür yönetim platformunu yeniden inşa edeceğiz. İç denetim mekanizmasını getireceğiz çünkü artık illerin hesapları da Sayıştay tarafından denetlenecek. Seçimlerde en başarılı olan 5 ilin başkanı parti meclisi üyesi olacak” dedi.
“Bir sonraki kurultayda yeni genel başkanımı alkışlayacağım”
Bir sonraki kurultayda delegelerin arasında oturarak seçilecek yeni genel başkanı alkışlayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Aldığım, üstlendiğim her görevi bütün aksaklık ve eksikliklerime rağmen yerine getirmeye çalıştım. 36 saat ayakkabı çıkarmamak siz bilmezsiniz ama ben bilirim. Benim servete ihtiyacım yok, benim tek isteğim halkımın gönlünde taht kurmaktır. Bu ülkede dönüşümü sağlayacak olan bizleriz, tarihi bir sorumluluk bizim sırtımızda, bazı illeri alacağız arkadaşlar. Daha Manisa’yı, daha Bursa’yı, daha Denizli’yi alacağız. Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı yok. Bizim kitabımızda mücadele vardır, bu mücadeleyi yapacağız.”

Kılıçdaroğlu kurultay