Kızılay başkanı, barınma sorununda topu AFAD'a attı
Kızılay Başkanı Kerem Kınık, deprem sonrası kuruma gelen eleştirilere aynı günde hem Hürriyet hem Habertürk’e konuşarak yanıt verdi.
İlk günden beri bölgeye çadır gönderdiklerini savunan Kınık, “Üstünde AFAD yazan çadırların büyük bir kısmını biz dikiyoruz ama kendi kurumsal logolarını kullanıyorlar” dedi. Kınık, afetlerde barınma konusunda birinci derece sorumlunun AFAD olduğunu söyledi.
Uzmanların yıllardır depreme hazırlık yapmamakla eleştirdiği iktidar, Kahramanmaraş depremlerinden sonraki organizasyon ve koordinasyon zaafı nedeniyle de hedefte. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan depremlerin ardından ilk açıklamasında bu tür eleştirileri dile getirenlere “Namussuz’ diyerek çıkışmıştı.
İki gün önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yle Osmaniye’ye giden Erdoğan, Kızılay’ın çadır göndermediğini söyleyenlere şöyle seslenmişti: ”Terbiyesiz terbiyesizliğini bırakmaz. Ahlaksız, namussuz, adi… Günde 2,5 milyon insana bu Kızılay yemeğini ulaştırdı. Böyle vicdansızlık olur mu?”
Erdoğan’ın sözlerinin ardından Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi de ‘gereğini yaparak’ köşesinde Kızılay Başkanı Kınık’ın eleştirilere yanıtlarını paylaştı. Kınık, Habertürk’ten Kübra Par’a da konuştu.
‘AFAD’a veriyoruz’
Selvi’ye barınma konusunda birinci derece sorumlunun AFAD olduğunu belirten Kınık, gönderdikleri çadırlara logolarının konmadığını söyledi: ”Üstünde AFAD yazan çadırlar var ya, o çadırların da büyük bir kısmını AFAD’a biz dikiyoruz. AFAD hem Kızılay’dan hem de başka özel şirketlerden de çadır tedarik ediyor. Barınma sorumluluğu AFAD’da olduğu için onlara veriyoruz. İlk zamanlarda AFAD kendi logosu ile birlikte bizim logomuzu da kullanıyordu. Böylece toplumsal belleğin sahada aradığı hilalimiz de görünür oluyordu ama daha sonra sadece kendi kurumsal logolarını konumlandırmayı tercih ettiler. Deprem olduğunda destek kapasitemizin tamamını bölgeye sevk ettik.”
‘Kapasiteyi artırmamız gerekiyor’
Kınık, Kübra Par’a verdiği demeçlerdeyse kapasite azlığını kabul etti: ”Bu afetteki yaraları sardıktan ve talepleri karşıladıktan sonra acilen Türkiye’nin tüm stoklarını doldurmamız ve kapasitesini arttırmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra, vatandaşlarımız konteyner kentlere geçince dağıtılan çadırların büyük bölümü alınıp temizlik ve bakımı yapıldıktan sonra tekrar milli afet kapasitesi olarak depolanacak.”